Uzun zamandır bölüm atamadığım için özür diliyorum canlarım. Umarım beğenerek okursunuz 😊 keyifli okumalar diliyorum 💛3 ay sonra...
Bugün büyük gün... Bu cümleyi en son hayatımın mahvolduğunu sandığım ama tamamen her şeyin değiştiği gün kullanmıştım. Hayat bazen bitti dediğiniz yerde başlıyor. Ben onu gelinlikle gördüğüm gün dünyanın en çaresiz insanıydım. İçimdeki o küçük umut tanesi çaresizce çırpınıyordu yok olmamak için. Ne yapacağımı bilemiyordum ve insan üstü bir çaba sarf ederek en yakın arkadaşımın mutlu gününe ortak olmaya çalışıyordum. Ama onun da can çekiştiğini bilmiyordum tabii. İki kalp birbiri için atıyordu o zaman da. Ama birbirine hem çok yakın hem de çok uzaktı.
Mitat dün gelmişti buraya. Yan komşumuz olan arkadaşında kalacaktı bu bir haftalık tatilinde. Derya ile aralarında bir şeyler olmaya başladığını söylemişti bize. Bu duruma Selin ve ben çok sevinmiştik tabii. Derya da onunla birlikte geldi. Misafir odamız iki tane olduğu için birinde Derya diğerinde ise Damla ve Gülşen kalacak. Damla ve Gülşen bize pek ayrıntı vermeseler de aralarında bir şeyler oluşmaya başlamış. Damla ile olan telefon konuşmalarımdan birinde bana çok mutlu olduğunu ve daha önce böyle hissetmediğini söylemişti. Damla'nın okulu ve mezuniyet töreni nedeniyle dün gelemediler ama bugün için uçak bileti aldılar.
Şehir merkezi, yaşadığımız kasabaya yarım saat uzaklıkta. Volendam'a yerleştiğimiz günden beri her yeri gezip keşfetmeye çalışmıştık. Cennet gibi olan bu kasabada denize bakan bir evimiz vardı. Dubleks olan evimizin alt katında çoğunlukla beyaz renk hakim olan mutfağımız, gri koltuk takımı bulunan ve onun dışında beyaz rengin yoğun olduğu salonumuz ve iki tane odamız vardı. Bu iki odayı misafir odası olarak ayarlamıştık. Evimizin üst katında ise tuvalet, banyo ve iki tane oda vardı. Bu iki odadan birini yatak odamız yaptık. Büyük bir yatak ve büyük bir dolabın bulunduğu odayı çoğunlukla şeker pembesi bir renk kullanarak dizayn ettik. Ayrıca odamızdan açılan bir banyo vardı ve içerisinde bir küvet. Diğer odayı da sinema odası yapmıştık. Eski evimizdeki sinema odamız gibi dizayn etmiştik. Her şey rüya gibiydi anlayacağınız. Gerçek olamayacak güzellikteydi ve aşırı huzurluydu... Buraya neredeyse tamamen alışmıştık. Ve garip bir şey vardı ki sanki yıllardır burada yaşıyormuş gibi hissediyorduk.
Düğünümüze burada tanıdığımız birkaç komşumuz daha davetliydi. Aslında annelerimizin de burada olmasını istiyorduk ama ne yazık ki gelemeyeceklerini söylemişlerdi. Nedenini söylemeseler de babalarımızın karşı çıktığını biliyorduk. Bizi telefonda kutladılar sadece ve en yakın zamanda ziyaret edeceklerini söylediler. Bu mutlu günümüzde en büyük destekçimiz olan annelerimizin olmayışı bizi epey hüzünlendirmişti.
Mitat ve yan komşumuz olan arkadaşı Cenk, denize bakan arka bahçemizi süslediler. Derya ve Cenk'in eşi Zehra ikramlıkları masalara yerleştirdiler. İçecekleri ve ses sistemini de hallettiklerini söylemişlerdi. Abartılı bir organizasyon yerine sade bir düğün istiyorduk. Diğer yan komşumuz Eda ve eşi Açelya da gelinlik konusunda bize yardımcı olmuşlardı. Selin'in gelinliğini görmemiştim. O da benim gelinliğimi görmemişti. Yani son halimiz tamamen sürpriz olacaktı bize. Bu arada Eda ve Açelya'nın üç yaşında bir kızı vardı. Onların bu mutlu aile tablosu beni benden almıştı resmen. Çok tatlılar. Kızları Zeynep bize çok alıştı. Arada bir bize ziyarete geliyorlar. Bazen de işleri olduğunda Zeynep'i bize bırakıyorlar.
"Damla ve Gülşen yarım saate burada olurlarmış. Mitat almaya gitti onları. E siz de hazırlanın artık," deyip Selin ile benim elimden tutup kaldırdı Derya. Selin ile karşılıklı durup birbirimize baktık. Hayran olduğum kahverengilerde boğulurcasına, çırpınmadan kaldım bir süre.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUT (girl×girl) (Tamamlandı)
Teen FictionUmut etmek güzeldir. İçinizdeki o küçük umut tanesini korumanız dileğiyle...