4.6

1.3K 82 253
                                    

Multide Pinhani- Beni sen inandır şarkısı var. Bölüm içinde geçiyor. En sevdiğim şarkılardan biri.

Bölüme geçmeden önce bir şey itiraf etmek istiyorum; Evet bunun zamanı gelmişti. Nasıl söylesem bilmiyorum. Gerçekten tuhaf bir durum. Sizi çok şaşırtacak ama ben psikopat bir kaos yazarıyım. Huh sonunda söyledim, gitti. Rahatladım be.

Hayat gerçekten dengesizdi. Ne zaman, ne yapacağı, ne olacağı belli olmazdı. Daha birkaç ay öncesine kadar Yiğit sadece bir hayalken benim için, şimdi onun aşık olmak istediği kadındım.

En yakın arkadaşını seven bir erkeğe, aşık olan çaresiz bir kızdan bahsediyoruz. Ne kadar mümkündü ki onların birleşmesi? İmkansızlıklarla dolu olan hayatta, bazen imkansız dediğimiz şeylerin bile imkansız olmadığını düşünmeye başlamıştım. Belki de bu şeyleri gözümüzde büyütüp imkansız hale getiren bizlerdik.

Şu hayattan bir şey öğrendiysem o da hiçbir şeyden korkmamak gerektiğiydi. Korkarak yaşanmıyordu. En iyisi her şeyi dibine kadar yaşamaktı.

Dibine kadar acı çekip dibine kadar mutlu olmak, dibine kadar ağlayıp dibine kadar gülmekti mühim olan. Kimsenin ne dediğini önemsemeden her şeyi yapabilmekti.

Yaşamalıydık.

Benden sadece bir tane vardı. Hepimiz eşsizdik. İşte bu yüzden kendimiz için bir şeyler yapmalıydık.

Benim hayatımdaki en büyük doğru Yiğit'e aşık olmaktı. Eğer Yiğit'e aşık olmasaydım belki de öz babamla hiç tanışamayacaktım. Veya da Beril ile hiç karşılayamayacaktım. Ama en önemlisi geçmişimle yüzleşemeyecektim. Bu cesareti bana Yiğit vermişti. Ona minnetardım.

Aşk benim üzüntüm olmuştu evet ama umudum da olmuştu.

Yiğit benim umudumdu.

Gözlerim o aşık olduğum gözlerle buluştuğunda bütün sesler kesildi.

Gelmişti.

Beynimde dolanan tek kelime buydu.

Yetişmişti.

Gözleri, gözlerimde gezinirken gülümsedim. O an durdu. Yutkundu. Nefes nefese kalmıştı. Koştuğu belliydi. Saçları birbirine girmişti. Gülümsemem bir an olsun kaybolmazken onun anonime yani bana az da olsa değer verdiğini görmek mutlu ediyordu.

Gözlerimiz ayrılmazken rahatlamış hissediyordum. Tepkisinden her ne kadar korksamda en büyük bölümü atlatmıştım. Bundan sonrası tamamen Yiğit'e kalmıştı.

Şaşkın bakışlarının içindeki onlarca duygu barındırırken anlamaya çalıştığını fark edebiliyordum. Hala alkış sesleri kulağımda çınlarken gözlerimi ondan çekip Murat Hocanın yanına ilerledim.

Sindirmeye çalıştığını biliyordum. Bu yüzden ona zaman tanımak istemiştim. Bu zamanın ona yetmeyeceğini biliyordum ama en azından anlamalıydı. Anonim bendim.

Birazdan şoktan çıkacak, bu gerçeği hazmetmeye çalışacaktı. Bakışlarında göreceğim şeyden korkmuştum. Yine de pişman değildim. Daha fazla onu kandıramazdım.

Murat hoca tebrik ederek madalyayı taktığında gözlerim dolu bir şekilde teşekkür ettim. Neden gözlerim dolmuştu, bilmiyordum.

Belki mutluluktan...

Belki hüzünden...

Belki aşktan...

Özgür hoca da tebrik edip sarıldığında bende ona sarıldım. Güç almak istercesine derin derin nefesler alıp verirken yavaşça geriye çekildim. Yiğit'in tepkisini kestiremiyordum. Sert bir tepki vereceğini düşünüyordum. Normal bir şekilde karşılayacağını da... Ne diyecekti, napacaktı hiçbir fikrim yoktu.

Selenophile • Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin