5.Bölüm

13.1K 871 86
                                    

♤ Yeni İş ♤

"Dökül."

"Kai..."

"Bak Ha Neul. Beni bir şeylerin dışında tutmaya çalıştığının farkındayım. O yüzden dökül!"

Genç kız ne olduğunu anlayamadan kendisini bu sorgunun içinde bulmuştu. Kai onun en yakın arkadaşıydı. Ondan saklamak için çabaladığı şeyleri tabi ki fark edecekti. Mola saatine girmişlerdi. Kai de bunu fırsat bilip genç kızı yakaladığı gibi kafenin arkasına çekmişti. Arka tarafta küçük ama şirin bir oturma yerleri vardı. Burayı genelde yemek yemek ve dedikodu yapmak için kullanırlardı. Şimdi ise Kai burayı Ha Neul'ü sorguya çekmek için kullanıyordu.

"Sadece bir şeyleri yoluna koymaya çalışıyorum."

Genç kız olanları Kai'den saklamak istese de öğreneceği kesindi. Saklamasının tek sebebi Kai'nin borcu ödemeyi teklif edeceğindendi. Zaten hatrı sayılır miktarda borç para almıştı. "Burdan avans aldın, evdeki eşyaları satmaya başladın, her ne kadar borç olarak görmesem de ben de para aldın. Benden gizli neyi yoluna koymaya çalışıyosun merak ediyorum doğrusu." Yumuşak bir şekilde konuşuyor, Ha Neul'ün olanları anlatmasını kolaylaştırmaya çalışıyordu. "İşten ayrılmam gerek." Kai duyduklarıyla afalladı. Pat diye de denir miydi yahu?!

"Tamam. Her şeyi başından anlat!"

Ha Neul derin bir nefes aldı ve olanları anlatmaya başladı. O anlattıkça Kai'nin yüzü şekilden şekilde giriyordu. Böyle bir şeyi ondan saklamış olması sinirlenmesene sebep olmuştu. Hem Ha Neul'e hem de Bay Kim dediği adama. "Bunu benden saklandığına inanamıyorum Ha Neul!"

"Saklamadım. Sadece benim halletmem gereken bir şey işte..."

"Böyle arsız bir adamla hiç bir şeyi halledemezsin! Söylediği şeylere bir bak!"

Ha Neul için söylediği şeyler önemsizdi. Onun için önemli olan hatta sorun olan tek şey onu mecbur bıraktığı şeylerdi. Farkına varmadan genç kızın hayatını baştan aşağı değiştirmeye başlamıştı. Üstelik bunu sadece bir haftada yapmıştı! Artık daha sık görüşeceklerdi. Parayı ödeyene kadar oradan çıkmasına izin vermezdi. Bu sürede neler olacağını da yalnız Tanrı bilirdi zaten. "O sorun değil de işten nasıl çıkacağım. Biliyorsun avans aldım."

"Hallederim ben. Kolay iş o."

"İşte sana bu yüzden söylemedim!" Bir elini masaya vurdu. Kai ile yakın arkadaş olsalar da ondan sürekli para yardımı alamazdı. Kai itirazına sinirlenip ileri uzandı ve Ha Neul'ün anlına orta parmağını kullanarak bir fiske attı.

"Dostun olduğumu unutuyorsun herhalde. Halledeceğim dedim!"

"Teşekkür ederim..."

Mahçup bir şekilde teşekkür etmişti. Ona her konuda yardımcı oluyor olması Ha Neul'ü çok duygulandırıyordu. Babasının elleri ile attığı cehennemden kurtarmaya çalışıyordu arkadaşını. Böyle bir dosta sahip olduğu için çok şanslıydı. Onu keyiflendirmek için şirinlik yapmaya başladı. "Sen en iyisisin~" Ardından işaret ve baş parmaklarıyla kalp yaptı ve Kai'in gözlerine sokacak kadar ona uzattı. Ha Neul'e şirinlik yapmak çok yakışıyordu. Biri içerden onları çağırana kadar Ha Neul Kai'ye şirinlik yaptı. Kai ise kahkahalar içinde onu izledi. Onun için iyi bir şey yapmak kendisine iyi hissetirmişti. Çünkü Ha Neul farkına varmadan Kai'ye çok yardımcı olmuştu. Bunun karşılığını vermek istiyordu.

Ha Neul o gün kafedeki iş arkadaşlarına veda etti. O işten ayrılmanın tek iyi yanı Yu Jin ile bir daha görüşmek zorunda olmamasıydı herhalde. Yine de bir tarafı hüzünlüydü. Nerdeyse iki yıldır o kafede çalışıyordu. Oradaki her şeye alışmıştı. Şimdi hiç bilmediği bir ortamda hiç tanımadığı insanlarla çalışmak zorunda olmak onu korkutuyordu. Yeni bir günde saat ikiye varırken evden çıktı. Babasına olan biteni anlatmıştı. Tabi babası rahat bir nefes almıştı. Kızının böyle bir mecburiyette olması pek umrunda değildi. Ancak Ha Neul söylediği şeylerde kararlıydı. Parayı ödediği müddetçe içkiden ve ona zarar verecek her şeyden uzak duracaktı. Artık babasını değiştirmek istiyordu. Çünkü bu şekilde daha ne kadar dayanabilir bilmiyordu.

Yarım saat sonra bara vardı.Kapıda kimse yoktu. Tabi gelen giden de. Ha Neul ürkekçe içeri girdi. Etrafta bir sürü çalışan vardı. Hepsi temizlik yapıyordu. Burayı temiz tutmak için uğraşmaları gözlerini yaşarmıştı. Genç kız barmenin olduğu tarafa ilerledi. Çok güzel bir kız tezgahı siliyordu. Mor saçlarını gelişi güzel topuz yapmış gözlerine bir gözlük takmıştı. Kulaklarında uzun küpeleri vardı. Üstünde değişen havadan dolayı sarı örgü kazağı vardı. Evet. Güzel bir kızdı. Çekinerek kızın yanına varınca beceriksizce selam verdi. Kız tezgahı silme işini bıraktı ve Ha Neul'ün selamına karşılık verdi. "Selam?" Genç kız yüzünü anlamayan bakışlarla izliyordu. "Ben iş için geldim ama-" Açıklama yapacakken genç kız atıldı. "Ah evet! Bay Kim geleceğinden bahsetmişti." Elini Ha Neul'e uzattı. "Benim adım Mi Rae."

"Ben de Ha Neul."

El sıkıştıktan sonra birbirlerine gülümsediler. Ha Neul kızdan hoşlanmıştı. Sevecen bir tipi vardı. "Daha önce hiç böyle bir yerde çalıştın mı?"

"Kafede çalışmıştım."

"Pekala. Öyleyse sana işi anlatarak başlayalım."

Mi Rae genç kızın çantasını tezgaha bıraktı ve alt katta üstünü değiştirmek ve dinlenmek için yer olduğunu söyledi. Ayrıca çalışanlar dışında kimsenin giremediğinin de garantisini verdi. Üst katla olan şeylerle ise hiç bir alakaları olmadığını söyleyince Ha Neul oldukça sevindi. Bir de o arsızların istekleriyle uğraşamazdı. Zaten başında arsızların kralı vardı.

Barı üstün körü gezerlerken tezgahın ilerisinde sol tarafta kalan odaya benzer bir yere gittiler. Odanın içerisinde oynanabilecek her türlü masa oyunu vardı. "Bay Kim burayı genelde arkadaşları geldiği zaman kullanıyor." dedi Mi Rae. Genç kız barla ilgili şeyler anlatmaya devam ederken Ha Neul aklına takılan soruyu hiç çekinmeden sordu. "Bay Kim nasıl biri sence?" Vereceği cevabı cidden merak ediyordu. Kendisine böyle davranan biri çalışanlarına nasıl davranıyordu acaba?

"İyi biri. Yani çalışanlarına kötü davranmaz."

İyi biri mi? Yok artık! Ha Neul böyle düşünse de genç kız oldukça ciddiydi. Bay Kim iş ahlakı olan bir adamdı. Çalışanlarına kötü davranmaz ve onları ezmezdi. Çalışanları dışındaki insanlara nasıl davrandığı zaten onları ilgilendirmezdi. "Sadece tek bir şeye tahammüllü yoktur." Mi Rae aklına bir şey gelmiş gibi durdu ve işaret parmağını Ha Neul'e uzattı. "Neye?"

"Uyuşturucuya. Yanımda çalışan bir arkadaşım vardı. Uyuşturucu bağımlısıymış. Bay Kim öğrenince anında işten kovdu. Zaten burada el altından satılmasına bile izin vermiyor. Böyle alışkanlıkların yoksa korkman gereken bir şey yok yani."

Ha Neul kafasını iki yana salladı. Böyle alışkanlıkları tabiki yoktu. Ancak o adamdan böyle bir hassasiyet beklemezdi. Nedense o adamın her haltı yiyebilecek biri olduğunu düşünüyordu. "Sen iş saatini yarıya böleceksin. İlk yarıda benimle tezgahta çalışacaksın, diğer yarıda da garsonluk yapacaksın. Daha önce böyle bir işte çalışmadığından öğrenene kadar seni tamamen tezgaha sokamam. Ancak merak etme sana yardım edeceğim."Mi Rae'nin sevecen tavırları Ha Neul'ün yüreğine su serpiyordu. "Öyleyse aramıza hoş geldin. İyi anlaşalım."

"İyi anlaşalım~"

.......

Good and Bad |KTH|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin