*bir kaç gün sonra*
Mert: Nasılsın?
Yağmur: Fena değil.
Yağmur: Sen?
Mert: Fena değil.
Mert: Yağmur
Mert: Seni çok seviyorum be güzelim
Mert: Kaç gündür diyip ayarlarını bozmamak için zor tutuyorum kendimi
Mert: Ama böyle herkese, heryere haykırasım var
Yağmur: Mert,
Yağmur: Lütfen..
Yağmur: ...
Yağmur: Senden bir şey isteyebilir miyim?
Yağmur: Bu senin için zor mu olacak bilmiyorum ama..
Mert: Söyle, orasına ben karar vereyim.
Yağmur: "Okan" adlı aptal bir yaram vardı benim hani..
Yağmur: O yarayı iyileştirmem gerekiyor benim artık.
Yağmur: Çünkü kaldıkça enfeksiyon kapıyor. Daha fazla sorun çıkarıyor.
Yağmur: Daha çok acıtıyor..
Yağmur: Senden istemeye çalıştığım şey şu,
Yağmur: Bir gününü bana ayırsan, ve onu son kez sana anlatıp defteri sonsuza kadar kapatmaya çalışsam..
Yağmur: Son kez. Onunla ilgili şimdiye kadar ki her duygumu, düşüncemi. Hepsini bitirmek için. Söküp atmak için.
Yağmur: Belki zor gelir, kabul etmek istemezsin ama. Güvenebildiğim, yanımda kalan tek arkadaşım da sensin..
Yağmur: Ve başka türlü de silip atamayacağım bu belayı zihnimden ve kalbimden.
Mert: Yanında olacağım, güzelim.
Mert: Yeter ki iste. Zor gelir mi, gelmez mi, orasına karışma.
Mert: Anlatacaksın ve birlikte söküp atacağız onu.
Mert: Tamam mı?
Yağmur: Tamam, oyun arkadaşım :')
Yağmur: İyi geceler.
Mert: İyi geceler, gözlerinde kaybolduğum.
Mert: Tatlı rüyalar. (23:48)
Yağmur: İyi ki varsın.. (2:17)
|Bu mesaj silinmiştir.|
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Misafir Çocuğu || Texting (TAMAMLANDI)
Short StoryKüçükken annenin bana "büyüyünce kızımı sana vereceğim" diye söz verdiği misafir çocuğuyum. Ve unutmadıysan, sen de beni tanıyorsun. Not: Uzun süre önce yazıldığından, ilk bölümlere göre yargılamamanız önerilir.