Ben geldim; Depresyon.

7.1K 317 52
                                    

Kaan, kıçını kaşıyarak sinir olduğum çocukla samimi şekilde konuşuyordu. Kaan, Darwin'in bahsettiği evrimin kanıtıydı. Maymunların çiftleşme döneminde verdiği tepkilerin aynısını veriyordu. Çocuk sarışın, yeşil gözlü, uzun boylu (küçük minik harflerle tatlı) bir çocuktu. Türk Standartlar Enstitüsü tarafından onaylanmış yakışıklı ibaresine uyuyordu. Ayrıca bakışları o kadar derin ki, etkilenmeyen insanın 'bakın kız demiyorum, insan' iradesini öper başıma koyardım. Lakin ben sarışın sevmiyordum. Sevsemde bir şey değişmeyecekti ama egomun zarar görmesi beni sık sık içine düştüğüm depresyona tekrar itebilirdi. Depresyondan konu açılmışken, sıkı fıkıyız.

Onları o şekilde görünce kurban olarak nefesimi kesmiş, tatlı olarakta kafayı yemiştim!

O anda dünyanın uzaylılar tarafından basılmasını, zombilerin insanları kemirmesini, vampirlerin Kaan'ı emmeye çalışmasını dahi istedim! Fakat buna asla izin veremezdim. Kaan benim için önemliydi. Çünkü; böyle bir durum olsa eminim Kaan ile ben başrol oynardık! Lakin adını dahi söylemek istemediğim fakat söylemek zorunda olduğum Ayaz bana hep engel oluyordu.

O Yeşilçamdaki kötü kadındı, o Batman'deki Joker'di, Aşk-ı Memnu'daki Firdevs Hanım'dı, Mustafa Topaloğlu'nun Geri Zekalı Sevgilim adlı şarkısında geçen Geri Zekalıydı. Hep ölmesini istediğim kötü karakterdi! Evet, bazı şarkıları dinleyince aklıma bazı insanlar gelir. Mesela Nil'in He-Man adlı şarkısını dinleyince gözümde Kaan canlanırdı. Bir yemek yemeyi birde seni sevmişim yarîm! diye atarlanasım geliyordu.

Sanırım depresyona giriyordum. Depresyonun en güzel yanı bol bol çikolata yiyip, 24 saat yatakta zaman geçirebilmekti. Ama okul buna dahi engel oluyordu. Sahi bu okulu icat eden insan, tatili icat eden insandan daha mı hayırlı? Şimdi eğitim önemli ona bir sözüm yok, ama müfredat babaannemin arkadaşları gibiydi! Sıkıcı, anlaşılmaz ve sıkıcı...

Gay mi, zönk!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin