17-Acılar seni sen yapar demişler.

139 20 7
                                    

Acılar seni sen yapmaz. Seni senden alır. Geriye ise koca bir boşluk kalır. Roy bunun en büyük kanıtlarından biriydi. Acı kelimesinin tanımı olarak rahatlıkla gösterilebilinirdi bu genç adam... Ama insanlar yaşadıkları o küçük şeylere acı demeye o kadar alışmışlardı ki genç adamı fark bile etmemişlerdi... Etmiyorlardı da.

--

Roy, ağzına büyük bir lokma daha tıktığında karşısında kendisini kesen kızlara dişlerini göstererek gülümsedi. Ağzında ki hamburgerin parçalarını gören kızların yüzü hızla düşerken genç adam kendi kendine güldüğü için omuzları sallanmıştı. Umut ettikleri genç adam bekledikleri gibi çıkmadığı için sinirle kalktılar oturdukları yerden kızlar. Onlar için artık Roy bu mekanın havasını bozmaktan başka birşey yapmıyordu çünkü...

Hatta "Ucube" diye mırıldanmıştı kızlardan biri gitmeden hemen önce. Bilmiyordu ki genç adam duyuyordu. Ama Roy aptal bir kızı öldürecek biri değildi. Bu kendisine hakaret olurdu. Omzunu silkti onun yerine ve hamburgerini yemeğe devam etti. Ona göre de herkes ucubeydi. Böyle şeyler olabilirdi...

Masanın üzerinde duran telefonu titreyeme başladığında ofladı ve meşgule attı. Uzun bir gün olmuştu onun için... Acıkmıştı ve yalnız kalmak istiyordu. Sabahın erken saatlerinde öldürdüğü ailenin evinde biraz kestirmiş, ama ayıp olmasın diyerek dolaptan bir şey yememişti. Ne de olsa öldükleri için soramazdı... Sonrası ise oldukça sıkıcı olmuştu genç adam için. Çevrede ki insanların duyması için biraz gürültü yapmak zorunda kalmıştı ve etrafı dağıtmak kesinlikle Royluk bir olay değildi ama yapmak zorunda kalıyordu. Çünkü hiç bir insan onun kadar temiz adam öldüremiyordu ona göre... Kısacası yorulmuştu ve bir hamburgeri hak etmişti. Tıpkı yalnız kalmayı hak ettiği gibi...

"Başka bir şey alır mısınız efendim?" Diye soran genç garsona gülümseyerek "Hesap" dediğinde başını sallayan genç adam hızla yanından uzaklaşırken, karşısında ki masaya oturan anne ve kızın masasına çevirdi gözlerini.

Annesinin kendisini çekmek için yüzüne soktuğu telefona sinirle bakan küçük kız da gözlerini kendisine çevirdiğinde gülümsedi. İnsanlar gülümserlerdi. Birini gördüğünde, özellikle de çocuksa... Bunun nedenini anlamasa da yapmak zorunda olduğunu biliyordu. Bu refleksini geliştirmişti sıkıntı yoktu ama her nedense bu küçük kızın çatılan kaşlarının biraz daha çatılmasıyla gülümsemesi yüzünde dondu adamın.

Başını yana eğdiğinde kendisini taklit eden küçük kız da kendisi gibi başını eğmişti. Roy tek kaşını kaldırdı. Küçük kız sinirle iki kaşını kaldırıp kazandığını düşündüğü oyunda heyecanla genç adama baktığında Roy gülümsedi. Ama bu gülümseme farklıydı. Karşısında ki çocuk küçük olabilirdi ama tıpkı onun gibiydi. Tamam, kimse onun gibi olmazdı ama bazı insanlar da en az onun kadar olabiliyordu... Bunu anlamanın en güzel yolu ise adamdaydı. Küçük kız karşısında ki adamın dudaklarının kıvrılmasıyla değişen gözlerini gördüğünde korkuyla ayırmıştı gözlerini. Minik elleriyle yüzünü kapayıp ince bir çığlık attığında, Roy masasına gelen hesabı havada yakalamış, garsonun eline tutuşturduğu paranın üzerini beklemeden hızla çıkmıştı ordan. Yanlış düşünmüştü. Küçük kız yalnızca yaşına göre fazla huysuz ve megalomandı. İleride, lisede herkesi elinde oynatan biri olan bir şeytan olacaktı ama asla kendisi gibi bir şeytan olmayacaktı...

***

Gözlerini açmak zordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözlerini açmak zordu.

Ne olduğunu biliyordu ama sanki umursamıyordu. Umursayamıyordu... Uyumak ise tatlıydı. Hem uyursa ona bir şey yapamazlardı. Onlarda onu uyumak istemişti sonuçta.

Kaşları çatıldı. Bulanan zininden o kadar farklı düşünceler geçiyordu ki! Bir çoğunun kendisine ait olmadığına adı kadar emindi ama o zaman nasıl düşünüyordu! Zorlada olsa kolunu hareket ettirip yüzüne götürdüğünde parmakları ile gözlerini buldu. Kendisine itaat etmeyen gözlerini ovuşturarak açmayı denedi. Yorgundu, uyumak istiyordu ama içinde bir yerlerde uyanmak için can çekişen tarafını dinlemesi gerektiğini biliyordu. Öylede yaptı. Gözlerini açtı...

Açılan gözleri ışık yüzünden hızla kapanırken acıyla inledi genç kız. Bir kaç saniye yavaş yavaş kendini hazırlayarak gözlerini açtığında, tavanda ki beyaz ışığa bakmamaya çalışarak başını çevirdi. Duvarlarda tıpkı tavan gibi bembeyazdı ve ışık yüzünden parlıyordu adeta! Herşey gözleri için oldukça fazlaydı! Bu genç kızı deli etmişti. Çok fazla ışık ve beyaz vardı. Kaşları çatılırken yattığı beyaz çarşafları iterek yavaşta yataktan doğruldu. Üzerinde artık kendisine ait olmayan kapa ve kendisine bol gelen bol bir önlük vardı. Yutkundu. O uyurken üzerini değiştirmişlerdi. Kim bilir daha neler yaptılar diye panikleyerek yatakta büzüşerek sırtına duvara verdi. Kim olduğunu bilmediği insanların o uyurken vücuduna bakmış olması korkuyla titremesine neden olmuştu... White! Bütün bunlar o ve annesi yüzünden başına gelmişti!

Gözleri hızla bir kapı, bir çıkış arıyordu ama yoktu! Gözleri dolarken delirmemek için, bunun, bütün bu olanların gerçek olduğunu hissetmek için tırnaklarını yumruk yaptığı avuç içlerine geçiriyordu. Fakat delirmesine gerek kalmadan bulmak için çabayla aradığı kapı açıldı. Uyandığını anlamışlardı. Gözleri tavanda ki beyaz topun içinde ki kırmızı bir ışığa denk geldi o anda. Kameralı bir odadaydı!

Korkuyla yutkunarak açılan kapıya baktı. Duvarlar o kadar beyazdı ki, beyaz kapı onun içinde yok olmuştu sanki. Neden böyle bir odada kalmak zorundaydı? White neredeydi?

Kapıdan içeri giren kişi ile olduğu yerde biraz daha büzüştü. Daha önce hiç görmediği bir adam girmişti içeri. Esmer ve oldukça formda olan bu adamın gözlerinde ki meydan okuma o kadar elle tutulurdu ki, genç kız gözleri ile sürekli kontrol ettiği kapıya bakamadı bir daha.

Kaçmak bu adamın yanında ihtimal dahi değildi...

Genç adam yatağa yaklaştıkça genç kız gerilemek istedi ama ne yazık ki arksında ki duvar buna izin vermiyordu!

"Adım Dimitri" dedi genç adam. Yatak ile arasında belli bir mesafe bıraktığında.

"Senin adın?" diye sorduğunda gözleri doldu genç kızın. Konuşmak istemiyordu.

"Adını söyle Skye" diyen adama kaşlarını kaldırdığında genç kızda aksine çatmıştı.

"Biliyorsun ya" dediğinde omzunu silkti genç adam.

"Ben herşeyi biliyorum. Ama senden duymak istiyorum." Diyen adama şaşkınlıkla bakakaldı. Nereye düşmüştü böyle.

"Sen kimsin?" diye sorduğunda gülümsedi genç adam.

"Dimitri."

"Adını sormadım, kim olduğunu sordum" dedi genç kız huysuzca. Karşısında ki adamın kendisinin zekasını hiçe saymasına sinirlenmişti. Oynadıkları bu oyun her neyse oynamak istemiyordu ama bilmediği şey; Dimitri istemediği sürece bu oyun bitmeyecekti...

 Oynadıkları bu oyun her neyse oynamak istemiyordu ama bilmediği şey; Dimitri istemediği sürece bu oyun bitmeyecekti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

********

Kısa ama etkili bir bölüm oldu. Bundan sonra herşey karışacak gibi... Pata küte olaylara gireceğiz hehe.  Royun davranışları ve yaptıkları beni etkiliyor psikolojim bozuluyor diyorsanız eğer gelecek bölümler için sizi uyarmak istiyorum çünkü bu genç adam kendisini aşacak! 

Umarım beğendiğiniz bir bölüm olmuştur! 

Sevgilerle

DENEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin