okunma sayımız az/ Yorumlar ve Votelar da...
Nerelerdesiniz arkadaşlar?
Yeni bölümler geliyor siz neredesiniz!!!!
Bu bölümden sonra okunma ve vote çoğalana kadar bölüm atmayacağım.
***********
O gece yarısı gördüğü kabus ile panikle gözlerini açtığında nefes alamadığını hissetti. Birşey sanki göğsünün üzerinde baskı yapıyordu. Eli göğsüne gittiğinde acıyla doldu gözleri.
Zihnine konuşan kadın Yok olmaya başladı dediğinde Skye acıyla sıktı dişlerini. Roy'un acısıydı bu. Onu terk edişinin acısı... Sonsuza kadar.
Gözleri neredeyse sabah olduğunu belli eden penceresine kaydığında bir kedinin pervazda oturmuş kendisini izlediğini fark etti. Yataktan çıkıp kediyi içeri almak istese de, hayvan gram kımıldamadı yerinden.
"Nasıl çıktın buraya?" Diyerek korkuyla kedinin iyi olup olmadığına bakmak için elini yeniden kediye uzatmak istedi ama kedi buna izin vermedi. Normal bir kedinin bile yapamacağı zariflikte aşağı atladığında genç kızın ödü koptu. Panikle başını aşağı sarkıttığında, kedinin çoktan yere inmiş sıkılgan bir şekilde kendisine bakmasına kaşlarını çattı.
"Beni mi bekliyorsun?" Diye sorduğunda, kedi bir tur yerinde dönerek oturduğunda Skye sanki onun gözlerini devirdiğini görür gibi olmuştu.
Geç anlasa da, anlamıştı!
Hızla kanepenin üzerine attığı montunu giyip yavaşça odadan çıktı. Etrafta garip bir şekilde kimse yoktu, ama Skye bu durumu dert edemeyecek kadar sevinmişti. Dış kapıyı yavaşça açıp kendisini dışarı attı. Kendisini bekleyen kedinin yanında şimdi bir kaç kedinin daha olduğunu gördüğünde kaşları havalandı.
"Hadi" dedi onlara bakarken. "Nereye gideceksek bir an önce gidelim."
—
Mezarlığa girdiklerinde mont giymeyi akıl ettiği için şükretti Skye, çünkü sanki her adımda soğuyordu burası...
Kediler belli bir yerden sonra dağılmaya başlasa da, Skye nereye gideceğini biliyormuş gibi eliyle koyduğu gibi buldu kadını.
Arkası dönük kadın kendisine dönmediği için haber vermek adına; "Geldim" diye mırıldandı.
"Biliyorum" dedi Rose hala arkası dönükken. "Yanıma gelsene. Manzarayı izle."
Skye 'bir an önce harekete geçsek ya' dememek için kendisini zor tuttu. Rose'un yanına gittiğinde, kadının yeni doğmaya başlayan güneşe özlemle bakışına şahit oldu. O an sanki izlendiğini anlamış gibi kendisine döndü Rose.
"Oğlum" dediğinde, gözlerinde ki özlemi görmemek için aptal gerekirdi.
Dalgın bir şekilde; "Onun zamanı azaldı. Eminim hissediyorsundur... O ne bu dünyaya ait, nede benim geldiğim dünyaya. Kaderinde yıkım var. Ama yine de bencilce, yaşasın istiyorum." Dediğinde, Skye yutkundu.
Anlamıyordu. Roy'u sevdiği her halinden belli olan bu kadın, nasıl olurda oğlunu öyle bir canavarın eline bırakırdı ki?
"Bunca zaman acı çekmiş. Onu neden kurtarmadınız? Kimsesiz olduğunu düşünerek büyümüş."
Bir an, Skye kadının gözlerinde pişmanlık gördüğünde yemin edebilirdi ama Rose kendisini öyle hızlı toparlamıştı ki genç kız bunun bir yanılsama olup olmadığından emin olmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENEY
FantasyO gözünü bambaşka bir dünyaya açmak zorunda kalan bir çocuktu. Anne sevgisini bırak sevginin ne olduğunu dahi bilmiyordu... Kolundan giren sivri ve kalın iğnelerin verdiği acı ile büyüyordu günden güne. Deney onun insanlığına yapılıyordu... Minik bi...