31.Bölüm

8.4K 558 235
                                    

♤ Kül ♤

Kulağını tırmalayan sesler arasında kaybolmuştu Ha Neul. Az önce olan şeyleri kavrayamamıştı henüz. Vücudu sarsılıyordu ancak bunu yapan kendisi değildi. "Burada kal!" diyordu kaba bir ses. "Duyuyor musun beni Ha Neul!? Burada kal!" Yoongi idi bu. Onu sarsmayı bıraktığında Ha Neul başını aşağı yukarı salladı. Sesinde hakimiyet kurmuş telaş elle tutulacak haldeyken Ha Neul bu paniğe ve kargaşaya anlam veremiyordu. Ancak kulaklarına ilişen sesler içeride ters giden bir şeylerin olduğunu gösteriyordu. Ters giden bir şeyler tabiki vardı!

Az önce duydukları gürültü silah sesiydi. Biri ya da birileri bara ateş açmıştı.

Ayakları altındaki zemine örtü olan kırık cam parçalarını eze eze içeri girdi birkaç adam. İçlerinden yalnızca iki yüz tanıdıktı. Kang Hyun Woo ve Seomin. Görünürde on adam vardı. Büyük ihtimalle diğerleri barın dışında bekliyordu. Hepsi oturdukları koltuktan ayaklandı. Kimse telaşlı görünmüyor, ani hareketlerde bulunmuyordu. Taehyung en önlerinden ilerledi. Yoongi de oyun odasından çıkıp aralarına katıldığında ekip tamamlanmıştı. Hyun Woo elinde silahıyla sallana sallana adamlarının önüne çıktı. Üstünde siyah bir takım elbise vardı. Belli ki buluşmalarının resmi olmasını istemişti.

"Merhaba V."

Taehyung soğuk kanlılığını korudu ve ellerini cebine attı. "Bara gel derken camı çerçeveyi indir demek istememiştim." Hyun Woo gülümsedi sözlerine. Onun bu tavırları tüm bu intikam olayını daha zevkli kılıyordu. "Bu kadar çabuk olmasını beklemiyor muydun yoksa?" dedi sol elindeki silahla hafiften önünü işaret ederken. "Seni şaşırttım mı?"

"Çabuk mu? İlk tehtidinin üstünden aylar geçti. Üzgünüm ama şaşırmaktan çok uzağım."

Hyun Woo kısık gözleriyle bir süre süzdü yüzünü. Büyümüştü. Onu bulduğunda henüz on üç yaşındaydı. Komik saçları ve korkudan beyazlamış yüzüyle kendisine bakışını hatırlıyordu hâlâ. Şimdiyse yirmi dört yaşında koca adam olmuştu. Eskiden V'ye baktığında gururlu bir baba gibi hissederdi. Şimdiyse yalnızca nefret duyuyordu. Kang Hyun Woo, V'den nefret ediyor ve elleriyle şekil verdiği, korkusuz ve güçlü hale getirdiği öğrencisinden intikam alma arzusu ile yanıp tutuşuyordu. Hyun Woo'nun Taehyung'un yüzünde oyalanan bakışları sol tarafında kalan bir noktada sabitlenince herkes oraya baktı. Ha Neul beceriksizce sakladığı titrek vücuduyla kapının arkasından simsiyah giyinmiş, eli silahlı adamlara bakmaya çalışıyordu.

Jungkook kapıya yakındı. Büyük bir adımda genç kıza ulaşmış ve kolundan çektiği gibi arkasına saklamıştı. Kana susamış bu adamın gözlerinden kurtarmaya çalışmıştı arkadaşını. Kısmen başarmıştı da. Ha Neul'ün zayıf bedeni Jungkook'un iri vücudu arkasından seçilmiyordu. Hyun Woo bu hareketinden sonra sağlam bir kahkaha bıraktı havaya. "İşte!" dedi keyifle. "İşte asıl görmeye geldiğim kişi!"

Taehyung'un yüz hatları gerildi. Ha Neul'e bulaşması söz konusu bile değildi. İntikam istiyorsa bunu bizzat acısına sebep olan insandan çıkartmalıydı. Masum birini hele de Taehyung'un değer verdiği birini bu işin dışında tutmalıydı. "Bu ikimizin arasında ihtiyar!" dedi uyarır gibi. "Başkalarını karıştırma!"

Hyun Woo kulak ardı etti sözlerini gülümserken. "Biliyor musun V, uzun zamandır intikam planımı düşünüyordum." Dudaklarını ıslattı, tek kaşı havalanmıştı. Ortamda Hyun Woo'nun sesi ve kırık cam parçalarının ayakları altında çıkarttığı çatırtıdan başka ses yoktu. "Ama hep bir şey eksikti. Ne yaparsam yapayım canını yeterince yakamayacakmışım gibi geliyordu. Çok duygusuzdun!" Olduğu yerden sola doğru bir adım attı. Görüş alanına Jungkook'un bedeniyle sakladığı ürkek kızı sokmaya çalışıyordu. "Sonra sen çıkageldin!" Silahın ucuyla Ha Neul'ü işaret etti. Bir anlık da olsa namlunun ucunda olmak nefesini kesmişti. Jungkook daha da sakladı onu. Ancak nafileydi. Hyun Woo için onun varlığı gizlenemezdi. Ha Neul'e ithafen konuştu tekrar.

Good and Bad |KTH|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin