◇ Bekaret ◇
Taehyung yatakta huzurla uyuyan kadına yaklaştı. Ha Neul'ün üstünden attığı yorganı ses çıkartmamaya özen göstererek kaldırdı, yatağa uzandı ve üzerlerini güzelce örttü. Yüzüne çarpan kahverengi perçemlerini kulağının arkasına iliştirdi. Birkaç saniye sonra ise Ha Neul sanki geldiğini anlamış gibi uykusundan uyanmıştı. Tepki vermeden izledi Taehyung'un yüzünü. Belki rüya gördüğünü sanıyordu. Bir elini hantalca kaldırdı ve Taehyung'un yüzüne dokundu. Bu dokunuşu hissettiğinde ise derin bir nefes aldı, kaşları çatıldı. Ağlayacak mıydı?
"Merhaba."
Sesi fısıltıdan ibaretti. Nasıl her şey normalmiş gibi, burada olması sorun değilmiş gibi ve sanki sözünü tutmuş gibi pişkince selam verebiliyordu? Sormak istediği asıl sorular buyken ağzından başka şeyler döküldü. "Burada ne işiniz var? Nasıl girdiniz içeri?"
"Pencereden."
Ha Neul uyku sersemliği ile ellerini yüzünde gezdirip ayılmaya çalıştı. Ardından yanağıyla yastığı arasına sıkıştırıp genç adamın yüzünü izlemeye başladı. Onu o kadar çok özlemişti ki burada olduğu için kızamıyordu bile. Çok beklemişti çünkü onu. Yüzünü bir kere daha görmek için çok beklemişti.
İki hafta görmese özlemden deliye dönecek hale ne ara gelmişti? Verdiği sözü tutmadı diye üzülecek, bir lafı ile paramparça olacak, bir hareketi ile güller açacak hale ne zaman gelmişti? Sevgi böyle bir şey demek ki! Bir lafla paramparça olmak ve o lafı sarf eden adamın bir bakışına, bir gülüşüne tav olmak. Sehun'la hiçbir zaman böyle olmamıştı. O Ha Neul'e ne zaman kırıcı bir şey söylese genç kız bunları güzel bir sözle silemez, içinde biriktirirdi. Oysa Kim Taehyung ile böyle olmamıştı. Ha Neul'e ne söylerse söylemiş olsun şu an buraya onun için gelmiş olması her şeyi silmişti. Buraya Ha Neul için gelmişti. Onu özlediği için, görmek istediği için. İkinci kez Ha Neul'ün ayağına, kapısına gelmişti. Ha Neul onun yatağına girdiği gibi Kim Taehyung da onun yatağına girmişti.
Ah~ ne kadar da umut verici! Kimsenin yanına yatmayan, uyumayan Kim Taehyung'u bir kadının yatağına getiren şey aşk değilde ne olabilirdi ki!?
İkisinin gözleri de birbiri yüzünde gezinirken Kim Taehyung sessizliği bozdu ve konuştu. "Beni özlemedin mi?" Bakışları birbir yüzlerinde gezinirken Ha Neul göz devirdi istemeden. "Sözünde durmayı beceremeyen bir adamı neden özleyeyim ki?" Kim Taehyung hafifçe gülümsedi ve yavaş hareketlerle ellerini Ha Neul gibi yanağına koydu.
"Geldim işte."
"Geç kaldınız."
"Bazı şeyleri sandığımdan çabuk halledemedim."
"Nereye gittiğiniz değil de neden geç kaldığınız merak ediyorum. Neydi halledemediğiniz şey?"
"Kendi içimde bölündüm Ha Neul. Günlerdir kendimle baş başa kalmaktan kafayı yiyecektim."
"Öyleyse yanıma daha çabuk gelmeliydiniz."
Taehyung şevkatle baktı genç kızın yüzüne. Kim Taehyung'u görmeye bu kadar istekli olması ne acayipti. Ne acayipti yanına geldiğinde kendi şeytanlarından kurtulacağına inanması. Sevginin bir şeyleri değiştirebilme gücü olduğu söylerler. Sevgi Kim Taehyung'u da değiştirebilir mi? Ha Neul onu olduğu gibi sevebilir mi? Ona yaptığı, mecbur bıraktığı şeylere rağmen. Ha Neul kalbi büyük bir kadın. Affedici ve şevkatli... Şüphesiz Kim Taehyung'u da ancak böyle bir kadın sevebilir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Good and Bad |KTH|
FanfictionBu denklem gibi bir şeydi ya da kesinliği değiştirilemez bilgi: Kim Taehyung kadınların kalbini kırar! Hayran kurgu #1 Boy×girl #1 Taetae #1 Kimtaehyung #1 Bts #1