Multimedia: Gün içinde eklenecektir.
***
Kendimi toparlayıp yutkundum ve kısa bir süre sonra yavaşca annemin yanına doğru ilerledim.
Kendi yatak odasında dolaptakı kıyafetlerle ilgileniyordu. Odaya girip kapıyı kapattım ve yatakta oturup anneme döndüm. Ses tonumu alçak tutarak, "Anne?" dedim.
"Hı?"
"N'apıyorsun?"
Bana 'kör müsün' der gibi ters bir bakış atıp tekrar işine döndü. "Ne istiyorsun?"
"Bir şey soracağım," deyip yerimde dikeldim. "Siz benden kurtulmak mı istiyorsunuz? Hayır yani, biriniz düğün, biriniz nişan meraklısı?"
Göz devirip elindekini dolaba bıraktı ve yanıma geçip oturdu. "Sence de artık zamanı gelmedi mi?" diye sordu sesinin en ince tonuyla.
Omzumu çekip yüzümü başka tarafa çevirdim. "Bilmem, hiç düşünmedim."
Gergin durduğumu görüp elini dizime koydu ve şefkatle, "Sen bize bakma, biz konuşuruz öyle. Karar sizin, ne zaman isterseniz." dedi. "Oğlan bizim, kız bizim. Rahatız çok şükür." diye de ekledi gülerek. Ben de gülümsedim. Çok güzeldik be.
Yaklaşıp yanağına bir öpücük kondurdum ve yataktan kalkıp kapıya yöneldim. Çıkacakken seslenip beni durdurdu. "Hadi şimdi git de çay koy, bi işe yara." Kafamı sallayıp güldüm ve mutfağa indim. Babam kanepede uyuya kalmıştı. Çaydanlığı ısınmaya bırakıp babamın üstüne battaniye getirip örttüm ve tekrar mutfağa döndüm. Çayı beklerken telefonumu çıkarıp mesaj kısmına girdim.
Mert yazıyor...
Yağmur: Naber?
Mert: İyilik, sen?
Yağmur: Bir şey yazıyordun sanki
Mert: Evet ama biraz garip kaçıyor diye vazgeçtim.
Yağmur: Ya hadi ama
Yağmur: Benden de mi?
Mert: Tamam..
Mert: Diyorum ki biz önce evleri,
Mert: Sonra yatakları,
Mert: Sonuç olarak hayatlarımızı birleştirsek mi ya?
Yağmur: What the
Yağmur: nEy
Mert: Ben artık kavuşmak istiyorum be güzelim
Mert: Yavaş yavaş işlemlere başlamasak mı artık?
Yağmur: Çete misiniz siz?
Yağmur: Önceden konuşup planlayıp öyle mi hareket ediyorsunuz?
Yağmur: Yoksa bana psikolojik etki mi yapmaya çalışıyorsunuz?
Yağmur: Dur bi kendime geleyim dönücem
Yağmur çevrimdışı.
Telefonu tamamen sessize alıp komodinin üzerine bıraktım, rahatsız edilmemek için kapıyı da kilitleyip yatağa uzandım. Şimdi her şeyi tek tek analiz etmeye başlayabilirdim.
Mert'le aylardır birlikteydik, ama önceden hiç böyle ilerisini aklıma getirmemiştim. Yani, onu çok seviyordum, hep yanımda kalmasını istiyordum, ama işin ciddiyete binen kısmını daha önce hiç düşünmemiştim. Neydi bu? Evlilik korkusu mu? Yoksa ne?
'Her şeye hazırlıklı olmak' lafı sanırım böyle anlar için de geçerliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Misafir Çocuğu || Texting (TAMAMLANDI)
Short StoryKüçükken annenin bana "büyüyünce kızımı sana vereceğim" diye söz verdiği misafir çocuğuyum. Ve unutmadıysan, sen de beni tanıyorsun. Not: Uzun süre önce yazıldığından, ilk bölümlere göre yargılamamanız önerilir.