Good and Bad |KTH|

18.Bölüm

◇ Tuval ◇

"Kış uykusuna mı yattın Ha Neul kalkasana!"

Yaşlı adam bir yandan söyleniyor bir yandan da uyuyan kızını sarsıyordu.

Ha Neul dün akşam bardan geldikten sonra uzun bir duş almış ve direkt uyumuştu. Kendine gelemediği için de işe gitmemişti. Üstelik uykusu o kadar ağırdı ki babasını duymuyordu bile. Yaşlı adam onu bu şekilde uyandıramayacağını anlayınca sarıldığı peluş hayvanı kollarından çekip aldı. Ha Neul korkarak uyandığında babası hâlâ söyleniyordu. "Ha Neul sana uyan diyorum beni duymuyor musun!?"

"Ben çıkana kadar odama girme demedim mi?"

"Keyfimden girmedim. Biri seni istiyor."

Ha Neul uyku sersemliği ile babasının dediklerini takmadı ve sarılarak uyduğu peluş zürafasını geri alıp yatağa döndü. Babası ise bu durumdan memnun olmayıp kızı tekrar sarstı, biraz güç kullandıktan sonra ise sarıldığı şeyi geri aldı. "Ne oldu baba!?" Sesi istemsizce artarken sinirle soludu. "O adam seni bekliyor." Ha Neul şaşkınca babasına döndü. Kimden bahsettiğini anlayamamıştı. "Kim bekliyor?"

"Ben de onu diyorum. Bay Kim bekliyor seni. Dışarıda!" Yok artık! Ne işi vardı onun burada? Onca şey söyledikten sonra bir de buraya mı geliyordu? Söylemeyi unuttuğu şeyler vardı herhalde. Ya kırıp dökmeyi özlemişti.

"Ona beklememesini söyle baba. Yüzünü bile görmek istemiyorum."

"Kendin söyle!"

Babası Ha Neul'e telefonunu uzattığında şaşkınlıkla aldı. Bu telefon ne zamandan beri açıktı? Genç kız çekinerek telefonu kulağına götürdü. Birkaç saniyelik sessizlikten sonra Kim Taehyung'un gülümsemesini duydu. Ne kadar çok gülüyordu bu kıza. "Demek yüzümü bile görmek istemiyorsun ha? Biraz kırıldım."

"Öyle mi? Sevindim."

"Haha! Ben seni görmek istiyorum ama onu ne yapacağız?"

"Evinizde fotoğrafım vardı yanılmıyorsam. Beni çok göresiniz geldiyse ona bakın."

"İşe neden gelmedin?"

"Yolumu mu gözlediniz?"

"Soruma cevap ver."

Ha Neul derin bir nefes aldı ve yüzüne düşünen perçemlerini kulağının arkasına attı. Babası ise hâlâ odada durup onları dinlemeye çalışıyordu. "Borcumu bu şekilde silmeyecekseniz neden orada kendimi yorayım ki?"

"Paramı da istiyorum Ha Neul."

"Çok fazla şey istiyorsunuz."

Tekrar güldü. Bu ses artık genç kızın beyninde yankılanmaya başlamıştı. "On dakika içinde hazır ol, aşağı in."

"Gelmek istemiyorum."

"Ama ben gelmeni istiyorum."

"Bay K-"

"Ha Neul; geçen geceki konuşmamızı tekrarlamak ister misin?"

"Hayır."

"Öyleyse on dakika içinde aşağı in. Yoksa ben yukarı çıkarım."

Sonrasında duyduğu tek şey bip sesleri oldu. Sinirle telefonu komedinin üstüne koydu ve yataktan çıktı. Babasının sorularını geçiştirip onu odadan çıkarttı. Ardından siyah dizleri yırtık dar pantolonunu, siyah askılı büstüyerini giyip üşümemek için de sarı örgü hırkasını üstüne geçirdi. Evden çıkmadan da siyah sırt çantasını yanına aldı. Kapının önünde bekleyen tek kapılı siyah, mersedes marka arabaya ilerledi genç kız. Saat dokuzu geçmişti. Bu saatte buraya neden gelmişti? Ha Neul tedirginlikle araca bindi ve kemerini bağladı. Bay Kim de beklemeden arabayı çalıştırdı. Bir süre kimseden ses çıkmazken Ha Neul dayanamayıp konuştu. "Nereye gidiyoruz?" Ha Neul yan profilini izlerken Taehyung yola bakmaya devam etti. "Bana."