Yağmur: Dayanamıyorum.
Yağmur: Kafam almıyor artık, kalbim taşıyamıyor.
Yağmur: Üzgünüm, her kafam dolduğunda seni de darlıyorum ama
Mert: Sakın.
Mert: Aklından bile geçirme.
Burdayım. Ve burda kalacağım.Mert: Anlatacak mısın?
Mert: Günlerdir neden bu haldesin?
Mert: Her zamankinden farklı ne oldu da bu kadar dışa vurdu?
Mert: Lütfen.
Yağmur: Bilmiyorum.
Yağmur: Gerçekten..
Yağmur: Sadece günlerdir zihnimin içinden ayrılmıyor, rüyalarıma bile yansıyor.
Yağmur: Onu hatırlamamaya çalıştıkça beynim inadına daha çok düşünüyor. Her hatırayı teker teker tartıyor.
Yağmur: Sanki geri çekilmesi mümkünmüş gibi..
Mert: Yağmur.
Mert: O senin çiçekli bahçelerine çamurlu ayaklarıyla girmiş biri.
Mert: Ezdiği çiçekleri tutup kaldıracaksın, sulayacaksın, iyileştireceksin. Bir gün yeniden açacaklar. Sen de onlarla birlikte toparlanacaksın.
Mert: Eskisinden de güzel olacak, inan bana.
Yağmur: Ya onlar hayatlarında tek bir kez açan çiçeklerse?
Yağmur: Bilmiyorum.
Yağmur: Yolumu kaybediyorum, tutunamıyorum..
Mert: Doğru yeri bulabilmek için bazen kaybolmak gerekir, demiş biri.
Mert: Bulacaksın, bulacağız.
Yağmur: Mert.
Yağmur: Nereden buldun sen bu gerizekalıyı?
Yağmur: Bu kadar çabuk aldanabilen, bu kadar körü-körüne inanan.
Yağmur: Harbi aldandım be. O kadar güzel yalanlar söyledi ki, inanmamak gibi bir seçeneğim yoktu.
Mert: Yağmur. Sana söylemem gereken bir şey var.
Yağmur: Canımı yakacak mı?
Mert: Evet..
Yağmur: O zaman şu an duymama gerek yok.
Yağmur: Görüşürüz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Misafir Çocuğu || Texting (TAMAMLANDI)
Short StoryKüçükken annenin bana "büyüyünce kızımı sana vereceğim" diye söz verdiği misafir çocuğuyum. Ve unutmadıysan, sen de beni tanıyorsun. Not: Uzun süre önce yazıldığından, ilk bölümlere göre yargılamamanız önerilir.