Bölüm 14 : Ruha İşlenen İmza

6K 1.1K 2K
                                    

Merhaba sevgili okurlarım... Keyifler nasıl?

Bu zor günlerimizin bir an önce geçmesini temenni ediyorum. Ve her birimiz kaldığımız hayat koşturmasında durmadan, yorulmadan devam etmek için can attığını biliyorum. O yüzden #EvdekalTürkiye diyoruz.

Medya : Efsun Öztürk Karacan

Bölüm Parçamız : Mavi Kanatlı Uçurtmam - Suavi

Keyifli Okumalar 💙

🔥

Bölüm 14 : Ruha İşlenen İmza

"Bazen ruhlar buluşur, bedenler buluşmadan önce

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Bazen ruhlar buluşur, bedenler buluşmadan önce..."

🔥

Arkamda biri vardı.

Savunmasızdım. Nasıl hareket etmem gerektiğini bilmiyordum. Erdem'in gözleri arkama, benim gözlerim ise ona takılı kalmıştı. Belki de her bir düşünceyi bir kenara bırakmalı, arkamı dönüp gelen kişi ile yüzleşmeliydim.

Son bir güç topladım ve yavaşça başımı çevirip omzumun üzerinden gelen kişiye baktım. Önce ayakları girdi görüş açıma. Tanıdık ayakkabılar... Sonra yüzüne doğru çıktı bakışlarım ve karşımda gördüğüm kişi ile tutmuş olduğum nefesi koyverdim.

"Bora!"

O ise kaşlarını çatmış bir bana, bir de Erdem'e bakıyordu. Önüme dönüp Erdem'e baktığımda ise onunda aynı şekilde Bora'ya baktığını farkettim.

Belki de şu an burada ne aradığını sorguluyordu. Haklı olarak...

Kendimi toparlayıp, omzumun üzerinden Bora'ya bakarak konuştum.

"Yardımına ihtiyacım var," dediğimde Erdem de olan bakışları bana döndü. İfadesizce başını salladı ve yanıma gelerek o da benim gibi diz çöktü. Ellerimdeki ipi alıp, düğümleri çözmeye başladığında, ben de Erdem'in ağzındaki bantı çözmek için bir iki adım kayarak yanına geçtim.

"Bu biraz acıtabilir," dedikten bir süre sonra bantı tuttuğum gibi hızla çektim.

"Ah!" Dudaklarından çıkan acı dolu nida yüzümün buruşmasına neden oldu. Yüzünde acının izleri varken, gözleri de hafif yaşarmıştı.

"Biraz daha yavaş olamaz mıydın?" diye söylendi. Mızmız herif... Onu duymazdan gelerek ayağa kalktım ve ellerindeki ipi çözmek için arkasına geçtim.

"Hem," dedi ve omzunun üzerinden bana bakmaya başladı. "Onun burada ne işi var?" diye kısık sesle sordu. Ben rahat duyduysam eminim Bora da bu cümleleri duymuştur. Aniden başımı kaldırıp ona baktığımda, bize bakmadan işine odaklanmış bir şekilde düğümleri çözüyordu. Duymamazlıktan gelmişti bizi...

Müebbet / Adaletin Keskin KılıcıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin