26. Bölüm

4.6K 228 80
                                    


Kahvaltı masasında Tülay teyze bir şeyler anlatıp gülerken Selin ve ben gergin gülüşler atıyorduk. Aslında ben olmasam yanlarında daha iyi olabilirdi ama Selin kalmam konusunda ısrar etmişti.

"Selin küçükken de böyleydi. İnatçı bir çocuktu. İstediği olmazsa burnumdan getirirdi benim."

"Anne! Acaba artık benim küçüklüğümden konuşmasak mı?"

Selin gülmesini bastırırken istem dışı bir kahkaha attım.

"Selin dur ya! Ne güzel muhabbet ediyoruz işte," deyip Tülay teyzeye döndüm. "Selin küçükken de çok yaramazdı yani?" deyip Selin'e kaçamak bir bakış attım. Tülay teyze çayından bir yudum alıp elini salladı.

"Hem de ne yaramaz! İnsanın sabır taşını çatlatacak cinsten. Bir de kıyafet takıntısı vardı hanımefendinin. Daha üç yaşındayken bile benim seçtiğim elbiseleri giymezdi," deyip güldü Tülay teyze. Ben de ona eşlik edip güldüm.

"Hala öyle. Kıyafet konusunda çok takıntılı," deyip kafamı çevirmeden Selin'e baktım.

"Alınıyorum artık ama," dedi Selin.

"Bir gün parktan eve gelmek istemedi. Hava da soğuk."

"Anne!"

Tülay teyze Selin'i aldırmadan devam etti.

"Yerlerde yağmur suyu birikmiş bir de. Huy yapıyor ben orada kalacağım diye. Ben de bunu bırakıp yürümeye başladım. Arkadan bir ses geldi, meğer suyun içine oturmuş kalmış," deyip kahkaha attı. Ben de kahkaha atarken artık karnıma ağrılar giriyordu.

"Ya konuşacak başka konu mu yok? Niye benim küçüklüğümü konuşuyoruz ki?"

"Ama çok tatlıymışsın. Bir o kadar da yaramaz. Hala öylesin gerçi de," deyip göz kırptım. Selin dudağını büzüp gülmesini bastırırken Tülay teyzeye baktım. Tekrar kahvaltısına odaklanmıştı ve hala gülümsüyordu. Bir süre sessizce kahvaltıya devam ettikten sonra Selin'in yerinde huzursuzca kıpırdandığını fark ettim. Gözlerime bakıp emin bir şekilde omuzlarını dikleştirdi ve annesine baktı.

"Anne, seninle bir şey konuşmak istiyoruz."

Tülay teyze çatalını bırakıp dirseklerini masaya koydu ve ellerini birleştirdi.

"Konuşalım kızım," dedi ağzındaki lokmasını bitirdikten sonra. Selin tekrar bana bakıp geri bakışlarını annesine yöneltti. Kalbim çıkacak gibiydi şu an ve çok korkuyordum. Masanın üzerindeki ellerimi aşağı çekip iki bacağımın arasına sıkıştırdım ve ben de omuzlarımı dikleştirdim. Şu an aşırı gergindim ve Selin'in de öyle olduğu barizdi.

"Ben ne yaparsam yapayım beni destekler misin?"

Tülay teyze kendinden emin bir şekilde önce bana sonra da kızına baktı.

"Tabii ki desteklerim. Neden böyle bir soru sordun?"

"Biz Deniz'le..."

Selin cümlesine devam edemeyip bir süre bekledi. Tülay teyze yine bana kısa bir bakış atmıştı. Sanırım daha önce hiç bu kadar heyecan yapmamıştım.

"Evet?"

Tülay teyze merakla beklerken Selin'in bakışları beni buldu. Gözlerimi bir iki saniye kapatıp devam etmesi için beklerken hafifçe gülümsedim. O da gülümseyip bakışları hala bendeyken cümlesine devam etti.

"Biz Deniz'le sevgiliyiz."

Tülay teyzeye aynı anda baktık. İfadesiz bir şekilde Selin'e bakıyordu. Bir süre öyle bekledikten sonra kaşlarını hafif çatıp bana baktı. Gerginlikten ölebilirdim şu an. Olabildiğince masum bir şekilde bakmaya çalışıp bekledim. Bakışları tekrar Selin'i bulduğunda gözlerini birkaç saniye kapatıp geri açtı.

UMUT (girl×girl) (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin