Vay be dile kolay 50 bölüm oldu.
55. veya 60. bölüm final diye düşünüyordum ama daha bir sürü olay var. Daha fazla uzatmakta istemiyorum. Neyse artık bir şeyler ayarlayacağız.Erva'nın ağzından;
"İlk önce şuradan başlayalım."
Selen'in işaret ettiği mağazaya bir bakış atıp oraya doğru yavaş, uyuşuk ve yorgun adımlarla ilerledim. Beril ve Atlas ile birlikte Selen'in peşinden giderken Selen çoktan mağazaya girmiş, oradan oraya koşuşturup elbiselere bakıyordu.
İki saattir parti süsleri seçmekle uğraşmıştık. Atlas çok yardımcı olmuştu. Zevki çok güzeldi. Selen ile bu konuda baya iyi anlaşmışlardı. Beril ve bana iki saatlik bir işkence çektirdikten sonra eve gideceğimizi düşünüp sevinirken Selen sevincime çomak sokmuştu. Elbise almak için mağazaya girdiğimizde derin bir nefes verdim.
Kendime oturacak bir yer aradım. Selen zaten benim yerime de bir şeyler seçerdi. Beril de Selen'e katılırken ben kendimi çoktan bulduğum koltuğa atmıştım.
"Çok çabuk pes ettin."
Yanıma oturan Atlas'a aldırmadan bacaklarımı iyice uzatıp biraz ağrısının geçmesini bekledim.
"İki saat oldu."
Açıklamamla beraber o da sırtını arkasına yaslayıp benim gibi bacaklarını ileriye uzattı.
"Olsun."
Omuz silkerek söylediği şeyle göz devirdim. Uğraşacak yer arıyordu.
"Atlas, Selen yetiyor. Bir de sen başlama."
"Tamam tamam. Sustum."
Gözlerimi kapatıp nefeslerimin düzene girmesini bekledim. Çok yorulmuştum. Eve gitmek istiyordum.
Eğer oturduğum yer bu kadar rahatsız olmasa belki biraz uyuyabilirdim o an. Niye bu kadar rahatsız bir koltuk koymuşlar ki?
"Atlas bir gelsene!"
Selen'in sesiyle beraber yan tarafımdan gıcırtı geldi. O sesle beraber Atlas'ın kalktığını anladım. Gözlerimi açmak istiyordum ama zihnim fazlasıyla yorgundu. Birkaç defa oturuş şeklimi değiştirip bu rahatsız konumdan çıkmaya çalışsamda olmadı.
İçimden göz devirip hareket etmeyi kestim. Ne yaparsam yapayım bir işe yaramıyordu. İçimden bu koltuğu yapanlara söverken ellerimi gözlerime götürüp gözlerimi açmaya çalıştım. Yorgun ve uykuya aç bedenim işimi zorlaştırıyordu.
Tam da o arada yan tarafıma biri oturdu. Beni kendine çekip kafamı göğsüne koyduğunda gözlerimi açmak istedim. Ama uykum çok yoğundu. Ve rahat bir yer bulan bedenim kendini uykuya teslim etmekte ısrarcıydı.
Kokusu çok tanıdıktı. Elleri de, dokunuşu ve hissi de öyle...
Bu tanıdıklığa güvendim.
Kolları bedenimi sardığında bütün bedenim gevşedi. Sıcaklığı, soğuk bedenimi ısıtırken ruhum huzurla dolmuştu.
Daha fazla dayanmayıp kendimi uykuya teslim etmek üzereydim ki bana sarılan bedenin fısıltısını duydum.
Daha sonra ise derin bir huzura daldım.
"Senden sonra geceler çok güzel oldu Erva. Gecelerden nefret eden ben, senden sonra onlara aşık oldum."
(Y/N sizce kim bu bedenin sahibi? Acaba ters köşe mi yapsam ügsckwbdpwnql)
------------------------------
"Uyan artık uyuyan güzel. Prensin öpücüğünü çoktan verdi."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Selenophile • Yarı Texting
Short StoryBoslukbirak: şimdi sil gözyaşlawni Boslukbirak: ben senin yerine de ağlarım Boslukbirak: sevmeyişlerine, acı çekişlerine, başka bir kıza aşık oluşuna ağlarım Boslukbirak: sil gözyaşlarını güzel adam Boslukbirak: gece senin gozyaslwrinla ıslanmasın ...