*AKSİYONLU DÜĞÜN*

663 36 24
                                    


    Hayat acımazsız derler. Acımasız olan hayat değil insanlardı. Tıpkı arkamda sessizliğe bürünmüş peşimden gelen adam gibi. Karanlık ve acımasız. Konağa geldiğimizde ben arka tarafı dolandım. Çünkü herkes beni konakta zannediyordu. Yüzüne bile bakmadan ayrıldım ondan. Kimse görmeden başarılı bir şekilde düğün alanına gittiğimde gözlerim canla çakıştı. Her şeyin yolunda olduğuna dair tebessüm ettim. Rahatladığını buradan bile görebiliyordum.

    Düğün tüm hareketliliğiyle devam ediyordu. İnsanlar eğlenip muhabbet ediyorlardı. Bense gelinle damattan gözlerimi alamıyordum. O kadar mutluydular ki, herkes ALLAH bozmasın diye dua ediyorlardı. ALLAH bozmazdı ki, bu kadar güzel olan şeyi o nasip etmemiş miydi? Kul ayırmasın inşallah. Gelin çok güzeldi. Güzel olmasının sebebiyse karşısında ona aşkla bakan adamdı. Bir yerlerde okumuştum. Yazar, kadını güzelleştirenin, bir adamın kalbinin tüm sadakatiyle onu sevmesidir diyordu. Şimdi geline bakınca onu daha net anlayabiliyordum. Ben de bir gün böyle sevilecek miydim diye düşünürken onun söyledikleri geldi aklıma, ben hiçbir şeye değmezdim. Hızlıca gözümden firar eden yaşı sildim ve etrafıma baktım. Gören olmuş mudur diye, gözlerim onunla çakıştı. Kaşlarını çatmış bana bakıyordu. Hemen kafamı başka yöne çevirdim.

    Derken bir gürültü koptu. Adamlar hemen dışarıya çıktı. Hayır ya ALLAHIM ne olur bu güzel gece de bir şey olmasın. Onların mutluluğu bozulmasın. Ben dualarımı sıralarken kâhya gelip dedemin kulağına bir şeyler söyledi. Hemen dedem başını çevirip bana baktı. Yakalandım galiba, iyi de ondan başka bizi gören yoktu ki. Bende ona baktım. Kaşları hala çatık dönen durumu anlamaya çalışıyordu. İşte şimdi bitmiştim. Konağın kapısı hızla açıldı. Hicranın babası, kerem, keremin babası hepsi avlunun ortasında duruyorlardı. Ne öğrenmişlerdi ki buradaydılar.

     Ben düşüncelerimde boğuluyorken Ayhan dedemin gür sesini duydum. ''Açın kapıyı bakalım dertleri neymiş'' açma dedem ben biliyorum ne olduğunu söylerim sana diyesim geldi. Dedemin bakışları hala üzerimdeydi. Sakin ol gülfeda seni kimse görmedi. Kapının açılmasıyla insan demeye şahit isteyenler içeri daldı.

''Ne var, ne istiyorsunuz.''

''Beyim kızımı kaçırdılar onu istiyorum'' hah ilgili baba da konuştu.

''Ne saçmalıyorsun kim kaçırdı senin kızını, düğün günü bu ne rezillik'' cümlesini bitirmesiyle kerem olacak densiz beni işaret ederek bombayı patlattı.

''Bu beyim bu kız benim nikahlanacağım kızı kaçırdı'' konaktaki herkesten şaşırma nidaları yükselirken dedemin sesi herkesi susturdu.

''Bana bak haddini bil densiz alırım seni ayağımın altına''

''Beyim torunun kaçırdı kızı''

''Pardon da birini kaçıracak olsam bu kız olmazdı herhalde'' dememle herkes bir kahkaha kopardı. Kerem denen insan bozması iyice sinirlendi. Daha dur bu başlangıç. Dedem sinirli sinirli bana bakıyordu. O da biliyordu ki o kızı ben kaçırdım. Ama duracak mıydım hayır madem buraya kadar gelme cesareti gösterdiler o zaman rezil olacaklardı.

''Ayrıca sen evli değil miydin hem karın hamile diye biliyordum.'' Rengi attı. Herkes kınar gibi sesler çıkardı. Şimdi birbirlerine bakıyorlardı.

''Ne demek oluyor bu'' dedi Ayhan dedem. Kızın babası açıklama yapmaya başladı. Haysiyetsiz.

''Beyim namusumuzu kirletti.'' Kendimi tutmakta zorlanıyordum. Sadece ben değil canda benimle aynı durumdaydı. Onu tutan tek kişi damattı. Ama beni tutan yoktu. Sesli bir kahkaha attım. Bir an herkes bana delirmişim gibi bakmaya başladı. Kendimi topladığımda konuşmaya başladım.

GÜLFEDAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin