26- Özür dilemek bazen işe yaramaz

160 21 6
                                    

Herkese merhaba.

Bölümleri cuma günü atıyordum fakat yaşanılan olaylardan dolayı bunun doğru olmadığını düşündüm. 

Hepimizin başı sağolsun.

———————

Başını Dimitri'nin göğsünden çeken genç kız duyduğu ses ile ne hissedeceğini şaşırmıştı. O hayal değildi, gerçekti.

Kendisini hala sıkıca saran adamın kollarından çıkmak için Dimitriyi göğsünden iteklediğinde, iki saniye içinde özgür kalmıştı. Yutkundu. Ona döndüğünde, elinde ki sigarasını indirmiş kendisine alayla bakan adamın gözlerine baktı. Değişmişti sanki. Artık gözlerinde bir duygu vardı. Alaylı da olsa... Ne hissetmesi gerektiğini bilmiyordu ama sanki nefes almaya başlamıştı.

Yatağından kalktığında Dimitri'nin kendisine seslendiğini duysa da umursamadı, Roy'a doğru ilerledi. Sanki hipnoz olmuş gibiydi.

Arkasında ki Dimitriye ithafen; "Sen sırasını savdın, sıra bende" diyen Roy'un eğlenen suratına vurabildiği kadar sert bir şekilde geçirdiğinde, kendisi de dahil kimse bunu beklemiyordu. Birden olmuştu. Resmen elinden kaçmıştı. Ups...

Roy; anın şaşkınlığı ile bir adım gerilediğinde, elinde ki sigarayı düşürmüştü. Skye mı? Genç adamın sinirle değişen gözlerine bakarken korkmuyordu. Aksine öfkeyle doluyordu. Roy'un kendisine kızmaya hakkı mı vardı sanki?!

"Senin yüzünden" diye hırlayarak Roy'un üzerine bir kez daha gidecekti ki, aniden kolunun tutulmasıyla adım atamadı. Bu onu daha çok sinirlendirdi. Kolunu tutan elden kurtulmak için sinirle silkelendiğinde, el anında kaybolmuştu. Roy'un suratında ki şaşkınlık içten içe kendisine güvenmesine sebeb olmuştu. Kendisini güçlü hissetmişti, Roy gibi...

Roy ise duvara çarpan Dimitriye kısa bir an baksa da, gözlerini Skye dan ayırmamakta ısrarcıydı. Ayağa kalkıp Skye'a ilerleyen Dimitriye hafifçe başını salladığında, Dimitri olduğu yerde kaldı.

Roy genç kızın değişen gözlerini ilk kez gördüğü için içinde oluşan heyecanı başarıyla gizlemişti. En azından öyle sanıyordu. Dimitri de görmüş müydü acaba diye düşünmüş, o an bunun kendisine özel olmasını istemişti... Skye'ın gözleri şimdiye kadar gördüğü en büyüleyici şeydi. Sanki bir uzay boşluğu gibiydi, o kadar derindi ki genç adam o gözlerin onu içine çektiğine yemin edebilirdi. Genç kızın bu halini biraz daha görmek adına onu kışkırttı.

Duygusuz bir tonlamayla; "Geldim işte" dediğinde Skye alayla güldü.

"Ah, şimdi sana şükür falan mı etmem gerek! Senin yüzünden bana ne yaptılar biliyor musun?" diye sorduğunda genç kızın titreyen çenesine kaydı gözleri. Ona yaklaşmak için bir adım atmıştı ki Skye kendisini geri çekerek, sinirle göz yaşlarını sildi. Her ne olursa olsun Roy'a güçsüz olduğunu göstermek istemiyordu.

Roy'un duygusuzluğunu taklit etmeye çalışarak, "Artık geldiğine göre benimle bir işleri kalmadı" dese de, bu çaresiz bir soruydu aslında. Dimitri onları izlerken, genç kızın bu kadar güçlü olmasından etkilenip şaşırırken, Roy sadece bakmıştı. Çünkü Roy o çaresizliği duyuyor, Dimitri ise duymak istemiyordu...

"Seni bırakacaklarını sanmıyorum" dedi biraz sonra Roy. Dimitri'nin kaşları çatılırken sinirle "ne yapıyorsun sen?" diye mırıldanmıştı. Omzunu silkti Roy.

"Ona yalan söylemiyorum Dimitri, senin aksine" dediğinde kasılan genç adama alayla sırıtırken, Skye da arkasında ki genç adama bakmıştı.

Sanki bir uykudan uyanmış gibiydi genç kız. Bir kaç saat öncesine kadar heyecanla beklediği Dimitri'nin de onlardan biri olduğunu hatırlamıştı... Genç adama çaresizlikten dolayı duyduğu yakınlık sönerken, kaşları çatılmıştı.

DENEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin