BEYAZIN TONLARI

İsim Sadece Bir Kelimedir

          ''Merhaba Tunç. Ya da sana Mert dememi mi tercih edersin?''

''İsim sadece bir kelimedir. Bir önemi yok.''

''Haklısın. Önemli olan onu taşıyan, yani kim olacağına karar verendir.''

''Belki de... Ama hayatımı incelerseniz şayet, kim olacağımızın pek de bizim seçimimiz olmadığını anlarsınız.''

''İncelemediğimi nereden biliyorsun. Mert ya da Tunç... Ben her ikinizi de çok iyi tanıyorum. Seni tanıyorum.''

''Tanıdığın kişiler birer kabuk sadece. Hayır, hiçbiri ben değil. Olmam gereken kişileri oynadım. Ve öldüler.''

''Kabuk derken?.. Sürünmekten sıkılan tırtılın çevresine ördüğü gibi mi?''

''Katiyen! Çünkü o kabuk bir kelebeğe gebe. Benimkisi ise yine bir tırtıla... Anlayacağınız hiçbir zaman uçamazdım. Ben de aksi istikamete doğru yol aldım. Yapabileceğim tek şey yerin dibine girmekti. Girdim de. Hem de öyle derine girdim ki, dünyayı delip diğer tarafından çıktım. İşte orada tamamen zıttım olan biriyle karşılaştım.''

''Sana her ne kadar yalan gelse de, seni anlıyorum. Şaşırmış görünüyorsun? Evet anlıyorum. Zaten bu yüzden senin yoldaşınım. Ve yine bu yüzden avukatına az önce bir dosya verdim.''

''Ne dosyası?''

''Yoldaşlığımızın kanıtı, yapmış olduğun fedakarlıkların karşılığı diyelim. Resmi olarak artık bizden birisisin. Ki hazırlattığım rapora göre yıllardır bizimlesin. Ha bu arada, kontrol ettik de, banka hesaplarının hepsini boşaltmışsın. Tesadüfe bak ki o gün birçok vakfa ve yardım kuruluşlarına yüksek meblağlarda bağışlar yapılmış. Aralarında özellikle uyuşturucu ile mücadele eden kurumlar dikkatimi çekti.''

''Bunun benimle ne ilgisi var.''

''Biliyorsun ki paralarını bulamadık. Sadece...bir tesadüf herhalde. Neyse, mahkemeden sonra görüşürüz. Bugün dört gibi seni ofisimde bekliyor olacağım. Şöyle karşılıklı satranç oynar, biraz da gelecekten bahsederiz. Ha, ne dersin?''

...