7.Bölüm

13.1K 882 380
                                    

♧ Kalp Ritimleri ♧

Telefonun melodisi odada yankılanırken yavaşça gözlerini araladı. Genç kız çoktan öğle vaktini uyuyarak geçirmişti. Hantalca telefona uzandı ve aramayı cevapladı. "Hey!" Pürüzlü sesi kulağına garip gelirken konuşmaya devam etti. "Günaydın Kai."

"Günaydın mı? Saat bire geliyor."

"Huh? Hiç haberim yok. Sen molada mısın?"

"Evet. Sadece sesini duymak istemiştim. Biliyorsun işten çıkalı pek görüşemedik."

Kai kesinlikle ihmal edilmiş hissediyordu. Buna rağmen Ha Neul'ü sıkıştırmamak için çabalıyordu. Sonuçta onun yaşadığı şeyler de kolay değildi. Zaten Ha Neul de onu boşladığının farkındaydı. Yeni iş düzenine alışmak onun için çok zor olmuştu. "Üzgünüm Kai~ Ama bunu telafi edeceğim~!" Olabildiğince sevimli olmaya çalışıyordu. "Etsen iyi olur!" dedi Kai sahte bir kızgınlıkla.

"Hey! Yarın yanına uğrayabilirim. Belki bir şeyler yaparız."

"Olur. Hem orada olan biten her şeyden haberdar olmak istiyorum. Bana her şeyi anlatacaksın!"

Ha Neul içten bir şekilde gülümsedi ve Kai'yi onayladı. İkili buluşacakları konusunda karar kıldıktan sonra telefonu kapattılar. Ha Neul bölünen uykusundan sonra tekrar uyumaya çalışsa da başarılı olamadı. Ardından yataktan çıktı ve yüzünü yıkamak için banyoya adımladı. Yüzüne su çarptıktan sonra gözleri aynadaki yansımasına takıldı. Gittikçe küçülüyordu sanki. O işe başladığından beri hayatı belli olan düzeninden çıkmış, yeni düzene alışana kadar ise kilo kaybetmişti. Ayağına panduflarını geçirdi. Yaz aylarında olsalar da Seul'ün havasına güven olmuyordu, hem ayaklarını üşütmek istemiyordu. Bünyesi zaten zayıftı. Ayaklarını sürüye sürüye aşağı indi. Babası televizyon karşında oturuyordu. Gerçi uyukluyordu desek daha yerinde olur. İçerisi karanlıktı. Perdelerin arasından sızan gün ışığı içeride loş bir görüntü yaratıyordu. Ha Neul rahatsız edici ortamı bozmak için pencereye adımladı ve perdeleri sertçe açtı. Babası içeri sızan ışıktan rahatsız olup mırıldanmaya başlamıştı bile. Genç kız onu dikkate almadı ve masanın üstündeki çöpleri toplamaya başladı.

"Ashh!"

Odada yankılanan poşet hışırtısı yaşlı adamın uykusunu çoktan bölmüştü. Ancak Ha Neul yine umursamadı işe gitme vakti gelene kadar evde yapacağı düzenlemeler vardı. Mesela içki şişelerini evden göndermek gibi. Babası ona söz vermişti zaten. Sadece emin olması gerekiyordu. Tüm evi alt üst ettikten ve babası ile çetrefilli kavgalar verdikten sonra amacına ulaşmıştı. Zar zor da olsa babasından kurtulmayı başardı ve odasına çıktı. Babasıyla uğraşmaktan zamanın nasıl geçtiğini anlayamamıştı bile. Daha fazla vakit kaybetmedi ve duşa girdi sonrasında ise üstüne ışık kırılmasıyla ilgili bir desen olan siyah tişörtünü ve mavi kot şortunu giydi, kot ceketini de üstüne geçirdikten sonra çantasını da alıp evden çıktı. Arkadaşları için hazırladığı bir hediye vardı çantada. Zarar görmemesi için özen göstererek otobüse bindi. Bara vardığında Mi Rae ve birkaç garson vardı sadece. Saatinden erken gelmişti zaten Ha Neul. Evde babası ile tartışmaktansa Mi Rae ile vakit geçirmek daha cazip gelmişti.

"Erkencisin?" Ha Neul genç kızın sorgular tavrını es geçti ve hediye paketinden bozma poşeti tezgaha koydu. "Sana bi sürprizim var! Umarım seviyorsundur~" Mi Rae beklenmedik süpriz karşısında afallasa da memnuniyeti yüzünden okunuyordu. Önüne koyulan ve beceriksizce paketlenmiş hediyeye baktı. İçinden çıkan yıllanmış şarap ise memnuniyetini ikiye katlamıştı. "Bu muazzam şeyden herkese ikram etmesek ayıp olur!" Mi Rae bir çırpıda tüm çalışanları topladı ve hepsine lezzetli şaraptan bir kadeh ikram etti. Hepsi Ha Neul'e teşekkür ederken o, insanları biraz olsun mutlu etmiş olmanın zevkini yaşıyordu. Şişenin dibini getirdiklerinde helpsi Ha Neul'e kızıyordu. O içki içmiyordu. Babasının düştüğü hâllere düşmemek için.

Good and Bad |KTH|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin