14- İntikam Meleği

177 24 7
                                    


Minik okuyucu kitlemize sevgilerle; Umarım beğenirsiniz.

*****

Dizleri artık kendisini taşıyamadığında yavaşladı. Gözlerinde ki perde yavaş yavaş inerken nerede olduğunu bilmediğini fark etti. Gördüğü tek şey karanlık bir ormanın içinde tek başına olduğuydu. Korkması gerekirdi belki ama rahatlamıştı. Şuan bulunduğu bu ruh halindeyken bir insan görmektense bir hayvan tarafından parçalanmayı tercih ederdi... Bu ormanda ölmek istiyordu...

Titrek bir nefes aldı. Neden herşey birden onun başına gelmeye başlamıştı ki! Ne suçu vardı? Kim böyle bir muameleyi hak ederdi!

Hayatı boyunca her zaman sakin bir yaşantısı olmuştu... Hiç bir zaman partilere gitmek ya da popüler olma hayalleri olmamıştı. En uç hayalleri bir gün arkadaşlarının olmasıydı o kadar. Şimdi ise... Birisinin kendisine bakmasına bile tahammülü yoktu sanki. İçini anlamsız bir öfke derin bir nefret kaplamıştı.

Hiç susmadan ses telleri kopana kadar çığlık atmak istiyordu sadece ama sesi çıkmıyordu...

Kadın olmak ne de zordu...

Seni koruduğunu hissedeceğin bir babamın olmaması ne de zordu...

"Burda avlanmak yasak" dedi yaşlı adam elinde ki tüfeği sıkıca kavrayarak. Yerde can çekişen yaban domuzuna son bir kez daha baktı genç adam. Gülümserken burnunu çekti ve yavaşça kendisini izleyen adama döndü.

"Avlanmıyorum." dediğinde yaşlı adam tedirginlikle yutkundu.

"Ne yapıyorsun o zaman. O hayvanı bu hale kim getirdi" dediğinde yüzünde ki tedirginlik büyüdü. Genç adamın elinde her hangi bir silah yoktu çünkü. Nasıl olmuştu da yetişkin bir yaban domuzunu çıplak elleriyle parçalamıştı.

Roy'un gülümsemesi genişledi.

"Niyetim avlanmak değildi lakin yabani bir hayvan kedime saldırdı. Ne yapmalıydım?" Diye sorduğunda yaşlı adam ortalıkta bir kedi göremedi. Ama bu durumu üstelemekte istemediğini fark etti. Köpek miydi bu sahibinin yanında dolansın? Belli ki sorunlu bir gençti.

"Herneyse" dedi yine de kendinden taviz vermek istemeyerek. Silahını omzuna taktı ve bir kaç geri adım attıktan sonra Roy'un hala sakin bir şekilde kendisine baktığını görünce hızla arkasını döndü ve yürümeye başladı. Gece gece bir yaban domuzu ölüsü yüzünden başına bela açacak değildi...

Giden adamın arkasından bakan genç adam gözlerini devirerek önününe, yerde yatan domuza döndü yeniden.

Uzaktan mırlayan kedinin sesini duyduğunda istemeden de olsa gülümsedi.

"Korkmana gerek yok artık" dedi Roy kediye seslenerek. Evet, dışarıdan birisi için aklını kaçırdığını söylemek kolaydı ama Roy tuhaf bir şekilde o kedinin kendisini anladığına neredeyse emindi. Üstelik bir haftadır bu ormanda yalnızca o kedi ile iletişim kurabilmişti. Bu, onları geri dönülemez bir arkadaşlığa sürüklemişti ister istemez.

Çalıların arasında sıçrayarak ayaklarının dibine gelen kediye eğilerek başını okşadı genç adam.

"Ben varken bu kadar korkak olma. Gururumu incittin" diyerek kediye yapay bir şekilde kızdığında kedi miyavlayarak yüzünü genç adamın bacağına sürttü. Alaycı bir gülümseme sundu genç adam.

"Hadi gidelim hava kararmaya başladı." Diyerek arkasını döndüğünde, kedinin durmuş bir şekilde hala kendisine baktığını hissettiğinde o da durdu.

DENEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin