♣️31♣️

575 68 2
                                    

Olabilecek en kısa zamanda tüm malzemeler bulunmuş ve Dara'nın önüne yığılmıştı. Genç kadın kocaman, siyah bir kazanın önünde durmuş, içine katacağı malzemelere dikkatle bakıyordu.

"Büyücü haklı ama,"diyordu o sırada Meaglin huzursuzca. "Elfleri yüz üstü bırakamayız." Ardından Dara'nın iğneleyici bakışlarını görünce ekledi. "Yarı elfleri de."

"Eleniel ölürse bu savaşı kazanmamızın hiçbir anlamı kalmayacak. Bizim asıl görevimiz..."

"Taşları bulmak ve yok ederken Eleniel'e yardım etmek," diye tamamladı Alessea, savaşçıyı. "Peki bunu tam olarak nasıl yapacağız? Taşların nasıl ortadan kaldırılacağını bilen var mı? Eleniel'in bunu bildiğini sanmıyorum."

"Bunu ancak Yeryüzünün Hanımı ve yılan kadın biliyor," dedi Dara. "Bir de Varda. Bizim yapabileceğimiz tek şey o taşları ele geçirmesinde Nil'e yardım etmek."

"Biz derken? Sen savaşçı bile değilsin." diye homurdandı Alessea.

Dara hiç bozulmamıştı. Kazanına bir şişe su döküyordu. "İsteseniz de, istemeseniz de..." Bunu derken gözleri İolas'a kaymıştı. "Yarı elfler de Eleniel'in koruyucusu."

"Dara'ya katılıyorum," dedi birden pütürlü ve yorgun bir ses. Herkesin başı aynı yöne döndü. Aron, bir elinde uzun bir ağaç dalıyla zorlukla yürüyordu. Olduğundan daha zayıf ve beyazdı. Yüzü yara bere içindeydi ve göğsündeki sargı yerinde duruyordu. Ama morarmış gözleri açıktı ve ayaktaydı ya Dara için yeterliydi. Elindekileri İolas'ın eline tutuşturup sevinçle Aron'un boynuna atladı. Yarı elf acıyla inledi.

"Eru'ya şükürler olsun," diye fısıldadı genç kadın sevinçle. Aron da gülümseyerek genç kadının sırtını sıvazlıyordu.

"Seni tekrar gördüğüme sevindim Dara."

İkisi de birbirlerine gülümseyerek bakıyorlardı. İolas gürültüyle boğazını temizleyince dikkatleri ona kaydı. Savaşçı huzursuz görünüyordu. Hafifçe gülümseyerek Aron'a başıyla selam verdi.

"İyileştiğine sevindim Aron."

"Teşekkür ederim. İkinize de. Her ne yaptıysanız öte dünyadan geri döndüm. Evet, planımız ne?"

"Bizim planımız, senin değil," dedi Dara yumuşak bir sesle. Onu yavaşça yürütüp kazanının yanında duran taburenin üzerindeki malzemeleri indirip, oraya oturttu. Ardından ellerini tutarak menekşe mavisi gözlerini, Aron'un koyu kahverengi gözlerine dikti. "Henüz iyileşmedin. Bizimle gelirsen sadece yavaşlamamıza neden olursun."

"Ben de yardım etmek istiyorum. Burda elim kolum bağlı oturamam," diye karşı çıktı Aron.

"Ben onu da düşündüm, sen merak etme," diye kıkırdadı genç elf. İolas somurtarak ikiliyi izliyordu. Elindeki cam şişeleri hafifçe birbirine çarptı.

"Görevinin başına geçecek misin artık?"

Dara gözlerini devirdi ve malzemelerini savaşçının ellerinden aldı. "Yaşlandıkça daha da huysuzlaşıyorsun, savaşçı," diye mırıldandı. İolas ve Alessea hariç herkes güldü. Dara kazanının başına geçince İolas planlarını Aron'a anlattı. Yarı elfin dikkatli bakışları bir Dara'nın bir de savaşçının üzerinde geziniyordu.

"Peki benim için ne düşünüyorsun?" diye sordu İolas sustuktan sonra Dara'ya dönüp.

Genç kadın ciddi bir ifadeyle yarı elfi süzdü. "Biz gittikten sonra büyüyü sen tamamlayacaksın."

♠️

Lamia ve Nil ufakça bir mağaranın içinde oturmuş Alarik'in şehirden dönmesini bekliyorlardı. Elflerin akşam saatlerinde yanlarına geleceklerini biliyorlardı. Alarik, mağaraya inmelerine yardımcı olacak ekipmanlar ve biraz da yiyecek almak için şehre inmişti. İkisi de düşüncelere dalmış, sessizlerdi. İkisi de çok yorgundu. Yavaş yavaş sona yaklaştıklarını hissediyorlardı. Ama sonun nasıl biteceği hala muammaydı.

Yıldızların Kızı / ELENIELHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin