13. Bölüm

8.4K 406 69
                                    


Selam canlarım 💛 bayadır bölüm atmıyordum ve önümüzdeki haftaya kadar da düzensiz bölüm atmak durumunda kalabilirim. Bunun için bu bölümü de uzun tutmaya çalıştım. İki bölüm birleşimi gibi düşünün 😄 Umarım beğenerek okursunuz 😊

Sabah mecbur işe gitmek için erkenden uyanmıştım. Dün yaşananların rüya olmasından korkuyordum. Ya da zihnimin bana bir oyun oynamasından... Yanımda kıyafet getirmediğim için Selin'in kıyafetlerinden giymiştim. Zaten bedenlerimiz aynı olduğu için ara sıra birbirimizin kıyafetlerini giydiğimiz oluyordu. Selin'e uyumasını söylesem de kalkıp kahvaltı hazırlamıştı bana canını yediğim.

"Akşam çıkınca yine yanına gelirim. Sen eşyalarını toplamaya çalış, kendini fazla yorma ama. Ben gelince yardım ederim."

"Tamam aşkım," dedi ve kahvaltı yapmak yerine beni seyretmeye başladı. Ben yine bu kelime üzerine heyecan yapmıştım. Ama bu defa gerçekten aşkı olarak gördüğü için söylediğini hissediyordum. Bunun üzerine gülümsememe engel olamadım.

"Dün yaşananlar, bir rüya değildi değil mi?"

"Eğer öyleyse aynı rüyayı gördük," deyip muzipçe güldü. "Gerginliğin gitmiş bakıyorum da."

Sırıtıp dünkü sahneyi düşündüm. Utanmama engel olamayıp bakışımı kaçırdım hemen. Saatime bakıp çayımdan son yudumumu aldım ve ayağa kalktım.

"Geç kalmayım ben. Eline sağlık kanka," dedikten sonra durup Selin'e baktım ve ikimiz de gülmeye başladık.

"Kanka deme lazım olur," deyip göz kırptı.

Kalbim...

"Sanırım ağız alışkanlığı olmuş bu kelime bizde."

"Olsun, biz hem kankayız, hem arkadaşız, hem de..." deyip utandı ve devam edemedi. Ayağa kalkıp "Ben seni geçireyim," dedi. Kapıya yöneldiğimizde cümlesinin devamını getirmesini istiyordum. Kapıyı açmadan önce durup ona baktım. Rastgele topladığı saçları, sıfır kol pijaması ve şortu ile çok tatlı görünüyordu.

"Cümlenin devamını merak ettim."

Bana biraz yaklaşıp konuştu.

"Hem de aşığız," dedi gözlerime bakarak.

"Hem de deli gibi," dedim aynı şekilde bakarken. Uzanıp yanağına bir öpücük kondurdum ve kapıyı açtım çıkmak için.

"Deniz," deyince tekrar ona döndüm. Önce gözlerime sonra dudaklarıma baktı ve uzanıp dudağını benimkilere bastırdı. Kısa ama etkisi büyük bir öpücük bırakmıştı ve bu başımı döndürmüştü. Gözlerimi açıp gülümsedim.

"Böyle yaparsan işe gidemeyeceğim," dedim gülerek. Bu dediğime kıkırdayıp kapıya yaslandı ve el salladı.

"Görüşürüz."

"Dikkat et. Kapıyı kilitle ve kimseye açma ben gelene kadar."

"Tamam," deyip güldü.

Şirkete geldiğimde aklımda Selin'in işe tekrar dönmesi gerektiği fikri vardı. Ama önce Selin'e danışıp sonra patrona söylemeliydim. Bunu akşam Selin ile konuşmak için kafama not aldım ve masama yerleşip işlerime odaklandım. Daha doğrusu odaklanamadım çünkü aklımda Selin vardı. Dün yaşananlar ve havada uçuşan itiraflar... Bir büyünün içindeydim sanki. Bunca zaman ikimiz de birbirimizden saklamıştık aşkımızı. Geç de olsa birbirimize tutunmuştuk ama. Yüzümde aptal bir sırıtma olduğuna emindim şu an. Telefonuma gelen bildirime baktığımda Selin'den mesaj geldiğini gördüm.

-Ben şimdiden seni özledim.

Sırıtmam daha da artarken hemen mesajı yanıtladım.

-Ben de seni özledim.

UMUT (girl×girl) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin