3.0

14.9K 1K 127
                                    

Gözlerimi açıp yavaşça yanından uzaklaştım ve ayaklanıp denize doğru yürüdüm. Yüzüme çarpan sert rüzgar ayılmama yardımcı oluyordu.

Bir süre denizle karşı karşıya durup kafamı toplamaya çalışırken Mert'in kalkıp yanıma geldiğini ve bakışlarının bende olduğunu yeni farketmiştim. Zorla gülümsemeye çalışıp, "Bitirmenin zamanı geldi mi?" diye sordum.

Bir kaç saniye suskunca gözlerime bakıp, "Önce, söylemem gereken bir şey daha var." dedi mutsuzca ama mecburmuş gibi. "Bilmen gereken, önemli bir şey."

Gülümsememi silip, "Mert. Söyle de kurtulayım artık."dedim tükenmişce.

"Okan," gözlerimi kapatıp derin bir nefes aldım ve gözlerimi açıp ona baktım devam et dercesine. "Bir zamanlar benim arkadaşlarımdan biriydi. Ve, benim sana aşık olduğumu biliyordu.." Durup dikkatle gözlerime baktı tepkimi ölçmek ve devam edip edemeyeceğine karar vermek için. "O, bir gün benimle kavga etti ve," durup yutkundu. "Benim canımı bu denli yakmak için canımdan çok sevdiğim birine, sana yanaştı.."

Yutkundum. "Devam et.." Sesim titremişti. "Ve o bir süre sonra senden gerçekten hoşlanmaya başlamıştı.. Acını biraz olsun hafifletecekse eğer, bunu bilmen gerek.."

İstemsizce çatılan kaşlarımla anlık kapattığım gözlerimi açıp ona baktım. Doğru mu söylüyordu? Ya da doğruluğu ne kadardı? Anlamsızdı..

Dolu gözlerimi ondan ayırıp denize çevirdim. Bir şey dememi bekler gibi beni izlediğini hissediyordum. Ne diyebilirdim ki? Bundan sonra tüm bunların ne anlamı vardı?

Ona dönüp içeride bir yerlerde yolunu kaybetmiş sesimi buldum ve sorumu dile getirdim. "Peki bunu neden şimdi söylüyorsun? Neden daha önce değil, Okandan yakınıp defalarca ağladığım zamanlar değil de şimdi?"

"Yaranı daha fazla kanatmayı istemedim, Yağmur. Yalnızken ne yapabileceğini de tahmin edemiyordum. En azından şimdi yanımdasın, karşımdasın.
Ve şu an bu kitabı kapatıyorsan eğer, yarım kalmış sayfan olsun istemedim.."

" 'Yalnızken' derken. Kendime bir şey yapacağımdan mı korktun?" Susup yüzüne baktım. Cevap vermedi. "Şimdi istesem kendimi şu denize atıp intihar edemez miyim? Çok mu zor?" Kaşlarını çatıp tüm ciddiyetiyle gözlerime baktı dediğimden emin olmak için. Yalandan gülümseyip, "Korkma, o kadar aptal değilim." dedim. "İntihar korkakların işidir. Ve ben yeni sayfa açmaya hazırken korkakça geri çekilip kendimi ait olmadığım o eski kitapta boğamam."

Bir süre hiç birimiz konuşmadık. Sessizliği bozup ona dönmeden,
"Geçer mi?" diye sordum. Bana dönüp hafif gülümsedi ve konuyu yumşatmak için "Sarılalım, geçer." deyiverdi.
"Geçmezse de sarılmış oluruz, fena mı?"

Çok kısa bir süre tekrar suskunluk hüküm sürdü. Aniden ona sıkıca sarılmamla sendeledi, durumu algıladığında o da kollarını belime sardı. Göğsünde olan başımı kaldırmadan, boğuk sesimle konuştuğumda kendiliğinden sadece şu kelimeler dökülmüştü.
  "İyi ki varsın.."



Misafir Çocuğu || Texting (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin