Şu an yatağıma uzanmış, kulaklığımı takmış hayallere dalmış vaziyetteyim.. Düğünümde Lady Gaga'nın Judas parçasıyla halay çekiyorum. Neden, çünkü ben manyağım! Sıradan insanlardan değilim, herkes caney, caney tilililili derken ben Judaaas diyerekten çekerim halayımı.
İç ses;Ahhh ne de çok yakışır gelinlik bana!
Bana? Ben erkeğim!
İç ses; Ama erkeklerden hoşlanıyorsun?
Erkeklerden hoşlanmam beni kadın yapmaz ki minnak balinam. Bende olan diğer erkeklerde de var ihihihi diyerek bozmuştum onu. Kendimle kavga ediyordum resmen...
Acaba Kaan ne düşünüyordu hakkımda. Ahhh insanların hissettiklerini, düşündüklerini bilemiyorsak, bana teknolojiden bahsetmeyin abi!.
Kafamda cins cins filmler çekiyordum. Kaan ile sınıfta öpüşürken, Ayaz'a yakalanıyordum. Ayaz beni kıskanıp, Kaan ile kavga ediyordu. O sırada bende gözü olan Kısa Fikri olaydan istifade dudaklarıma yapışmıştı! Böğğğ dur dur. Allah belamı versin bunları düşünecek kadar neler yaşadım lan ben! Kendimden iğreniyordum resmen, insanlar normal ben anormaldim. Hayal kurarken bile bokunu çıkarabiliyordum...
Ediiiiiz diye seslenen anneme eyyyy demek yerine yanına gitmiştim, bu şekilde Kısa Fikri'nin hayalinden uzak kalmış olurdum. Ediiiiz, ses versene!!? Sabırsızdı kadın, anında efendim annecim diyecektin! Anne(cim) anne olmaz, Hülya Prenses asla anne kelimesinden haz almazdı. Böyle kibar bir kadından benim gibi öküz nasıl doğdu acaba.
Nerdesin sen Ediz?
-Marstayım, şu an ışıktan ibaretim. 3 saniye sonra yok olucam.
Annenle dalga geçecek kadar büyüdün mü sen, sıpa?
-2..
Bu çocuktan ne köy olur ne kasaba..
-1..
Ve Hülya Sultan küçümseyici bakışlarla döküverir dilindekileri; Salak mısın evladım, hayal kurma demiyorum sana hobi olarak yine kur ama azıcıkta dünyayla bağlantı kursan diyorum.
-Boooooom! Yok oldum.
Hülya Sultan sinirli ve sitemkar sesiyle; Allah belanı vermesin, ödümü kopardın. Seni doğuracağıma taş doğursaydım.
-Küçük düşünüyorsun anne, küçük düşünüyorsun. Zaten sen meteor doğurmuşsun! Günün boşunu yaptığıma göre neden çağırdığına gelebilir miyiz, Hülya Sultan?
Hah, kirlin varsa getir diyecektim...
-Çantanda çamaşır suyuyla gezen o kadın, Ayşe Teyze misin sen ? Beni bunun için mi çağırdın. Pöfff...
Neyse ki yatağıma kavuşmuştum.. Dünya yıkılsa umrumda olmaz çikolatam, ben ve yatağım mutluy'd'um... Taki müzik çalar o şarkıya geçene kadar...
"Depresyondayım, unutuldum, aldatıldım sevgilimden ayrıldım çok yalnızım...
Düşündüm banka soymayı, ulu orta soyunmayı, hayatımdaki herkesi vurmayı, affedin, depresyondayım..."
Şu an Charlie'nin çikolata fabrikasında olsam, çikolata dahi yiyemezdim. Göz yaşımı silecek bi kaç parça kağıt çikolata bulurdum. Belki baston şeker kemirebilirdim ya da çikolatalı süt içerdim. Keşke yemeklerde olsa, lahmacun, adana falan. Charlie, ben Willy Wonka otursak lahmacun yesek! Arkada Neşet Ertaş'ın Cahildim Dünyanın Rengine Kandım şarkısı çalsa. Sonra rakıyla donatsak masayı, Charlie ben içemem dediği zaman ağzının ortasına tekme atıp, kovsam. Willy'i sarhoş edip şirketin başına konsam.. Abi açlık insana neler yaptırıyor! Açken depresyona girilmez...
İmrendiğim insan modeli; yastığa başını koyar koymaz uyuyabilen insandır. Keşke bende uyuyabilseydim. Benim için yatağın çağrıştırdığı farklı şeyler vardı. Kaan, müzik ve hayaller...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gay mi, zönk!
Teen FictionAğlamak çözüm değil ama ağlamadan da yapamıyor insanoğlu.. Dışlamadan, reddetmekten, yoksaymaktan... Kısacası nefret etmeden de yapamıyor.. Farklılığı sevemiyor, farklı olana saygı duyamıyor.. Olaylara tepkisi diğer erkeklerden farklıydı. Erkeklere...