6.0 (MÇ 1. YILDÖNÜMÜ!!)

3.7K 356 112
                                    

Mutlumedia:
Can Ozan - Paranoyak (mutlaka kliple birlikte dinleyiniz kdkdk)

Bölüm sonrasındakı yazıları okumanızı ısrarla rica ediyorum❤️ İyi okumalar.🌼

***

*Büyük gün*

"Yağmur kapıyı kapat, ev yemek kokacak bak!"

"Tamaam."

"Kendin de çok durma burda, git hazırlan, yemeğin kokusu üstüne sinmesin."

"Gidiyorum, tamaam."

Evet arkadaşlar, güldük eğlendik, şimdi de gelip çattık ciddili kısıma. O beklenen gün sonunda geldi ve bense adeta hayalet gibi evde dolaşmakla meşguldüm. Fazla heyecandan mı, yoksa stresten mi bilmiyordum ama kafayı bulduğum kesindi.

Annem hiç bir şeye yardım etmeme izin vermezken, hayatı sorgulayarak evi turluyordum. Zaten babam da ortalıkta yoktu, ne yapmam gerektiğini kestiremiyordum.

En sağlıklısı odama gitmek diye düşünüp oraya yöneldim. Yatağa oturup aynadakı yansımama baktım ve gözlerimi gözlerime diktim.

İçsesim şu an düşünmenin hiç iyi bir fikir olmayacağını söylerken içimden onu onayladım. Düşünme, hiçbir şeyi düşünme, sadece yap. İllaki bir şeyler yap düşümene engel olsun. 

Ne kadar düşünecektim ki zaten? Düşünerek bir yere vardığım da yoktu, anlamsızca yerimde durup aynı konuyu tekrar tekrar tartıyordum.

Tartılacak bir şey yoktu, bu gün söz kesilecekti. Bir süre sonra sevdiğim adamla hayatlarımız birleşecekti. Ve belki de ben dünyanın en mutlu kızı olacaktım. Evet, evlilik güzel şeydi.

Yataktan kalkıp masamın karşısına geçtim ve malzemelere göz attım. Saatin erken olmasına aldırmayıp yavaştan hazırlanmaya başlasam iyi olur diye düşündüm ve işe koyuldum.

Kafamdaki düşünceler yine gürültü yapmaya başlayacakken bir anda hepsini yarıda kesip tüm zihnimi Mert'e yönelttim. Ona olan duygularımı, ilişkimizi, ne kadar şanslı olduğumu düşündüm. Acaba o da aynısını düşünüyor muydu? Hatta acaba şu an Mert ne yapıyordur?

Telefonumu bulup ona yazmaya yeltendim. Sonra ne yazacağımı bilemeyip kararımdan vazgeçtim. Daha sonra 'nasılsa edecek iki kelime buluruz' deyip bu kez de aramak için elime alıp yine durdum. 'Alo, Mert, akşam yüzde yüz geliyorsunuz değil mi?'

Kafa sesiyle random atılabilse şu an atardım.

Derken, elimdeki telefonun çalmasıyla irkildim. Kalp kalbe karşı, Mert arıyordu. Hemen açıp sırıtarak kulağıma götürdüm.

"Yağmur," durup ne diyeceğini düşündü. "Naber?"

Kıkırdayıp, "İyi işte ne olsun, senden naber?" diye sordum.

"İyi..." Tıkanmış gibi durup kelime aramaya başladı. Ben de ses çıkarmayınca tekrar lafa girdi. "Konuşacak bir şey buluruz diye aramıştım ama.."

"Ben de aynı nedenden arayacaktım." dedim desteklercesine. "Şu an beynim kapandı gibi."

"Al benden de o kadar."

"Eveet, şimdi ne yapıyoruz o zaman?"

"Hazırlanmaya başlasak? Anca yetişiriz." Aslında bolca zaman vardı ama şu an bir konu bulup telefonu kapatmam gerekiyor gibi hissediyordum.

Misafir Çocuğu || Texting (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin