Arkamdaki taşa sanki beni ısıtacakmış gibi daha da sığınırken Selen'in gönderdiği mesajları boş gözlerle okuyordum.
En yakın arkadaşıma, kardeşim dediğim kişiye bile sığınamamak ağrıma gitti.
Onun bir suçu yoktu ama Yiğit'in onu sevdiğini bile bile kafamı göğsüne koyamıyordum.
Yiğit'e olan sevgim sınırı aşmıştı. Ve ben ciddi anlamda korkmaya başlamıştım.
Selen: Erva... İyi misin
Selen: Erva lutfen cevap ver
Selen: seni çok merak ediyorum
Selen: lütfen yanima gel
Selen: cozemeyecegimiz hiçbir şey yok biz beraber olduktan sonra
Selen: lütfen Erva
Selen: eskiden bana sığınırken şimdi benden uzaklasman zoruma gidiyor
Selen: erva
Selen: lütfen
Selen: tamam en azından iyi olup olmadığını söyle
Selen: görüyorsun bari cevap ver nolur
Selen: lytfen sana bir şey olmuş olmasın
Erva: iyiyim
Selen: şükürler olsun! Neredesin sen?! Nasıl merak ettik haberin var mı?!
Erva: yalnız kalmak istiyorum birazdan uçak moduna alacağım, iyiyim lütfen biraz bana izin verin
Cevap vermesini beklemeden uygulamadan çıkıp interneti kapattım ve uçak moduna aldım.
Telefonu da kapatıp yanıma koyarken dizlerimi kayalıklara uzatıp denizi izlemeye devam ettim.
Tam olarak 2 saattir buradaydım ama bir türlü bir sonuca varamıyordum.
Ne Beril'i affedip affedemeyeceğime, ne Yiğit'e sevdiğimi söyleyip söyleyemeyeceğime, ne de o adamın anlattığı o olay üzerine gidip gitmeyeceğime karar verememiştim.
1 hafta sonra resim yarışması vardı. Bu senenin sonunda beni bekleyen üniversite sınavı, Selen ve diğerlerine ne açıklayacağımı bilmemek beni daha da yoruyordu. Anne ve babama da bir şeyler açıklamalıydım.
Artık hayatımı akışına bırakamazdım. Benim bir şeyler yapmam gerekiyordu.
Yiğit konusunu ertelemeliydim. Alacağım cevabı biliyordum ve bu cevabı ondan duyarsam yıkılır, kalkamazdım.
Beril konusu hakkında hiçbir fikrim yoktu. Affedilmeyi hak ediyor muydu? Evet veya hayır. Önemli olan bu değildi.
Asıl soru; 'Ben onu affetmek istiyor muyum?' olmalıydı.
Onu bu kadar kolay affetmek istemiyordum. Affedeceksem bile bu kadar kolay olmamalıydı. Yaşattığı acı, bütün acılardan daha beterdi. Bu kadar kolay olmamalıydı.
O adamın dedikleri ise... Durmak istemiyordum. Her şeyi öğrenmek istiyordum. Ama bunu tek yapamazdım. Korkuyordum.
Selen'in yanımda olmasını istiyordum ama ondan sakladığım büyük gerçek onu her gördüğümde acı çekmeme neden oluyordu.
Yiğit zaten olamazdı. O başlı başına kalbimde ki sancının nedeniydi.
Beril zaten yoktu.
Onlardan başka kimsem yoktu. Tek başıma başa çıkamazdım bu durumla. Belki de bir süre ertelemeliydim bu durumu. Ama bunu da yapamazdım. Hiçbir şey olmamış gibi nasıl yapabilirdim ki? Biyolojik babamla tanışmamış gibi, annemin beni terk edip gittiğini öğrenmemiş gibi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Selenophile • Yarı Texting
Short StoryBoslukbirak: şimdi sil gözyaşlawni Boslukbirak: ben senin yerine de ağlarım Boslukbirak: sevmeyişlerine, acı çekişlerine, başka bir kıza aşık oluşuna ağlarım Boslukbirak: sil gözyaşlarını güzel adam Boslukbirak: gece senin gozyaslwrinla ıslanmasın ...