Savaş...yalnızca barış için

9 4 1
                                    


           Alp ile zaman içerisinde en az abi kardeş kadar yakın olmuşlardı. Ve Mert'in yaşıtlarından olgun tavırları, aralarındaki yaş farkını ortadan kaldırıyordu. Yetişkinler için önemsiz olsa da, iki yaş fark, çocuklar için mühim bir kıdemdi. İnsanlar çocukken yılların bir çırpıda geçmesini ve bir an önce yetişkin olmayı isterdi. Hal böyleyken kendinden birkaç ay büyük çocuklara dahi bir üst rütbeye sahip bir komutanmışçasına davranır, -işte bu şekilde- kendi emir komuta zincirlerini kurarlardı.

Okul konusunda kesinlikle Alp'ten çok daha başarılıydı. Fakat ne Sinem nede Rıfat onları birbirleriyle kıyaslıyordu. Alp ise -şaşılacak derecede- onun başarılarından gurur duyuyor ve onu hiç kıskanmıyordu. Kabullenmek egosunu sarssa da, aralarında belirgin bir zeka ve beceri farkı mevcuttu. Yine de Tunç'tan asla nefret etmiyor, onu her şeyiyle seviyordu. Hatta aileye onu da dahil ettikleri için anne ve babasına minnettardı. Onlar, birbirlerini her konuda destekleyen iki dost, iki yoldaştı artık. Çoğu abi kardeşten fazlasıydılar.

...

Aksini söylediğini bilse de, sonraları Mert'e çocukça gelmiş ve beden eğitimi öğretmeni olmaktan uzun zaman önce vazgeçmişti. Çünkü hayatına, geçmişini de ilgilendiren bir amaç ataması gerektiğini hissediyordu. Öyle bir amaç ki, geçmişine ithaf edilecek, öyle bir amaç ki, geleceği bir nebze de olsa temizleyecekti. Ya da öyle olmasını umut ediyordu. Geleceğini bu amaca adamak, geçmişini her düşündüğünde biraz olsun huzur bulmasını sağlayacaktı. Sadece kendini rahatlatmak için de değildi elbet. Biraz da savaşmak içindi. Birileri savaşmalıydı ve o, savaşacağı cepheyi çoktan seçmişti; Polis Teşkilatı, Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü.

Arzusu basitti. O, çocuklar kapı aralarında bir cesetle karşılaşmasın ve sonrasında anneleri kendini pazarlamasın istiyordu. İstemek ya da kendini buna adamak yetmiyordu. Ve üstelik biliyordu da; kimseye zorla eroin satmıyorlardı. Babalar bir şekilde ölebiliyor, birileri bir şekilde çocuklara piç diyebiliyordu. Ya da parası olan ve uçkurunu çözmeye can atan çok sayıda erkek, altlarına yatacak olan kadının bir anne olup olmadığıyla zerre kadar ilgilenmiyordu. Ve yine biliyordu ki, insanın var olduğu her sistem, bireysel menfaat uğruna geneli becermek üzerine kuruluyordu.

...

BEYAZIN TONLARIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin