12.BÖLÜM = Ataklar

2.2K 443 64
                                    

Bu şarkı çok hoşuma gitti 😂 Öneriyorum
Sizin için hızlıca bu bölümü yazdım ❤️Desteğiniz için teşekkürler 😊
————————————————————————
Taksiye binip gitmem gereken yere gittim . Sonunda gelebilmiştim . Önümde duran 4 katlı bu muazzam evin kapısını çaldım . Beklediğim gibi kapıyı  o açmıştı . Şimdi ağzı iki metre açık olan oydu . Şaşkın bir şekilde  ağzından ismim dökülürken ona en güçlü bakışlarımı gösterip ona artık hep sesleneceğim şekilde seslendim . " Raf ? "

BÖLÜM SONU ❤️
                                    ————————————————-———————

Ortamda derin bir sessizlik hakim sürerken yağmurun  bastırmasıyla ortam daha gergin bir hale gelmişti . Yağmur damlaları sanki beni engellemek istercesine bedenime çarpıyordu ama buraya geri gitmek için gelmemiştim . Asıl konuya gelmeliydim ama bakışları yüzünden nefes dahi alamıyordum . Eğer biraz daha ona bakarsam neden buraya geldiğim hakkında her şeyi unutacağımı biliyordum . Evet , sonunda gelebilmiştim .

Şimdi ne yapacaktım ?
Yol boyunca düşündüğüm her şeyi iki yeşil göz yüzünden unutmuş olamazdım . Hiçbiri mi aklıma gelmezdi ? O bana böyle bakmaya devam ederse ben nasıl konuşacaktım ki ? Hızlı bir şekilde ciddiye bürünüp onun o mahvedici gözlerine baktım . Aynı onun gibi kaşlarımı çatıp korkmasını istedim . Bu halimle onu anca güldürebileceğimi bilsem de geriye kaçmayıp önünde dik durdum . Onda da garip bir şeyler vardı . Nasıl denir ? Biraz farklı görünüyordu . İlk defa bana böyle bakıyordu . Sanki biraz daha yaklaşsam o derinliklerde boğulacakmışım gibi hissediyordum . O çok ötede gördüğüm şey pişmanlık olabilir miydi ?

Sonra aklıma gelen düşünceyle fikrimden vazgeçtim . Taştan bir kalbe sahip olan biri nasıl pişmanlık duyabilirdi ki ? Gözlerimi kaçırıp tam konuya giriyordum ki kapıyı tutmayı bırakıp " Alev ? " dedi .

Bu son şans diye düşünüp kapıyı sonuna kadar açtım ve dibine girdim . Şimdi duvar ile aramda sıkışan oydu . İlahi adalet diye düşünüp ona baktım . Yaptığım şeye aynı o da benim gibi şaşırmıştı . Tek eliyle beni öldürebilecek bir adamı şu an duvara sıkıştırıyordum . Tam konuşacakken parmaklarımla dudağını kapatıp " Hayır ! Artık izninle biraz da ben konuşacağım . " dedim .

Deli cesaretime ne kadar hayran kalsam da bir sonraki harekette ne yapacağımı gerçekten bilmiyordum .  Filmlerde gördüklerimin daha kolay olduğunu hatırlayıp Hollywood'a sevgi sözcüklerimi yolladım . Bir dakika ! Benim şu an daha büyük dertlerim vardı . Sonuçta bir işe bulaşmıştım . Aklıma sabah  ki söylediklerini getirip düşüncelerimin dudaklarımdan çıkmasına izin verdim . " Ben korkak değilim ! Anlıyor musun ? " Birden bağırıp Ben korkak değilim ! "  dedim .

Acaba çok mu bağırmıştım ? Neyse ses vermiyordu . Devam ettim ...
" düğünden kaçan ben değildim ama herkes beni suçlu gördü . Neden ? Ona istediği her şeyi veremediğim için mi ? Aksine ben ona isteyebileceği her şeyi verdim . Özgürlüğümü verdim . Ama siz erkekler bir yükün altına girmeye  bile korktuğunuz için kaçtınız .  "

Gözümden  yavaş yavaş damlalar akarken ve migren ağrım beynimi yiyip bitirirken konuşmaya devam ettim . " Sanki bir siz evlenecekmişsiniz gibi davranıyorsunuz . Kimse size ağır bir yük vermiyor . Biz her daim o yükü paylaşmak isterken korktuğunuz için tüm yükü üstümüze bırakıyorsunuz . Ben ona tüm kalbimi verdim ama üzgünüm ona lazım olan cesareti de ben veremem . " dedim .

BALAYI BİLETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin