16.Bölüm

10K 693 244
                                    

♧ Köle ♧

Kim Taehyung genç kızın yüzünü kaçırmasına rağmen yaklaşmayı sürdürdü. Birkaç saniye bu şekilde bekledikten sonra Ha Neul'ün kulağına kıkırdama sesleri geldi. Gülüyor muydu? Ha Neul'ün gerginliği artarken Kim Taehyung gülmeye devam etti. "Seni öpmemden mi korktun?" Sesi ve nefesi genç kızın kulağına çarptı, tüyleri diken diken oldu. Taehyung daha da yaklaştı ve tam kulağının arkasında kalan benin üstüne yumuşak bir buse kondurdu. Ardından dudaklarını çekmeden aşağı indi. Dudakları değdiği her yerde küçük ıslaklıklar bırakıyordu. Köprücük kemiğine kadar geldi Kim Taehyung bir buse de oraya kondurdu. Sonra tekrar güldü. Bu gülüş bir öncekinden daha histerikti.

"Ben kimseyi dudaklarından öpmem Ha Neul." Genç kız dikti gözlerini hâlâ üstünde duran adama. "Kalkar mısınız üstümden?" Taehyung sakince genç kızın ellerini bıraktı ve kendini üstünden çekip kenara, kapının yanına geçti. Ha Neul bu sefer sözünü dinletmiş olmanın verdiği şaşkınlıkla yataktan doğruldu. Çırpınmaktan yukarı çıkan tişörtünü titreyen elleriyle düzeltti. Önüne düşen perçemlerini kulağının arkasına sıkıştırdı. Az önce, karşısında onu dikkatle izleyen adamın öptüğü yere. Gözlerini kaçırıyordu. Az önce öfkesinden korktuğu adamın dokunuşlarından korkuyordu şimdi. Her seferinde kendisini başka sorular ve çıkmazlar içine atıyordu çünkü.

Ha Neul sertçe yutkundu ancak boğazında oluşan yumrudan kurtulamadı. Gözlerini yerden ayırmadan kapıya ilerledi. Elleri hala titriyordu öyle ki ilk seferde kapı kulpunu bile tutturamadı. İkinci sefer de elleri kulpu kavradı ve kapıyı yavaşça araladı. Çıkacağı sırada Taehyung kapıyı eliyle sertçe kapattı. Ha Neul bunu beklemediğinden korktu ve ağzından ufak bir initli kaçtı. Baktı Taehyung'un gözlerine. Onu buraya sürüklerkenki öfkesi tekrar ortaya çıkmış, gözlerine yerleşmişti.

"Nereye?"

"Aşağı ineceğim."

Ha Neul sesinin titremesini önlemeye çalışsa da başarılı olamamıştı. "Sana gidebilirsin dedim mi!?" Genç kız bir şey söylemek için ağzını açtığı sırada bağırışı onu durdurdu. Yine aynı soruyu soruyordu. 'Sana gidebilirsin dedim mi?' Ha Neul onu daha fazla sinirlendirmemek için başını sağa sola salladı. İzin alması gerektiğini bilmiyordu ki! Gitmek istiyordu ve gidebilirdi. Buna o karar veremezdi. Taehyung kendine hakim olmaya çalışır gibi derin bir nefes alıp gözlerini kapattı. Geri açtığında ise irisleri koyulaşmış, mümkünmüş gibi daha da korkunçlaşmıştı.

"Bir daha kimsenin sana dokunmasına izin vermeyeceksin!"

"Bundan size ne?"

Her ne kadar burada çalışmak zorunda kalsa da Kim Taehyung'un hayatı üzerindeki hakimiyeti bu kadar fazla olmamalıydı. 'Hayatın benim zaten' demişti genç kıza. Değildi ama. Nasıl hayatı bu yabancının ellerinde olabilirdi? Ha Neul buna izin veremezdi.

"Bunu neden istiyorsunuz benden?"

"Canım öyle olmasını istiyor!"

Genç kız aldığı cevap karşısında şaşırdı. Ne demek canım istiyor. Bu adam Ha Neul'ü çıldırtmak istiyordu besbelli. "Canınızın istediği şeyleri yapmakla mükellef değilim!" Taehyung tekrar güldü. Bu kız onu haddinden fazla güldürüyordu. "Tam da canımın istediklerini yapmakla mükellefsin." Ha Neul bu konuşmaya devam etmek istemedi ve kapıyı açıp çıkacağı sırada zayıf kollarına yapışan iki güçlü elle kendini duvarda buldu. Sırtında bir sızı hissederken nefes almakta güçlük çekmeye başlamıştı. Kim Taehyung dişlerinin arasından konuşmaya devam etti. "Bana borcun var unuttun mu!?" Taehyung'un uzun, kemikli parmakları Ha Neul'ün tenine kaynamış gibiydi. Tutuşu öyle sertti ki. Tüm bu öfkenin sebebi neydi!?

Good and Bad |KTH|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin