Amaç veyahut İsraf

9 4 0
                                    


         Yaşayacak, bir çekirdek aileye sızacak, sevecek, sevilecek, oynayacak, yaşının gerektirdiği gibi davranacak, çocuk olacaktı. Biliyordu elbet. Unutamayacaktı. Bir olay değil, bir travma nasıl unutulur, hiçbir fikri yoktu. Aralık kapıları kapayacak, ama gözlerinin önünde o akan sahneleri hep yanında taşıyacaktı.

Tunç, ilk kavgası, ilk zaferiydi. Belki de son... Bilseydi susardı. Hatta parkın tam ortasında ''Evet. Ben bir piçim!'' diye bağırabilirdi. Orospu çocuğu olduğunu öğrenmektense bir piç olmayı seve seve kabul edebilirdi insan. Farklı şeyler miydi peki? Değildi. Önemli miydi? Kim olduğunu sadece kendisinin bildiği bir dünyada yaşıyordu o. Başka dudaklardan çıkanları umursamayacaktı artık. Onun tek referansı yine kendisi olacak, kendisini ancak yine kendisi aşağılayacaktı.

Her ne kadar akranlarınca olgun olsa da, henüz zihni ve düşünebilecekleri sınırlı ve küçüktü. Annesini öldüren şeyin utanç olduğunu anlayamayacak kadar... Biraz da bu yüzden herhangi bir suçluluk ya da pişmanlık hissetmemişti. Bir insana ismiyle hitap etmek gibi... Hak ettiğini düşündüğü sıfat oydu. Ve bu durum, Mert'i, hak etmediği bir sıfatı taşımaya mecbur kılıyordu. Ne o sevişmeyi görmeyi nede kendisine piç denmesini... Annesini özlüyor, nefret ediyor, özlüyor, ağlıyor, yine özlüyordu. Düşünceleri hep savaşıyor, mağlup olan yine hep kendi oluyordu. Düşünüyordu da; ya diğerlerini mağlup eden şey neydi? Eroin mi? Para mı? Şehvet mi?

Oysa düşünmekten, onları, kendini ve hayatı sorgulamaktan delireceğini sanıyordu. Deliremiyor, ağlıyor, özlüyor, nefret ediyordu. Tekrar ve tekrar... Tüm derdinin erken yatmak olduğu bir yaştaydı halbuki. İnsan bu yaştayken seveceği şeylerin artması gerekmiyor muydu? Neden nefret edilecekler listesi durmadan çoğalıyordu? Anlam veremiyordu buna. Bir tanrı varsa şayet, onu acılar ile yoğuruyor ve delirmesini, ya da tüm deliliğini kutsal bir amaç uğruna kullanmasını istiyor olmalıydı. Evet, aksi taktir de tüm bu adaletsizliğin bir amacının olmaması israf olan bir hayat ve haybeye çekilen tonla acı demekti.

...

BEYAZIN TONLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin