Selin'den...
"Efendim anne?"
"Nasılsın kızım? Müsait miydin?"
Elimdeki dosyanın kapağını kapatıp sandalyemde arkama yaslandım.
"Çalışıyordum ama şimdi mola verdim. İyiyim, sen nasılsın?"
"İyiyim kuzum. Sana bir şey söylemem gerekiyor."
"Hayırdır inşallah."
Biraz süren sessizlikten sonra "Baban," dedi.
"Ne oldu babama?"
"Deniz'in babası ile konuşmuş."
Kaşlarımı çatıp oturduğum yerde doğruldum.
"Ne konuşmuş?"
"Bilmiyorum. İyi şeyler olmadığı kesin ama."
Sıkıntıyla oflayıp diğer elimi saçıma geçirdim.
"Nursel de bilmiyor. Bana o söyledi. Sadece iletişim halinde olduklarını biliyormuş. Bizim tahminimiz şirketteki tavırlarını kontrol ettiği. Ama şunu söyleyim, yurt dışı biletlerinizi bir an önce alın kızım. Sizi rahat bırakmayacak gibi görünüyorlar. Nursel de aynı fikirde."
"Tamam anneciğim. Sağ ol haber verdiğin için."
"Dikkat edin olur mu? Görüşürüz hadi."
"Görüşürüz."
Telefonu kapattıktan sonra bir süre anlamsızca masanın üzerindekilere baktım. Annem haklıydı. Bir an önce uzaklaşmamız lazımdı buradan. Babalarımızın bu tavırlarına bir anlam veremiyordum. Bir insan çocuğu mutlu olunca kendi de olmalıydı. Ama babalarımız tam tersi bizi sürekli alta çekmeye çalışıyordu.
Annemin anlattığına göre babam annemle geçen gün eve dönmem konusunda tartışmıştı. Yılbaşı partimize annemin gelmesini istememiş, benim onların yanında olmamı istemişti. Ama annem babamı dinlemeyip her ne olursa olsun bize gelmişti. Deniz partide annemin moralinin bozuk olduğunu anladığında onun da canını sıkmamak için önemli bir şey olmadığını söylemiştim.
Saate baktığımda mesaimizin bitmesine on dakika olduğunu gördüm. Masanın üzerindekileri hızlıca toplayıp dolaba koyduktan sonra çantamı ve montumu alıp Deniz'in odasına gittim. Kafasını büyük dosyadan kaldırıp bana baktığında kocaman gülümsedi. Kaçan keyfim onun gülümsemesini görünce biraz olsun yerine gelmişti ve buruk da olsa gülümsetmişti beni. Karşısındaki sandalyeye otururken gülümsemesi kayboldu.
"Neyin var hayatım?"
_______
"Demek bizimle uğraşmaktan vazgeçmeyecekler," dedi gözü yoldayken. Tek ayağımı altıma alıp ona doğru döndüm. Uzanıp sarı saçlarından bir tutamı kulağının arkasına aldım.
"Yarın bu işi halledelim. Biletlerimizi alalım ve hazırlıklara başlayalım artık," dedim. Kısa bir an bana bakıp gülümsedi ve tekrar yola odaklandı. Kırmızı ışıkta durduğumuzda bana dönüp elimi avcunun içine aldı ve dudaklarına götürüp öptü. Bunu yaparken gözlerini birkaç saniye kapatmıştı.
"Başlayalım hazırlıklara."
Akşam yemeğinden sonra sinema odamızda film izleme kararı aldık. Deniz duygusal film izleyelim diye tutturunca onu kıramayıp istediği filmi açtım. Deniz minderlerin üzerinde otururken ışığı kapatıp onun tam önüne arkam dönük bir şekilde oturdum. Bacaklarını açıp iyice bana yaklaştığında kollarını da belime doladı. Yanda duran cips tabağını kucağıma alıp kafamı onun göğsüne yasladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUT (girl×girl) (Tamamlandı)
Teen FictionUmut etmek güzeldir. İçinizdeki o küçük umut tanesini korumanız dileğiyle...