Skye'ın kalbi hızla atmaya başladığında ellerini tamamen Peter'dan çekmiş ve kendisine bakan adama dönmüştü. Peter ne olduğunu anlamaya çalışır gibi "bir sorun mu var?" diye sorduğunda kendilerine doğru yürümeye başlayan genç adamı gören genç kız buz kesilmişti.
Onun burada ne işi vardı?
******
Yaklaştı, yaklaştı ve yaklaştı... Genç adam bir nefes mesafesi kadar yakınına geldikten sonra gözlerini genç kızdan çekerek karşıya sabitledi ve ilerlemeye devam etti. Skye omzuna değen omuz ile hafifçe kenara çekilirken şaşkınlıktan lal olmuştu dili. Onu hatırlayamamış mıydı? Hatırlamasa bu kadar uzun bakar mıydı ki? Kaşları çatıldı genç kızın. Bir cevap almak için sarhoşluğun verdiği cesaret ile arkasını dönmüştü ki, genç adama dair en ufak bir iz dahi yoktu. Bu kadar çabuk nasıl kaybolmuştu ki ortadan? Bir an hayal sandı olanları, ancak hemen yanında duran Peter "onu tanıyor musun?" diye sorduğunda hayal olmadığını anladı genç kız.
Geçekliğin vermiş olduğu rahatlama ile başını iki yana olumsuz şekilde sallasa da Peter'ın ona inanmadığı her halinden belliydi. Fakat iki genç de bu durum üzerinde konuşmadı. Genç kız, barda tanıştığı birine o ve yabancı adamın arasında geçen tuhaf diyalogdan bahsedemezdi. İkisini de yeterince tanımıyordu sonuçta.
Peter gergin ortamı dağıtmak adına omzunu silkerek; "dans etmeye devam edelim mi?" diye sorduğunda, genç kız modunun düştüğünü hissettiği için oturmayı teklif etmiş ve her ne kadar genç adam bunu istemese de uyum sağlamıştı...
Kısa süre içerisinde, içkinin verdiği uyuşma ile iki genç de eğlenmeye, en ufak şeylere bile gülmeye başlamıştı. Genç adamın müziğin sesini bastırmak adına kendisine eğilmesi ile boynuna değen nefes ile huylandı Skye. Geri çekilmek istese de yapmadı. Bu gece umursamaz ve eğlenceli Skyedı.
Genç kızın geri çekilmemesinden cesaret bulan genç adam "Çok güzelsin" dediğinde, Skye gülmüş ve genç adamın gözlerine bakmıştı. Başından beri kendisine neşeyle bakan Peter'ın gözlerinde bu sefer bambaşka bir parıltı görmüştü. Genç kız bu bakışı ilk defa görüyordu, en azından kendisine karşı...
***
"Onun burada ne işi var?" diye soran Jane olmuştu. Genç kızın bakışlarını takip eden Eric, şaşkınlıkla dans pistinde parlayan genç kıza baktı.
"Güzelmiş" dediğinde kolunu cimcikleyen genç kız ile gülümsemesi genişledi.
"Kıskanma hemen sen daha güzelsin" diye mırıldandığında Jane homurdanarak kollarını birbirine dolayarak kalabalığa bakmaya devam etti.
Kendi kendine; "Roy nereye kayboldu?" diye homurdanan genç kıza dönerek;
"Kızı fark etmiş midir sence?" diye sorduğunda omzunu silkti Jane.
"Umurumda mı?"
"Olmalı" diye diretti genç adam.
Kaşları çatılan Jane; "Nedenmiş?" diye sorduğunda; "Eğer kızı fark etmişse iş yatar da ondan" diye yanıtladı Eric.
"Roy kimse için işini iptal etmez" dedi jane emin ve sert bir tonda. Haklıydı, ama konu bu yeni kız olunca Roy'un ne yapacağını kestiremiyordu Eric.
"Her neyse ben gidiyorum" diyen kızın kolunu tuttuğunda, arkasına dönen genç kıza "dikkat et" dedi genç adam. Jane'in kibirli bir gülümseme ile elinden kurtulması ise kalbini sızlattı.
Genç kız kendinden emin bir şekilde dans pistine doğru giderken etrafında ki genç adamların dikkatlerini üzerine çekmeye başlamıştı bile. Ürtücü bir güzellik, korkunç bir vahşilik ile yaydığı bu enerji bakılmayacak gibi değildi. Genç kızın çevresinde oluşmaya başlayan sap ve hormon yüklü gençlerin zihinlerinde ki yatak fantezilerini görmemek için aptal olmak gerekirdi. Eric elinde olmadan kasıldığında, kendine gelmek için elinde ki içkiden büyük bir yudum aldı ve genç kızın işaretini beklemeye başladı. O adamların hepsiyle daha sonra tek tek ilgilenirdi, önce işini yapmalıydı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENEY
FantastikO gözünü bambaşka bir dünyaya açmak zorunda kalan bir çocuktu. Anne sevgisini bırak sevginin ne olduğunu dahi bilmiyordu... Kolundan giren sivri ve kalın iğnelerin verdiği acı ile büyüyordu günden güne. Deney onun insanlığına yapılıyordu... Minik bi...