Selam!
Her ne kadar 14.Bölümün okunma oranı düşük de olsa bizi seven güzel okuyucular için yeni bölümü paylaşmaya karar verdim. Umarım beğenirsiniz ve desteğinizi eksik etmezsiniz...
-----------
O gece ateşi olduğu için kendisinden geçen genç kızın dinlenmesine karar verilmişti. Bu aynı zamanda kızın annesinin delirmesine yol açacaktı elbette. En azından Roy ve arkadaşları öyle düşünmüştü... Ama kimseden ses seda yoktu.
Gecenin ilerleyen saatlerinde Eric kulübeye girdi. Elinde ki cep telefonunu cebine sokan genç adam kendisine bakan arkadaşlarına omzunu silkti.
"Kızın kayıp olduğunu bildirmemişler" dediğinde, Jane hemen; "kayıp sayılması için 24 saat geçmesi gerek zaten" dedi.
Roy; "Ama kimse 24 saati beklemez." Dediğinde derin bir sessizlik yaşandı.
"Kızın benimle olduğunu biliyor" diye devam etti Roy sessizliğe derin bir bıçak darbesi atarak.
"Nasıl?" diye mırıldandı Jane.
"Bilmiyorum" dedi Roy. En az arkadaşları kadar kendisinin de kafası karışıktı fakat emin olduğu bir şey vardı ki White, kızın kendisiyle birlikte olduğunu biliyordu. Aksi halde adamın nüfuzu sayesinde kayıp kız için şehirde ki bütün polisleri yollara dökerdi...
Ofladı Eric. Başlarına büyük bir bela almışlardı.
*****
"Benim kızım yapmaz. O sessiz sakin birisidir." diye mırıldandı genç kadın. Şaşkınlıktan uyuşan beyni White'ın söylediklerini bir türlü kavrayamıyordu. Bildiği tek şey White'ın dediği gibi kızının korkunç bir suç çetesi ile arkadaşlık yapmasıydı. Üstelik onlardan birisi de kocasının katiliydi!
"Benim kızım suç işlemez" diye yükseldiğinde, omzunu tutan eller yüzünden koltuktan kalkamadı.
White gözlerini devirdi.
"Tatlım. Skye sıradan bir suç çetesiyle değil. O yaratıklar kızımızı kandırdı. Onlar hastaneden kaçan birer ucube ve şimdi kim bilir Skye'ın kafasını nasıl yıkamışlardır'" dediğinde korkuyla doldu kadının içi.
"Hepsi o lanet Peter'ın suçu" dedi nefretle. "Onları öldürseydi kızım şimdi yanımda olurdu... Ya ona zarar verirlerse White, o zaman ben ne yaparım. Aman tanrım!" diyen kadının korku dolu tiratlarını sakince izledi White. İstediğini almış. Sevgilisinin kalbine korku, zihnine tilkilerini salmıştı. 'Ah Roy, benim minik şeytanım kavuşmamıza çok az kaldı.' Diye geçirdi içinden gülümserken.
Eve gidip kendisine kaliteli bir şarap açacaktı ama öncesinde; bir kahraman edasıyla çenesini dikleştirerek, "Onu bulacağım" dediğinde, kadının kendisine minnetle baksına içinden sırıttı.
"Fakat onu bulduğum zaman şunu bil ki eskisi gibi olmayacak" dediğinde, "bu da ne demek?" dedi sevgilisi.
"Onu iki günlüğüne klinikte tutup hem mental, hem de fiziksel olarak incelemeyiz bebeğim. Güzel kızımıza bir zarar verdiler mi? Vermediler mi? Doktorlar bunu anlayacaktır" dediğinde genç kadın dehşetle içini çekti. Kızı kimlerin elindeydi böyle!
"Ne gerekiyorsa yap White. Yalvarırım kızımı kurtar" diyerek adama sarıldığında gülümsedi White. Bir yılan edasıyla sıkı sıkıya sardı sevgilisini.
*****
Gözlerini açar açmaz yanaklarından inen yaşları silen genç kız yavaşça doğruldu yerinde. Korkuyordu. Neredeydi, kiminleydi, bilmiyordu ve en önemlisi artık kimse, ve hiç bir yer onun korkusunu geçiremezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DENEY
FantasyO gözünü bambaşka bir dünyaya açmak zorunda kalan bir çocuktu. Anne sevgisini bırak sevginin ne olduğunu dahi bilmiyordu... Kolundan giren sivri ve kalın iğnelerin verdiği acı ile büyüyordu günden güne. Deney onun insanlığına yapılıyordu... Minik bi...