5.2

1.5K 83 134
                                    

"Her şey hazır mı?"

Selen'in sesiyle başımı sallarken pastayı getiren Ömer'i mutfağa yönlendirdim.

Beraber mutfağa girerken hızlıca masada yer açıp koymasına yardımcı oldum. Her şey hazırdı. Anlaştığımız gibi Atlas'ın Dj arkadaşı Miraç gelmişti. Yiğit ile beraber müzikleri ayarlarken biz kızlar olarak da evin birinci katını ve bahçeyi süslemiştik. Arada bir erkeklerin de yardımını almıştık tabi. O kadar alanı tek başımıza süslememizin imkanı yoktu.

Oğuz ve Melih yiyecekleri ayarlamışlardı fakat Oğuz yiyecekleri yerleştirirken yarısından çoğunu yemişti. Durum bu olunca güzelce Oğuz'u dövüp yiyecek aldırmaya yollamıştık. Aksi takdirde partiye ayak basamayacaktı.

Melih, Berke'yi oylama görevine terfi edilirken Atlas parti işinden anlayan bazı arkadaşlarını çağırmış ve partiyi daha güzel bir hale çevrilmesini sağlamıştı.

Pasta da geldiğine göre, geriye yapılacak fazla iş kalmamıştı. Derin bir nefes alarak pastayı kabından çıkarırken nasıl olduğunu aşırı derecede merak ediyordum. Yavaş ve dikkatli bir şekilde pastayı çıkardığımda ister istemez gülümsemiştim.

Pastaya hepimizin olduğu bir fotoğrafı bastırmışlardı. Fotoğraf Beril ile barıştığım güne aitti. Ben, Beril ve Selen en önde birbirimize sarılmış gülümserken arkamızda Yiğit, Berke'nin omzuna kolunu atarak poz vermişti. Oğuz, Yiğit ve Berke'nin arkasından iki kulak yaparken Melih ve Ömer de hemen yan taraflarında ağır abi pozu vermişlerdi.

İster istemez fotoğrafa gülerken ne kadar mutlu olduğumuza baktım.
Hepimiz kocaman gülümsüyorduk. Fotoğraf duygulanmama neden olurken Ömer'in yanımda ki varlığını hissettim.

"Nasıl olmuş? Benim baya hoşuma gitti."

Gülümseyerek ona döndüm. Pastaya bakıyordu.

"Çok güzel olmuş. Eminim ki Berke de sevecektir."

Başını hafif bir tebessümle sallarken bir anda bana dönmesiyle göz göze geldik. Benimkilerle aynı renk gözlerinin derinlerine ulaşmaya çalıştım. Oralarda bir şeyler saklıyordu çünkü biliyordum. Niyetimi anlamış gibi bakışlarını kaçırdı ve hiçbir şey demeden arkasını dönüp gitti. Bir süre arkasına baktım.

Daha sonra da derin bir nefesle önüme döndüm.

Benden ne sakladığın öğreneceğim Ömer.

--------------------------------

"Melih'e mesaj attın mı? Ne zaman geleceklermiş?"

Selen'in sorusuyla Beril başını salladı.

"Beş dakika sonra burada olacaklarmış."

Beril'in cümlesiyle Selen heyecanla ışıkların kapatılmasını istedi. Atlas, Ömer ve Yiğit yanımıza gelirken ışıklar söndü. Bir anda her yerin kararmasını beklemediğim için ister istemez bir adım geriledim. Sırtım birinin bedenine çarptığında kulağımda bir nefes hissettim. Kokusu burnuma dolan kişiyi tahmin etmek zor değildi.

"Korkma. Ben buradayım."

Elini hafifçe elime değdirip hemen arkamda olduğunu belli ederken nefesimi tuttum.

O varla yok arasında ki dokunuşu içimi titretmeye yetmişti. Söylediği cümle beynimde yankı yaparken bu cümleyi söyleyen kişinin o olması, o cümleyi daha da özelleştirmişti.

Sırtım göğsünden ayrılmazken elime değen elinin dokunuşu orada kalıcı bir iz bırakmıştı. Ondan uzaklaşmak istemiyordum. O da istemiyor olacak ki beni kendinden uzaklaştırmak gibi bir harekette bulunmamıştı.

Selenophile • Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin