Hayat ne garipti. Daha düne kadar ölecekmiş gibi mutsuzken ertesi günü mutlu olabiliyordu insan. Aslında insan karşısındaki manzaraya bakınca bile mutlu olabilirdi tabi mutlu olmak istiyorsa eğer. Bir ağacın tepesine çıkıp gün batımını izlemek bile beni mutlu ederkeninsanlar neden beni mutsuz ederlerdi ki, onlardan hiç bir şey istemiyordum halbuki....
Derin düşüncelere dalmış son sürat gidiyorken bir hıçkırık sesiyle kendime geldim. Aşağı baktığımda bir kız dizlerini kendine çekmiş hüngür hüngür ağlıyordu. Biraz daha dikkatli bakınca bunun hicran olduğunu anladım. Telaşlandım. Neden ağlıyordu şimdi bu kız.
'' Hicran'' irkildi. Tabi ağaçta benim olacağımı tahmin etmemişti. Yalnız kalmak için buraya gelmişti ama şansına küssün.
''Neden ağlıyorsun'' dememle birlikte bana sarılıp tekrar ağlamaya başladı. Hicran benden 2 yaş küçük minyon çok tatlı bir kızdı. Etrafına daima neşe saçan, yüzünden gülücüğü hiç eksik olmayan bir kız, şimdi onu böyle görünce daha da korkmaya başladım. Kesin kötü bir şey olmuştu. Biraz sakinleşmesini bekledim. O ağladı ben ona daha çok sarıldım. İyi bllirdim böyle zamanları, insan kendini nasıl çaresiz kimsesiz hissettiğini...
''Hadi anlat ne oldu'' kendini toparlamaya çalıştı ama yapamadı. Dizlerinin üzerine çöküp haykırarak ağlamaya başladı. Yere çömelip sıkıca sarıldım ona geri çevirmedi beni o da bana sarıldı. O ağladı ben ağladım. İlla bir şeyler anlatmasına gerek yoktu acı çektiği her halinden belliydi. Ne kadar süre orda o şekilde kaldık bilmiyorum. Başını kaldırıp konuşmaya başladı.
''Çok kötü şeyler oldu abla''
'' Kötü şeyler olduğu belli de hicran ne oldu anlat hadi''
''Abla ben bir şey yapmadım yemin ederim yapmadım'' tekrar ona sarıldım. Onun o hali o kadar içime dokundu ki şimdi bende konuşamıyordum. Bir süre sessiz kaldıktan sonra başını göğsümden kaldırıp yüzüne baktım. Hangi salak bu kıza inanmamıştı acaba, yüzü bütün gerçeği haykırırken. Yüzündeki yaşları silip konuşmaya başladım.
''Tabi ki sen bir şey yapmadın şimdi bana ne olduğunu anlatacak mısın''
'' Anlatamam abla çok kızar sana da bir şey yapar'' güldüm. Kim bana ne yapabilecekti acaba varmıydı öyle bir baba yiğit bu topraklarda dedem ne yapardı acaba onu
'' Korkma anlat bana sana yardım edeyim bana kimse bişey yapamaz unuttun mu ben pamuk kralının torunuyum hele yapmaya kalksınlar dedem uçurur kellesini valla'' gülmüştü işte. Doğru yoldasın kızım gülfeda devam.
'' Amcamın oğlu kerem'' hiçte sevmezdim.
''Ne olmuş o maymuna''
'' Bu bana takıktı abla'' ben şok ben iptal diycemde şüpelenmiyo değildim ama evlenmişti ya o
'' o evli değil mi''
''evli'' dedi tekrar başladı ağlamaya, yavaş yavaş şekilleniyordu aklımda ama inşallah tahmin ettiğim şey değildir.
'' Bana zor.. zorla'' hemen elimle ağzını kapadım. Gözlerimden yaş akmaya başladı. Sanki o cümlesini tamamlasa son nefesimi verecekmişim gibi canım acıyordu.
'' Söyleme hicran, canımı'' ben duymaya tahammül edemiyorken bu ufacık kız yaşamışmıydı. Ayağa kalkıp derin derin nefesler almaya başladım. Şimdi ağacın altında hüngür hüngür ağlayan kız benim oyun arkadaşımdı. Evciliklerde benim bebeğim olurdu. Ona kıymışlarmıydı.
'' Tamam ağlama'' zorla ağzımdan saçma sapan bir cümle çıktı. Nasıl ağlamasındı.
''Şimdi baştan başla bana anlatmaya o tiyniyetsiz sana'' kelimeler boğazımda takıldı. Hicrana baktığımda başını sallıyordu. Daha iyi gözüküyordu. Anlatmak için kendisini toparladığına göre
'' Yok ablam bana bir şey yapamadan babamlar geldi.'' Derin bir nefes alıp bir oh çektim. Ama hicrana baktığımda ağlamaya devam ediyordu.
''Devam et hadi hicran''
''Bizi o halde görünce çıldırdı. İnanmadı bana''
''Aptal adam gözlerine bakabilseymiş anlarmış halbuki gerçeği''
''Sadece o değil hiçbiri inanmadı bana, özellikle karısı kocasını baştan çıkartmakla suçladı hepsi çok kötü şeyler söylediler. Sonra babam beni ahıra kilitledi. Bir süre sonra o geldi sırıtarak. Ben sana ne dedim benim olacaksın dedi. Kuma olarak alacakmış beni yarın akşam kıyılacakmış nikahı temizleyecekmiş namusumu'' tekrar ağlamaya başladı. Sinirden deliye döndüm.
'' Bak sen demek namusunu temizleyecekmiş öyle mi, lütfetmiş şerefsiz'' hah oldu bozdum işte ağzımı ama böyleleri daha beterlerini hakkediyor.
'' Bana bak hicran onla evlenirsen saçını başını yolarım senin sonrada oturur ağlarım canın acıdı diye'' şaşkoloz hem ağlayıp hem gülüyordu. Ama yoktu öyle yağma yedirirmiyim ben oyun arkadaşımı
'' Şimdi sen kalk topla kendini, herşeyi kabullenmiş gibi gözük kıysınlar bakalım nikahı''
'' Abla ne diyosun sen, nasıl evleneyim ben onunla''
''Kız şapşal evlenceğini kim söyledi. Sen benim dedğimi yap gerisini bana bırak.'' Yüzümdeki tilki gülümsemesini görselerdi kaçacak yer arardı o kerim olacak insan bozması...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜLFEDA
RomanceNazeninle birlikte yavaşça sofraya yaklaştık. Tüm aile üyeleri masadaydı. Tanımadığım bir kadınla bir kiz cocugu da vardı masada, yavasca sandalyeme oturdum. Oğlum hemen elimi tuttu. Hareket etmek canımı yaksa da eğilip öptüm. Kafamı kaldırdığımda o...