0.7

2K 123 22
                                    

"Beril?"

Şaşkınlıkla ismini telaffuz ettiğimde kalbim panikle sarsılmaya başlamıştı. Ellerim ve ayaklarım buz tutmuştu. Nefesim daralırken yavaşça ayağa kalkmaya çalıştım. Yutkunmaya çalışırken herkes şaşkın bakışları ile bizi izliyordu.

Gözlerimiz bir an olsun ayrılmazken gözlerim dolmaya başlamıştı. Selen bana döndüğünde kendimi kaybetmek üzere olduğumun farkındaydım. Kriz geçirmek üzereydim. Gözyaşlarım kendiliğinden düşmeye başladığımda koşup oradan kaçmak istedim. Ama bacaklarım hareket etmiyordu.

Gerçekliğini inkar etmek istedim. Şuan karşımda bana bakıyor olamazdı. Bu gerçek olamazdı. Onu bitirmişken şimdi karşımda olamazdı. Ellerimin titremesine bedenimde eşlik etmeye başladığında omuzlarımın karıncalanmaya başladığını hissettim.

"Erva..."

Adım ağzından çıktığında kulaklarımı inkar etmek istercesine kapatmak istedim. Ama ellerim hareket etmedi. Gözlerim yavaşça kapandı. Gözlerinin buğulandığını görmüştüm gözlerim kapanırken. Sesi beynimde yankılanırken anılar zihnimde birer birer belirmeye başladı.

Mutlu anılarımız...

Gözlerimi hızla açıp başımı iki yana salladım. O anıları ben silmek için çok uğraşmıştım. Şimdi hiçbir şey olmamış gibi tekrar hayatıma giremezdi.

Gözyaşları yanaklarını ıslatmaya başladığında bana doğru bir adım attı.

Elimi hızla havaya kaldırıp bir adım geriye attım.

"Yaklaşma! Sen gerçek olamazsın!"

Hıçkırıklarıma engel olamazken içimde tam bir yangın vardı. Her bir zerrem acıyla yanıyordu.

Bedenim engelleyemediğim bir şekilde titremeye devam ederken karnıma giren acıyla elimi karnıma götürdüm. Yüzüm acıyla buruşurken Selen yavaşça ayağa kalktı.

"Erva... N'oluyor?"

Selen'e cevap vermeye mecalim olmazken karnıma art arda giren sancıları önemsemeden gözyaşlarımın akmasını umursamadan kafamı kaldırıp tekrar ona baktım.

Onu gördükçe daha kötü olduğumu fark ederken bunun bir kabus olması için içimden yalvarmaya başlamıştım.

Ama o an kabus olamayacak kadar gerçekti.

Sonunda Selen şoktan çıkmış olacak ki benim krize girmek üzere olduğumu idrak etmişti. Kolumdan tutup kendine çevirdi ve dikkatimi ona vermemi sağladı.

"Erva... Erva sakin ol! Ben buradayım! Sakin ol güzelim. Buradayım bak ben yanındayım. Derin nefes al. Erva sakin olmak zorundasın. Her şey yolunda! Bak ben buradayım. Güzel anılarımızı hatırla. Nefes almak zorundasın, beni dinle. Bana odaklan."

Elimi sıkıca tutup beni kendine çektiğinde hala nefes almak için çaba gösteriyordum. O buradaydı. Her şeyim olan kız buradaydı.

Şaşkın bakışların üzerimizde olduğunu bilirken bu umrumda bile değildi.

"Selen... Beni bırakma. Yine halisülasyon görüyorum."

Selen ne dediğimi çözmeye çalışırken bir yandan da bir şeyler söylüyor ve beni sakinleştirmeye çalışıyordu.

Bunun bir işe yaramadığının farkındaydım. Normalde onun sarılması bile beni iyileştirirken krizlerimin başlamasına sebep olan kızın burada olmasından dolayı hiçbir işe yaramıyordu.

Buradan uzaklaşmam gerektiğini fark ettiğimde Selen'i hızla ittirip salondan çıktım. Selen ilk önce şokla arkamdan baksa da daha sonra adımı seslenip peşimden gelmişti. Evden çıkıp koşmaya başladığımda rüzgar sertçe yüzüme vuruyordu. Nefes almamı daha da zorlaştırmak ister gibi daha da hızlanıyor ve nefesimi tutuyordum.

Selenophile • Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin