Parmaklarının arasındaki gücü hissettikçe umudu da aynı yönde artıyordu. Mavi bir akım dolaşıyordu parmaklarının arasında. Avucunu açtı. Mavi renkte bir küre kendi ekseninde dönmeye başladı. Beş yıl sonra vücudundaki bu sıcak enerjiyi hissetmek ona çok iyi gelmişti.
Kapının ağzından gelen ayak sesleri ile elindeki küre mavi bir alev olup yok oldu. Gelen kişiyi biliyordu ama yanındaki şaşırtmıştı onu. Bir kaşı havaya kalktı merakla.
Varda odanın içinde bir ışık yakmıştı. Alarik'in neden ısrarla bu köhne apartman katında buluşmak istediğini anlayamıyordu. Sıkıntısı yüzünden belli oluyordu. Yanındaki genç kadın dikkatli gözlerle evi süzdü. Uzun boylu, ince bir kadındı bu. Siyah deri bir pantalon, deri bir ceket, içine siyah bir büstiyer giymişti. Dizlerine kadar uzun, ince topuklu siyah deriden ayakkabıları vardı. Siyah uzun saçları ve boncuk gibi siyah gözleriyle hem çok çekici hem de çok güzeldi. Dudaklarına açık kırmızı bir ruj sürmüştü. Boynunda kırmızı taşlardan yapılma siyah zincirden bir kolye vardı. Gözlerini odadan çektikten sonra ilgiyle Alarik'i süzdü. Bir dudağının kenarı beğeniyle havaya kalkmıştı.
"Hımm. Genç olan." dedi manidar bir sesle.
"Onun burada ne işi var?"
Kadın alınmış gibi cıklamaya başladı. "Alarik neden gözlerime bakmıyorsun bebeğim? Yoksa taşlaşmaktan mı korkuyorsun?"
Alarik başını yan yatırdı. Okyanus mavisi gözlerini, genç kadının siyah gözlerine dikti. "Masal anlatmayı hep severdin Maran."
"Lamia." diye düzeltti kadın sinirli bir sesle. Flörtöz bakışları artık düşmancaydı. Fakat Alarik onu sinirlendirdiği için oldukça mutlu görünüyordu.
"Sen bir Maransın."
Kadın gözlerini kıstı. Siyah göz bebeklerinin üzerinde aniden sarı, dikey bir çizgi belirmişti. "Bu konuda ufak bir bilgilendirme yapayım sana Maia." dedi tıslayarak. "Ben Maranların ecesiyim." Ardından gözlerindeki sarı çizgi kayboldu. Siniri geçmiş gibiydi. "Fakat bana Lamia demeni tercih ederim. Şahmeran fazla eski, bilirsin."
"Ayrıca seni tek iyi gösteren hikaye."
Genç kadın içini çekti. "Benim pek çok adım ve pek çok hikayem var Alarik. Hepsinin toplamına bakarsak, çok sevilen biri değilim."
"Bence sen, aşkı için fedakarlık yapan kadın rolünü beğenmedin."
Kadın gözlerini devirdi. "Biliyor musun, dışın çıtır bir delikanlı olabilir ama içten içe huysuz, aksi ve inatçı bir ihtiyarsın büyücü."
"İkiniz de susun." Varda oldukça sıkılmış bir tavırla ikilinin arasına girdi. Lamia omuz silkerek karanlık bir köşeye çekildi. Büyücüyle ters düşmeye çok da meraklı değildi. Sadece kendisine ait olan saygıyı istiyordu. Gerçi Alarik'i tanıdığı bunca zamandan beri onun ters düşmediği kimse yoktu ya!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızların Kızı / ELENIEL
Fantasía"Zamanı Tanrı yaşar, insanoğlu ölmek için doğmuş." Ela ölümden doğmuştu. Yaşam, büyük bir fedakarlığın sonunda bir uyarı niyetine sunulmuştu ona. Başka bir bedende, başka bir kimlikle, farklı anılarla donatılmış bir halde yeniden doğmuştu. "Asıl ren...