CESARET(+18)/ Kırılmaya Yüz Tutmuş

13.4K 393 73
                                    


Güzel ve etkileyici okumalar dilerim 💜

Güzel ve etkileyici okumalar dilerim 💜

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🍷

Hayat, yaşanılabilecek en güzel şeydi. Fakat bir o kadar yaşanmaya değmeyen tek şeydi. Sonunun ne olacağını bilmeden, sana öğretilenlerin doğruluğunu hiçbir zaman bilmeden yaşardın. Kendi doğruların olurdu ama onlar bile öğretilmiş doğrulardan ibaretti.

"Sanmıyorum."

Kaşlarımı çattım. Böyle bir soru sorduğumda sevinmiş olmasını beklerdim. Sonuçta bir ihtimal ondan hoşlanıyor olabileceğimi belli etmiştim.

"Alışkanlık olmalı, hoşlantı değil. Uzun zaman sonra ilk defa biriyle derdini paylaşabiliyor olmak seni etkiledi. Bu yüzden mutluluğunu yanlış anlıyorsun."

Kaşlarımı düzelttim ve dikkatle ona baktım. Beni gerçekten yanlış anlamıyor, sözlerime değil arkasında yatanlara dikkat ediyordu. Sözlerle değil anlamlarla konuşuyor olması ne kadar dikkatli olduğunu göstermez miydi? Bir an kendimi kötü hissettim. Ona karşı fazla mı kendimi teslim ediyordum? Eski halime dönmek isteyen tarafıma ayak uydurdum. Bu bana karşı yaptığı hareketten değildi, içimde doğan bir patlamadandı.

"Haklısın. Kendimi sana fazla kaptırdım."

Sözlerim, ağzımdan birer isyan gibi çıktığında kaşlarını çattı. O anlamamış gibi davrandım. Gözlerimi gözlerinden çekip masaya ilerledim ve normal bir tavırla bardakları aldım. Makineye yerleştirip tekrar ona döndüğümde dikkatle bana bakıyordu. Söylediğinde bir yanlış olup olmadığını düşünüyor olmalıydı çünkü aniden değişen ruh halime anlam vermiyordu başka türlü. Soracak gibi oldu, dudakları aralandı fakat cesaret edemedi. Kendisinin yanılmış olduğunu sandı. Haklıydı, her ne düşünüyorsa.

"Bu yanlış bir şey değil."

Söylediklerine karşı hızlı bir cevap olarak kafamı salladım. Kollarımı göğsümde birleştirdim.

"Yanlış değil!"

'Hadi ama onun huyuna git biraz! Dudaklarını bedeninde hissetmek istiyorken bu savaşı neden başlatıyorsun!'

İçimde yükselen sesi duyduğumda bir elim boğazıma gitti. Kendimi boğmak ister gibi parmaklarımı boğazıma geçirdim ama sıkmadım. Onun dudaklarını bedenimde hissetmek istemiyordum! Ayrıca bir savaş başlatmamıştım, kendime geri dönüyordum sadece. Olmak istediğim kişi oluyordum.

Birkaç adımda önüme geldi. Pasif kalmak istemiyordu artık. Yeterince belli etmişti.

"Ruh halin değişti. Ne düşündüğünü söylemek ister misin?"

Şu psikolog sorularına karşı cevap vermek beni çok geriyordu. Ama açık olmaktan geri kalmadım.

"Eksik kaldığım şeyi sende bulduğum için sana kendimi kaptırdım. Bu da beni yanlış düşüncelere itiyor. Seni sen olduğun için değil, bana vaad ettiğin şeyler yüzünden sevdiğimi düşünüyorum. Bu kullanmaktan başka bir şey değil, öyle değil mi?"

C-ESARET+18 (2020)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin