10.Bölüm

12K 818 274
                                    

♧ Yabancı ♧

Monachopsis.

Kendini bir yere ait hissedememe, yabancı hissetme duygusu. Ha Neul bu duyguyu en çok Kim Taehyung'un yanında yaşıyordu. Yabancıydı çünkü. O yabancıydı. Onun olan bu bar yabancıydı. Hareketleri ve sözleri bile yabancıydı.

"İç."

Sesindeki yabancılığı ilk kez burada böylesine yoğun hissetmişti Ha Neul. Ne istiyordu ondan. Bir şey içmesini mi? Sanki bu boş isteğinin ardı doluydu, başka arzuları vardı. Sanki yegane arzusu Ha Neul'e hayatını zehir etmekti. "Ben içki içmem." Genç kızın söylediklerinin bir kıymeti yokmuş gibi içki bardağını biraz daha önüne ittirdi. Tekrar etti lafını.

"İç."

"Bay Kim, başka bir şey yoksa ben evime gitmek istiyorum. Ve son kez söylüyorum, ben içmem!"

Yine söyledikleri havada kalmış, kendisine beklentiyle bakan adamdan kurtulamamıştı. Ciddiye alınmamak Ha Neul'ü sinirlendirdi. Gitmek için kalktığında ise Kim Taehyung'un uzun parmakları kelepçe gibi bileğine dolanmıştı. Kurtulmaya çalıştıkça tutuşu sertleşiyor parmak boğumları beyazdan kırmızıya dönüyordu. Canı acımaya başladığında pes etti ve geri oturdu. "Ne istiyor sunuz!?" Kim Taehyung parmakları arasına esir ettiği bileği serbest bırakmayı reddetti ve bakışlarıyla önüne koyduğu bardağı işaret etti.

"İç."

"Ben içmem diyorum anlamıyor musunuz?"

Genç adam bunun üstüne tek bir laf etmedi. Elleri arasındaki bileğe yön verip tezgahın üstüne koydu. Ardından Ha Neul'ün parmaklarını açtı ve avuç içi tamamen tezgahla bir olana kadar elini elinin üstünde tuttu. Yabancı dediği adamın teni tenine kaynarken sıcaklığı tüylerini diken diken etmişti. Kim Taehyung aynı sessizlikle elini parmak uçlarından başlayarak yukarıya doğru hareket ettirdi. Hareketleri öyle yavaş, öyle nazik, öyle hafifti ki genç kızı uysallaştımış bir sonraki hamlesini merakla beklemesine sebep olmuştu. Taehyung da bu beklentiyi karşılıksız bırakmamış aynı hafiflikle Ha Neul'ün omuzlarına kadar varmıştı. O sırada da aynı hafiflik ve yavaşlıkla ayağa kalkıp bedenini genç kızın arkasına konumlandırmıştı. Bu harekeleri Ha Neul'ü tedirgin etse de içinde daha önce farkına varmadığı duyguları uyandırıyordu. Sanki dokunuşları değdiği yeri yakıyor, iz bırakıyordu. Bu yabancıya ait izi taşımak o an için genç kıza en değerli şeymiş gibi geldi. Kendine gel demek istedi ona dokunan adama. Ancak az önceki gibi yapmaz, sözlerini ciddiye alır da dokunmaktan vazgeçer diye korktu.

Nasıl olurdu bu? Az önce bakışlarından bile rahatsızlık duyduğu bu adamın dokunuşları kendisine yabancı olan duyguları körükleyip de nasıl alevlendiriyordu? Ha Neul bilinçsizce sol elini de bardak elleri arasında kalacak şekilde tezgaha koydu. Kim Taehyung'un yaptığı gibi parmaklarını iyice açıp avuç içini ahşap tezgaha değdirdi. Arsız dediği adamın nefesi ensesine değdikçe, odunsu kokusu ciğerlerine bulaştıkça içi bir hoş oluyor, yıllardır uykuya hasret yaşıyormuş gibi gözleri kapanmak için savaş veriyordu. Savaşın kazananı mantığı yerine göz kapakları olduğunda kendini uykuya bırakır gibi kapanıp yabancının elllerine, dokunuşlarına teslim etti. Kim Taehyung yakınlığını arttırdı ve saçları, genç kızın saçlarına karışana kadar öne uzandı. Bir eli genç kızın boyununda dolanırken diğer elini Ha Neul'ün omzuna koydu. Ardından sağ elini boynundan aşağı kaydırdı ve gerdanında getirdi. V yakalı tişörtünden dolayı açıkta kalan gerdanına rahatlıkla dokunuyordu. Her dokunuşunda kuş gibi titreyen vücudu genç adama keyif verdi.

Elini tam göğsünün üstüne, kalbine getirdiğinde durdu. Elleri vatanına varmak için uzun yoldan gelen gurbetçi misali kaldı orada. Belki özlemle durdu orada elleri, söylemek istemediği. Belki hasretle, yine söylemekten çekindiği. En önemlisi hissetmekten çekindiği. O kalp atışı öyle sakinleştiriciydi ki Taehyung için. Yavaş değildi, aksine maraton koşmuş sporcular gibiydi. Lâkin yine de o ritim belki de kendisi için attığını bildiğinden bu adamı sakinleştirmişti. Utanmasa o da gözlerini kapatacak oraya vatan deyip dinlenecekti. Ancak kendini buraya yabancı hissetti bir an. Onun olmayan şeylere sahip olmakta çok iyidi oysa Kim Taehyung...

Good and Bad |KTH|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin