Yağmur: Günaydın
Yağmur: Sen de ne gazlı çıktın oğlum be
Yağmur: Lafın gelişi öyle çıktı işte
Yağmur: Yoksa öptüm falan yazar mıyım ben aaa
Mert: Yağmur,
Mert: Etrafında "öptüm" diyebileceğin bir arkadaşın olduğunu sanmıyorum.
Mert: Sık kullandığın bir kelime de değil, nasıl olduysa benimle konuşurken lafın gelişi öyle çıkmışmış
Mert: Peh
Yağmur: Arkadaşım yok,
Yağmur: Ama annem var?
Yağmur: Benim tek kankam annemdir oğlum, ne sandın.
Mert: Sustum.
Yağmur: Bi keresinde demiştin ya adını hiç unutmazdı, şimdi bile hatırlar falan.
Yağmur: Soracam be.
Yağmur: Sorarkenki videosunu da çekip sana atacam.
Yağmur: Sonra da sana beyin alacam.
Yağmur: Benim annemi benden iyi tanıdığını ima etme gafletine bir daha düşme diye.
Yağmur: Bakalım kim haklıymış..
Mert: Yağmur,
Mert: O gözlerinden öpebilmek için daha kaç sene beklemem gerekiyor?
Mert: O elalarını.
Mert: Ölürüm be o bakışlara
Mert: O kahverengi kıvırcıklarına
Mert: Her hücrenle mükemmelsin,
Yaz Yağmurum.Mert: Kalbinin en ince ayrıntısına kadar seviyorum seni..
Mert: İyi ki sevmişim..
Yağmur çevrimdışı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Misafir Çocuğu || Texting (TAMAMLANDI)
Short StoryKüçükken annenin bana "büyüyünce kızımı sana vereceğim" diye söz verdiği misafir çocuğuyum. Ve unutmadıysan, sen de beni tanıyorsun. Not: Uzun süre önce yazıldığından, ilk bölümlere göre yargılamamanız önerilir.