CESARET(+18)/ Tanışmak ve Mavi

81.1K 1K 148
                                    

Güzel ve etkileyici okumalar dilerim... 💜

Beğenmeyi unutmayın. 🌟

 🌟

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🍷

Reha, yeni güne kahkaha sesleri ile açtı gözlerini. Sabah sabah duyduğu bu rahatsız edici kahkahanın sahibi babalığıydı peki ya sonradan ayırt ettiği ses? Kim bilir yine eve hangi kerhaneden adam getirmişti. Eli açıktı evet ama her zaman kötü olan içindi. Kötüysen üzerinden donunu çalardın ve buna izin verirdi ama iyiysen yanından bile geçirmezdi. İnsafına kalmıştın. Reha da o adamın insafına kalmıştı. Her ne kadar kötü olsa bile yeterince gözüne giremediği için. Hoş, gözüne girmek için gram çaba sarf etmemişti bile.

Yatakta gözlerini tavana dikip uzun zaman bekledi. Sesler azalmak yerine muhabbetin koyulaştığını bildiren babalığının yüksek sesi evi kapladı. Daha fazla dayanamayacağını anladığında yatağından kalktı. Gece hızla giydiği pijamalarından kurtulmadan önce gün ışığının içeri girmesi için perdeleri araladı. Gözü birkaç saniye karşıdaki evde oyalandı. Perdeleri kapalıydı, hala daha birilerinin o eve taşınmış olmasını garipseyerek ve kendine bu duruma alışması gerektiğini söyleyerek banyosuna girdi. Üzerindeki pijamalardan kurtulup saçlarını ıslatmadan vücudunu yıkadı. Gece terlemiş olmalıydı çünkü gördüğü kabusu şimdi hatırlamaya başlamıştı.

Aynaya fazla bakmadan saçlarını özenle topladı. Eğer aynaya bakarsa beynindeki ses uyanacaktı, yine o sesleri duymak sinirlerini alt üst ediyordu. Yansımasıyla her gözgöze geldiğinde aynadaki yansıması kendine ihanet ediyordu. Şehvet akması gereken gözler kararıyor birer düşmana dönüşüyor gibiydi. Aynalardan nefret ederdi, kendiyle göz göze geldiğinde. Oysa bedeninin kıvrımlarını ne kadar da güzel yansıtırdı. Kendine nasıl da aşık ederdi...
Banyodan çıkıp üzerine iç çamaşırlarına uygun saten mor gecelik üstünü geçirdi ve her hareketini kendini etkilemek istercesine rahatlık ve özenle kuşağını bağladı. Bacaklarının görsel şölenine aynadan baktı ve birkaç adım atarak eğlendi.

'Yeterince güzel değiller mi? Ne bu kompleks!'

İçinde canlanan sese kulak asmamaya çalıştı. Kendini aşağılayan bu ses düşüncelerini etkilemek için fazla soyuttu.

Belki de değildi... Bundan emin olamazdı.

Odadan çıktı ve alt katta devam eden konuşmayı umursamadan mutfağa girdi. Hazır olan kahvaltı masasından tabağına birkaç parça bir şeyler koydu. Mutfağın deniz manzarası karşısında yiyebilmek adına masaya değil tezgaha oturdu ve bacak bacak üstüne attı. Tabağını dizine koydu ve yemeye başlamadan önce hırçın dalgaları izledi. İştahını kabartan bu görüntü hoşuna gidiyordu. Hava kapalı olduğu için dalgaları her zamankinden daha büyüktü. Kayaya çarpan hırçın dalgalar ona zamana meydan okuyan bir kitabı hatırlatıyordu. Günlerce okumasına rağmen tek bir günü anlatan o kitabı.

C-ESARET+18 (2020)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin