Bazen olur ya, kendinizi gerizekalı gibi hissedersiniz. Hah, işte tam da öyle hissediyordum. Saf, katkısız bir gerizekalı.
Düşünüyorum, sadece düşünüyorum.
Neden bunca yaşanmışlara rağmen hala kapılarımı aralık bırakıyordum?Böyle olmayı ben istememiştim ki.
Ama onlardan biri de değildim.
O aptal, sabit düşünceli insanlardan çok farklıydım ben.Keşke bir yağmur yağsa, alsa götürse tüm bu düşüncelerimi.. Şu an buna o kadar çok ihtiyacım vardı ki.
Aklıma takılan bir konu daha vardı. Fazlasıyla canımı sıkan.
Nam-ı diğer Misafir Çocuğu.Gönül isterdi ki, niyetinin beni işletmek olduğundan emin olup direk engelleyeyim.
Ama olmuyordu işte. Kötü biri olduğunu zannetmiyordum. Hisslerim klavyenin arkasındakının iyi biri olduğunu haykırıyordu.Altıncı hissim kuvvetlidir diyip, hislerime güvenmeli miydim? Bilmiyordum. Tek bildiğim, iyi bir insanın kalbini kırdığım ve bundan dolayı çektiğim vicdan azabımdı. Bu gün tam 3 gün olmuştu onunla konuşmayalı.
Sanırım bir süreliğine inadı bırakmanın zamanı gelmişti..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Misafir Çocuğu || Texting (TAMAMLANDI)
Cerita PendekKüçükken annenin bana "büyüyünce kızımı sana vereceğim" diye söz verdiği misafir çocuğuyum. Ve unutmadıysan, sen de beni tanıyorsun. Not: Uzun süre önce yazıldığından, ilk bölümlere göre yargılamamanız önerilir.