22.BÖLÜM

8.7K 472 160
                                    

Merhabalar : )

"Aklımı kaçırdım senle güzelim
Nerde bulsam?" *Mavi Gri- Aklımı Kaçırdım

"Aklımı kaçırdım senle güzelimNerde bulsam?" *Mavi Gri- Aklımı Kaçırdım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

******1 Ay Sonra *****

Bu sokaklar neden bana bu kadar tanıdık geliyor? Bu ıssız sokaklarda ne işim var ki benim?

Birkaç ses... Üşüyorum sanırım. Oysa üzerimde mont vardı benim. Ah montumun yerde olduğunu görebiliyorum. Saçlarım vücuduma değiyor. Nasıl olabilir? Ben asla başörtüsüz dışarıya çıkmam ki...

Bacaklarımın titrediğini hissediyorum. Dudaklarım kıpırdıyor, çığlık mı atıyorum? Ne diyorum? Ah evet duyabiliyorum. Beni bırakmasını istiyorum. Ama kimden?

Göğüslerimde geziniyor birinin elleri. Nasıl olur? Uzaklaş Gökçe. Uzaklaşmalıyım. İğrenç bir koku var. Neden hiç araba gelmiyor buradan? Yardım istemeliyim. Her gece vızır vızır geçen arabalar bu gece nerede?

Ay ışığının yüzüne değmesiyle onu görüyorum. Hayır... Hayır... Vücuduma saplanan bir ağrı... İlkimi kaybettiğim gece tekrar varoluyor zihnimde. Ah hayır... Bu sefer olmaz. Olmaz!

"Gökçe... Hadi uyan güzelim. Bak buradayım ben. Gökçe!" Yüzüme damlayan birkaç damla suyla derin bir nefes alıp gözlerimi açtım. Aynı karanlık devam ediyordu. Koluma dokunan elle çığlık atarak geriye çekildim. "Gökçe, benim Ömer. Kendine gel."

Ömer... Ah evet Ömer. Of... Rüyaydı. Yine gerçekleşmedi aynı şeyler. Sadece bir rüyaydı. "Ömer" diye mırıldandıktan sonra beni içine çeken ağlama seline bıraktım kendimi. "Çok kötüydü. Ç.. çok kötüydü." diye sayıklamaya devam etti.

Kollarını sardı bana. Saçlarım bu sefer de vücuduma değiyordu ama rahatladım yine de. "Tamam bak geçti. İyi misin?" diye sordu çenemden tutup yüzünü yüzüme çevirerek. İyi değilim. Hiç iyi değilim. O gün ki acıyı yine yaşıyorum sanki.

"Ömer.." diye mırıldandım. Hâlâ rüyanın etkisinde miyim yoksa gerçekten karnımda bir ağrı mı vardı anlayamamıştım. "Ağrım var." dedim ellerimi karnıma atarken. Ay yoksa... Bir hafta daha beklemen lazımdı bebeğim.

Ömer'in elleri benden ayrıldı. Sonradan da odada ışık yandı. Ömer telefonunu eline alıp bir numarayı tuşladı. O sırada dolabı da açmıştı. İçinden bana bir şal çıkartırken telefonda konuşmaya başlamıştı bile. "Leyla, çabuk hazırlan. Gökçe'yi hastaneye götürüyorum. Seni de alacağım evin önünden." dediğinde telefonu hoparlöre alıp yan tarafına bıraktı.

"Ne? Noldu gece gece? Gökçe iyi mi?" diyen endişeli sesini duydum Leyla ablanın. Kasıklarıma giren ağrı devam ederken dudağımı dişledi. Ömer saçlarımı kendi elleriyle topladı. "Ağrısı varmış. Doğum zamanı da yaklaştı zaten. Hadi daha fazla soru sorma. Kapatıyorum." dedi ve Leyla ablanın cevap vermesine izin vermeden kapattı telefonu.

SEN BENİM  // TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin