2.3

18.6K 1.2K 260
                                    

Yağmur: Başkan ya ben çok sıkılıyorum

Yağmur: Bizim şu sıkıntıya ordan bi çare

Mert: Geleyim mi yanına?

Yağmur: Yakınlarda mısın?

Mesajı yollayıp arkama yaslandığımda gördüğüm kişiyle kaşlarım yukarı kalkıp alnıma tırmanmaya çalıştı.

"Mert?" dedim tek kaşımı kaldırarak.

"Ta kendisi."

"Ne ara geldin ki?"

"Senden önce geldim diyelim." Kaşlarımı çattım.

"Neden yanıma gelmedin peki?" Gerçekten, bunca zaman neden bu kadar yakınımda olup selam bile vermemişti?

"Düşünceli görünüyordun, bölmeyeyim dedim. Bi de, alışkanlık oldu artık, hep biraz ötende durup seni izlemek." dedi yüzüme bakıp gülümseyerek.

Bakışlarımı yüzünden çekip yere indirdim. Garipti. Ve çok sabırlı.. Düşüncelerimi içimde tutamayıp sesli söyledim. "Ultra sabırlı birisin, biliyor musun? Yerinde sabır taşı olsa çatlamıştı valla.."

"Ne yapalım, bazı insanlar erimeye değerdir" dedi, sonra dediğini yeni duymuş gibi kaşlarını çatıp kafasını yere eğdi. "Yine replikler karıştı ya pardon."

Bu haline gülüp tekrar önüme döndüm.

Ayağa kalkıp önümde durarak, "Ee? Küçük oyun arkadaşım sıkılıyor muymuş?" dedi içtence gülümseyip.

"Eh, biraz." dedim omuz silkip. "Tavsiyen nedir oyun arkadaşım?"

Azıcık düşünüyormuş gibi yapıp gözlerinde bi parıltıyla bana döndü.
"Şey yapsana mesela gülümse."

"Hmm.. İlginç bi aktivite. Daha ne var?"

"Önceki görevi yapmazsan, sonrakı seçeneği göremezsin, küçük hanım." Bir kaç adım daha yaklaştı. "Hadi ama, o kadar da zor olmamalı." İşaret parmaklarını dudak kenarlarıma bastırarak nazikçe yukarı çekmeye yeltendi. Ama o yapmadan önce ben kendimi tutayıp kocaman bi gülücük salıverdim.

Durup baktı, baktı, baktı ve derin bi iç çekip, "Yanlış anlama da, öyle güzel gülünmez be." dedi.

Bakışlarımı ondan ayırıp yere sabitledim ve üstelemeyip susmayı tercih ettim. Elinde bi hareketlenme hiss edince ona döndüm ve gördüğüm şeyle kaşlarım çatılırken saçma bir gülüş kondu yüzüme.

"Biber mi o?"

"Şey, evet. Biraz öyle."

"Cebinde biber mi taşıyorsun?"dedim anlamamışcasına.

"Aslında tam olarak öyle değil.
Otobüste bir kadınla karşılaştım, 'biber sever misiniz' dedi, evet dedim. Sonra poşetini bana uzatıp, 'işte, istediğin kadar al' dedi. Ben de bir avuç alıp cebime koydum, son durum, gördüğün gibi.." dedi boynunu kaşıyıp gülümseyerek.

Bu haline baya bi güldüm. Moralsiz olduğumda düşünüp düşünüp gülerdim herhalde. 

Kısa bir süre daha sohbet edip yine son olarak evlerimize dağıldık.
Sanırım alışıyordum.

Misafir Çocuğu || Texting (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin