6.5 (FİNAL)

3.1K 248 152
                                    

*Bir kaç ay sonra*

Kapının çalmasıyla yerimden kalkıp heyecanla kapıya koştum ve gülerek açtım. "Hoş geldiinn! Biz de seni bekliyorduk!" diye neşeyle selamladım onu.

O da bana gülümseyip, şaşkınca "Biz?" diye sordu. Ben cevap vermeyip sırıtmaya devam ederken, üzerindekileri çıkarıp salona dahil oldu ve gözleriyle odayı tarayıp birilerini aramaya başladı. Kimseyi bulamayınca tekrar "Biz?" diye yineledi ve diğer odalara da tek tek girip göz attı. Gittikçe hızı ve heyecanı doğru orantılı olarak artıyordu. Bu süre boyunca sırıtarak ona bakan ben hiç bir şey söylemeden arayışı bitirmesini bekliyordum.

En sonunda heyecanla yanıma yaklaşırken elimdeki hamilelik testini kaldırıp "Biz!" diye bağırdım neşeyle.

O an gözlerinde gördüğüm şaşkınlık ve mutluluğu hayatım boyunca unutamazdım. İkimiz de o kadar çok sevinmiştik ki. Hızla üzerime gelip sıkıca sarılarak saçlarımdan öptü. Yüzünü ellerimin arasına alıp, "Baba oluyorsun.." dedim sakin ve mutlu bir ses tonuyla.

Aynı tonla o da bana "Baba oluyorum.." dedi olayı idrak etmeye çalışır gibi.

"Anne oluyorum!" dedim fısıltıyla.

"Anne oluyorsun!" dedi aynı şekilde.

Hızını alamayıp beni kucağına aldı ve dönmeye başladı. Anında müdahele edip, "Düşeceğiz şimdi!" diye bağırdım gülerek.

"Haklısın, çok haklısın." deyip beni yavaşça kanepeye yatırdı. "Miden falan bulanmadı, değil mi güzelim?" diye sordu telaşla. "Bebeğimizi kusmazsın, değil mi?" Elleriyle kafasını tutup, "Şu an insan anatomisiyle ilgili bildiğim her şeyi unutmuş durumdayım. Ne yapacağım ben, nasıl bakacağım sana?!" diye yakındı endişe dolu yüz ifadesiyle.

"Şşş, sakin ol." dedim onu rahatlatmaya çalışarak. "Sorun yok Mert, ben iyiyim. Hatta aşırı iyiyim, istersen şu an yarışabiliriz bile bak?" dedim ortamı yumuşatmaya çalışıp. Kanepeden kalkıp yanına gittim ve endişeli yüzünü avuçlarım arasına alıp baş parmağımla yanağını okşadım. "Sen sakin kaldığın sürece ben iyi olacağım. Sen böyle endişelenince ben de geriliyorum ama. Her şey yolunda, tamam mı?" diyip göz kırptım.

O da benim yaptığım gibi yüzümü elleri arasına alıp dudağıma küçük bir buse bıraktı ve beni kolları arasına alıp şefkatle sarıldı. "İsmi Can olsun muu?"

Gülerek, "Ya dur daha cinsiyeti bile belli değil!" dedim. "Olsun, kız olursa da Canan koyarız. Ya da Cansu. Cansel, Candan... Cancan?"

Kolları arasından başımı kaldırıp yüzüne bakarak, "Onu da o zaman düşünürüz. Hele bi söyle bakalım, senin bu 'Can' merakın nerden geliyor?"

Omuzlarını çekip dudağını büzdü. "Ne bileyim, sanki başka bir ismim olsaydı Can olurdu gibime geliyor. Mert olmasaydım kesin Can olurdum yani. İçimde kalmış bir şey. Oğlumuz olursa benim yeni versiyonum gibi olacak, ben olmadım, bari o Can olsun."

"Fazla dramatik, gözlerim yaşardı." dedim yalandan gözyaşlarımı silerek. "Tamam, olsun. Ama kız olursa ismini ben seçeceğim."

"Anlaştık."

***

*Mert'in ağzından*

Yağmur annemler tarafından ilgiye ve şefkate boğulurken ben kanepede yer bulamayıp mecbur sandalye çekip oturmuştum. Valla bu kadar ilgiyi ben görsem çoktan şeker komasına girmiştim bile. Nasıl dayandığını aklım almıyordu.

"Benim güzel kızımın canı ne çekiyor, hemencecik hazırlayayım. Ne istersen." dedi annem yumuşak ses tonuyla.

"Burda annesi dururken sen niye zahmet edesin, ben şimdi yaparım kızımın her istediğini. Değil mi yavrum? Hadi söyle."

Misafir Çocuğu || Texting (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin