CESARET(+18)/ Sahte Şehvet +18

88K 526 237
                                    

Rüya yazan kısma kadar olan yeri, yani başladığınız andan itibaren olan kısmı dikkatli okumanızı istiyorum. Burayı anlamazsanız, bir dahaki bölümleri anlayamayacaksınız, hatta finalde ne olduğunu da. Bir çok şey, aşağıdaki birkaç paragrafta saklı. Karakteri yargılamaya değil anlamaya çalışın lütfen, kitabı ancak o zaman anlayabileceksiniz.

Güzel ve etkileyici okumalar dilerim. 💜

🍷

Sinirlerim altüst olmuştu. Şirkette kıyameti koparınca, insanların üzerine daha fazla gitmemek için eve atmıştım kendimi. İçimdeki ses, canlı kanlı biri karşımda konuşuyormuşcasına beynimde susmak bilmiyordu.

Alex, sürekli 'İntikam!' diye haykırırken Reha 'Eskiye dön!' diyordu ve ben ikisinin arasında kalmaktan yorulmuştum. Hani kendim olacaktım! Ben iki kişiydim, kendim hariç, iki farklı ruh vardı içimde.

Şeytan ve Melek gibi.

Biri intikam için yanarken, diğeri eski huzura dönmek istiyordu sadece. İkisi de haklıydı! Sonuna kadar hemde. Reha olmaktan vazgeçmeseydim eğer, Alex ortaya çıkmayacaktı. Reha gibi olmaktan vazgeçmemin tek sebebi Barkın'dı! O içimdeki şeytanın zebanisiydi. Bunu unutmuştum işte.

Onun oyunu, cilveliydi. Şehvetinde saklıydı.

Şeytan, kazanacaktı eğer zebanisi kendini belli etmeseydi. Alex, tutku ile yanadursun, kalp kırıklığı yaşayan bir Reha vardı içimde. Kırılmak istemediği için, eskisi gibi olmak istiyordu.

Bulanıktı düşüncelerim, hiç olmadığı kadar. İhanet gibiydi yaptığı! Bana ihanetti, duygularıma ihanetti, bedenime ihanetti sanki...

Eve girdiğimde, çantamı fırlattım ve üzerimdeki fazlalıklardan kurtulurken merdivenleri çıktım. Saçımdaki tokaları çıkarıp, serbest bıraktım ve saç diplerimi karıştırdım. Mutfağa girip, içki dolabını açtım ve güzel bir şarap alıp, raftan sinirle bir kadeh alarak odama geçtim. Açık perdeleri hırsla kapattıktan sonra çırılçıplak kalmak adına her şeyimi çıkardım. Yatağın üzerine bıraktığım kadeh ve şarabı alarak aynamın karşısına geçip oturdum. Dizlerimi kırıp, kendime çektim ve bardağımı şarapla doldurdum. Kadehimi aynadaki yansıması ile tokuşturdum ve hızla kafama diktim. Birkaç yudumdan sonra elimin tersi ile ağzımı sildim ve aynadan gözlerime bakmaya başladım.

Bu gözlerden mi korkuyordum her seferinde! Benimdi bu gözler. Bana aitti. İstemediğim bir şeymiş gibi davranamazdım. Eğer, aynada kendimle gözgöze geldiğimde, korkuyorsam, bunun sebebi korkunç olmamdı. Ne içimdeki lanet seslerdi, ne de bedenimdi. Asıl ruh hastası olan bendim. Yalanlarımı, içimde bir ses yaratarak, onların üzerine yığmıştım. Şimdiyse, onlardan kurtulmak mı istiyordum? Hayır hayır... Bu öyle kolay olmayacaktı.

İçimdeki sesler, benden intikamını almadan gitmeyecekti. Ben delirene kadar hepsi, beynimin içinde sağa sola savrulacak en zayıf noktamdan vuracaklardı.

Reha'nın derdi, yalnız kalmak değildi. Böyle düşünmemi sağlayıp, kendimi yalnızlığa bırakmamı istiyordu. Onun bana cezası, yalnızlıktı. Tek başıma, çürüyüp gitmeliydim bu lanet yerde.

Alex, o annemin kızıydı. Annem, bana bir armağan bırakmıştı giderken. Annem gibi olmam gerekiyordu, ciddi olmam gerekiyordu, cüretkar olmalıydım, bedenim daima birilerine sunulmaya hazır olmalıydı fakat kimse tadıma bakmamalı. Alex, annemin yarattığı, mükemmel çıkıştı. Ve ben annem gibi olmak istemediğim için, ne zaman onun gibi davransam tüm suçu Alex'e atmıştım. Alex'in intikamı, beni annem gibi yapmaktı. Suçladığı şeye mecbur bırakmak istiyordu beni.

Benim intikamım kendimeydi! Kendimden intikam almak istiyordum. Benim olan bir sese zarar veremezdim. Ruhumdan birer parçaydı her ses ve ben onlardan asla kurtulamayacaktım.

C-ESARET+18 (2020)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin