2.1

1.8K 102 95
                                    

Ellerimin titremesini durdurmaya çalışırken derin bir nefes almıştım. Temiz deniz havası iyi gelirken hala onun yanına gidip gitmemek arasında kalmıştım. Orada bankta oturuyordu. Beni bekliyordu. Ama etrafına bakınarak değil, dümdüz denize bakarak...

Korkuyordum. Ben olduğumu fark ederse her şey mahvolurdu. Ve onu ebediyen kaybederdim. Belki de abartıyordum ama bir umudumuz olmadığını biliyordum. Ben onun için sadece sevdiği kızın en yakın arkadaşıydım o kadar...

Bu gerçek kalbimi acıtırken Yiğit telefonunu çıkardı. Bana mesaj atacağını biliyordum. Ve o an dedim ki kendime 'Sen oraya Erva olarak değil, Esin olarak gideceksin. Onu canından bile çok seven kız olarak bilecek seni... Sevdiği kızın arkadaşı değilde onu çok seven bir kız olarak...'

YigitParlak: neden gelmiyorsun?

Boslukbirak: gözlerini kapat, içinden ona kadar say. On saniye sonra yanındayım.

Talimatımla gözlerini kapatırken gülümsedim. Yavaşça ona doğru ilerlerken onunla beraber ona kadar sayıyordum. Yanına ulaştığımda yanımda getirdiğim fuları yavaşça gözlerine bağladım. İlk başta ürkse de sonra gülümsedi. Gülümsemesiyle gülümserken yanına oturdum.

Oturduğumu hissedip bana döndü. Heyecanla kesik bir nefes verirken elini uzatıp beni bulmaya çalıştığında gülümsemem büyüdü. Elini tutup orada olduğumu belli ettim. Tam geri çekecekken elimi bir anda elinin içine hapsetti.

Şaşkınca ona bakarken beni kendine doğru çekti. Gözlerim daha da büyürken o kollarını etrafıma sarıp beni kollarına hapsetti.

Kalbim hızla atarken bunu onun hissedip hissetmediğini merak ettim. Bende titreyen ellerimi onun bedenine sararken bu anın gerçek olduğuna inanmaya çalışıyordum.

Hayal ettiğimden daha güzeldi. Kollarının sıcaklığı adeta beni mest ederken kokusu beni büyülüyordu. Kalbim sanki o an onun kalbine misafir olmuştu.

"Şuan ölebilirim."

Dayanamayıp fısıldadığım kelimelerle başını saçlarıma gömerken kokusunu daha da içime çektim. Bir gün bu tene sarılabileceğimi söyleseler, kokusunu doya doya içime çekebileceğimi söyleseler güler geçerdim. O benim sadece hayalim derdim ama şimdi gerçekti. Ona sarılıyordum.

"Kokun çok güzel..."

Gelen iltifatla beraber yüzüm kızarırken istemsizce aklıma Selen geldi. Onu seviyordu ama bana sarılmıştı. Ve az önce de iltifat etmişti. Neden peki? Ben onu severken gözlerim başka bir erkeğe değince aldatmış gibi hissediyordum. Ama o bana sarılıyordu.

Bu istemsizce kafamı karıştırırken o an bunu sorgulamak istemedim. Bu muhteşem anı bozmak istemedim. Çünkü belki de son kez ona sarılışımdı. Bu yüzden anın tadını çıkardım.

Bir süre sonra yavaşça geri çekildik.

"Geldiğin için teşekkür ederim."

Gülümserken cevap vermedim. Çünkü zaten fazlasıyla sesimi duymuştu. Biraz daha duymasına izin veremezdim.

Yavaşça ayağa kalktım gitme zamanımın geldiğini fark ederek.
Son kez bakıp ona sahilin çıkışına doğru koşmaya başladım.

Hayatımda geçirdiğim en güzel andı.

Ya bölümün şirinliğini yerim 😍

Galiba bu bölüm büyük bir feels geçirdim.

YiğEr çifti müq 👌

Beklediğinize değdi bence :)

Selenophile • Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin