Güzel ve etkileyici okumalar dilerim. 💜
🍷
Ben delirmek istemiyordum. Bunun için savaşmalıydım! İntikam almak için zihnimi kullanan, ruhumu esir alan seslerden kurtulmam gerekiyordu. Fakat nasıl? Onlar olmadan önce nasıldım? Hatırlamıyordum bile! Sıradan bir kızdım, fazla dikkat çekici sıradan bir kızdım.
Barkın'ın dediği gibi olmalıydı herşey. Kendimi bulmalıydım. Ben kimdim? İsmi gerçekten Reha olan kadın kimdi? İsmi gerçekten Alexandera olan kadın kimdi? Mevzu bahis, yalnız kalmamı isteyen Reha ve annemin kölesi Alexsandra değildi! Ben kimdim? Onlar olmasaydı, nasıl olurdum...
Barkın olmadan önce...
Barkın bir şeyleri değiştirmemişti ki bende. Ne içimdeki Reha'yı ne de Alex'i değiştirmişti. Reha için dezavantaj ve Alex için avantaj olmaktan başka bir işe yaramamıştı.
Barkın benim zihnimi değil, kalbimi etkilemişti. Benim savaşım zihnimleydi. Çareyi şimdiye kadar Barkın da aramış olmak büyük aptallıktı! Bu rüya, bir şeyler için işaret miydi yoksa ona olan kalp kırıklığım yüzünden bir avunuş mu? Bilmiyordum, anlam çıkaramayacak kadar zor bir rüyaydı! Fakat uyumadan öncesi, aynanın karşısında kendime acıyarak baktığım gözler... Gerçekti. Acınası bir haldeydim, nedende sadece kendim için.
İnsanlar, herkesi çok iyi sanardı, kötü halini görmedikleri zamanlarda. Buna kurban gidiyordum. Dışarıdan harika bir insandım, kusursuzdum belki de idol kaynağıydım! Fakat gerçek, bundan çok daha fazlasını barındırıyordu. Görünmeyenler, gerçeklerdi işte. Kendi korktuğum bir gerçek vardı, bunu başkalarının görmesini istemezdim.
İnanmazlardı ama Barkın inanmış gibiydi. İnanmış gibiydi...
İnanmamış olabilirdi! Sırf kendi çıkarları için huyuma gitmiş olabilirdi. Lanet düşünceler aklımı çeliyordu ve ben eninde sonunda, gecenin bir yarısı, gördüğüm rüyadan hemen sonra, onun kapısına dayandım. Eğer düşündüğüm gibiyse, bir an önce ortaya çıkmalıydı. Daha fazla beklemeye tahammülüm yoktu, hemde kaybedecek tek bir şeyim bile yokken.
"Reha?"
Yarı uykulu gözler ile bana baktı ve yeni giydiği belli olan tişörtünün eteklerini çekiştirip, düzeltmeye çalıştı. Onu görmek, aklıma gördüğüm sahneleri getirirken, yutkundum ve gözlerine ciddiyetle baktım.
"Konuşmak istiyorum, yarını bekleyemeyeceğim."
Kaşları önce çatıldı, nedenini bulmakta zorlandı. Sonra kafasını salladı ve kenara çekilip, eliyle içeriyi işaret etti. Ona yandan bir bakış atıp, daha fazla bakmamaya çalışarak içeri geçtim. Üst kata çıkıp, koltuklardan birine yerleştim. Yatmadan önce içtiğini belli eden bardak ve şişeler masanın üzerinde duruyordu. Konuşurken sakin olmak için içmek isterdim ama kesinlikle aklımda gördüğüm rüya varken bunu yapmak istemiyordum.
Yanıma geldiğinde, kendini toparlamış gözüküyordu ama uykunun verdiği bir ağırlık vardı üzerinde. Koltukta hemen yanıma, biraz uzağıma oturdu ve bana doğru döndü.
"Ne hissetiğini bilmiyorum ama -"
Sözünü kestim. Onun konuşmasını istemiyordum. Kafamda türlü konuşmalar planlamıştım zaten daha öncesinde. Söyleyecektim ve o ne derse desin verdiğim karar aynı kalacağı için onu dinlemeyecektim.
"Ne hissettiğim değil ne düşündüğüm önemli. Hislerimi etkileyecek kadar yetki vermedim ne zihnimde ne de kalbimde sana. Zaten kimseye güvenmiyorken, sana güvenme çabama da şaşırmıyor değilim ama tüm yaşadıklarımıza rağmen, benim için vazgeçilmez değilsin. Basit duygular bunlar, hoşlantı, dikkat çekici olmak, sevgi... Ya da her ne haltsa! Mesele şu!.. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
C-ESARET+18 (2020)
ChickLit17.YAŞIMA HİTABEN, İnsanlara güvenini kaybetmiş, delirmemek için çabalayan, hayata tutunmaya çalışan genç kız adına... ... ⚠️Kimse kitap içinde ahlak bekçiliği yapmasın, senin tarzın değilse okumayabilirsin. ⚠️Okuyabilmen için felsefe ne demek bilme...