32- Bir adım...

113 29 16
                                    


Bişi dicem! Bakın nasıl da isteyince o minik eller yıldıza basıyooor?!!!! Neyse arttırıyorum 10u yapan 15 i de yapar. Abartma demeyin hiç! İlk zamanlar hiç bir şey demeden 25 falan oluyormuşuz yahu! Pamuk eller cebe! Banane! Asdfgh.

Uzun uzun yazmışım ama azıcık oylar. Olmaz.

Bu arada çok uç noktalarda okuyucularım var!Hayaletler ve inanılmaz tatlı olanlar! Tatlı olanlar sizler alınmayın sakın!

Benim için oy toplamak ne demek hahaha!!! Yorumları okumak en sevdiğim şeylerden birisi ya. Hiç tanışmadık belki ama çok tatlısınız gerçekten!

Bu bölüm sana geliyor. @The_doctorrr

Deneyi bu kadar çok sevdiğin ve desteklediğin için teşekkürler.

***

"Hepiniz!" Diye bağırdı asker. "Ellerinizi yavaşça havaya kaldırın. Hemen!"

Skye korkuyla Dimitri'nin elini sıkı sıkıya tuttuğunda, onun da gerildiğini fark etmişti. Belli ki bu durumdan haberi yoktu.

Roy; "emir almaktan hoşlanmadığımı bir kaç kişiyi parçaladığımda anlamış olmanız gerekmez miydi?" Diye sorduğunda, aldıkları cevap diğerlerinin irkilmesine neden olurken Skye'ın çığlık atmasına neden oldu. Roy vurulmuştu! Hem de hiç uyarılmadan... Aniden. Bunu yapabilirler miydi? Belli ki evet.

Roy yere düşse de, hızla kendisine korkuyla bakan Skye'a "iyiyim!" Demişti. Ama değildi... Hissettiği acının yanı sıra genç kızın hissettiği panik midesinin kasılmasına neden oluyordu. Duyguları ve hisleri tamamen karmaşıktı şuan. Skye'ın öfkesi onu yerle bir etmişken, şimdi vücuduna yediği bu mermi, artık her neyse, içten içe onu kasıp kavurmaya başlamıştı. Ne olduğunu bilmiyordu... Sersemlemişti. İlk kez ne yapacağını bilemedi. Çünkü bunların hiç biri planda yoktu.

Her şeyden önce kan gelmiyordu. Bu demekti ki, White kendisini sonunda aşmıştı. Artık onu daha fazla oyalayamazdı! Öğrendiği bilgilerin yeterliliği tartışılırken içini başka bir endişe duygusu kapladı.

Skye'a ne olacaktı? Buradan hemen çıkmaları gerekiyordu ama ne yazık ki kendisinde bunu yapacak gücü hissetmiyordu.

Asker panik dalgası yaratmamak adına biraz bekledikten sonra korkuyla, kendisine bakan Skye'ın bir hamlede bulunmayacağını anladığında, ona dönüp; "eller!" diye bağırdı.

Genç kızın irkilemesi Dimitriyi sinirlendirdi.

"Onunla konuşurken sesinin ayarlarına dikkat et! Yoksa-"

"Yoksa ne?" dedi başka bir asker yavyan bir gülümsemeyle. Güç artık tamamen onların elindeydi ve bu odada ki askerlerin hepsi bunu göstermek için can atıyordu.

"Ses tellerini sökerim!" Dimitri adeta hırlamıştı. Fakat kimse geri çekilmedi.

Normalde korkarlardı çünkü onlar insandı bu kadar basitti. Ama asker bu tehditten etkilenmedi. Elinde ki silah ona bu odada ki herkesin ölümünü getirecek bir güçteydi... En azından hepsi öyle sanıyordu...

Anne ise hala şaşkınlık ve dehşet içindeydi. Olayları kavrayamamıştı. Eğer bir göz altı olacaksa bunu bilmesi gerekirdi. Hepsiyle ilgilenen doktor kendisiydi. Bu zamana kadar bütün deneyleri yapan ve sonuçları alanda!

Sonunda kendine gelerek "Dinle beni" dedi askere sinirle. "Deneklerimden birisini vurduğun için sadece işinden değil, hayatından da olabilirsin." Gözleri askerin arkasında ki diğer askerlere kaydı; "hepiniz olursunuz! Eğer bu White'ın kulağına giderse-"

DENEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin