Merhaba sevgili okurlarım...
Size güzel bir haberle geldim. Müebbet kitabımızın tanıtım videosu yapılmıştır. Videoyu, medyada bulabilirsiniz. Sizce nasıl olmuş, fikirleriniz benim için önemli 🌼
50K ya adım adım ilerlerken, siz sevgili okurlarıma hem yükselmemiz adına hem de bayram hediyesi olarak bölüm ile geldim. Siz de bayram hediyesi olarak lütfen yıldızı parlatmadan geçmeyin. Eğer ki yeterli yıldıza ulaşırsak bayramdan önce bir bölüm daha gelebilir.
Bu arada şimdiden herkesin Kurban bayramını en içten dileklerimle kutlarım. Nice beraber bayramlara değerli okurlarım ❤
Medya : Karan Karacan
Keyifli Okumalar 🖤
🔥
Bölüm 24 : Kirli Teklif
"Her zaman karanlığı aydınlatan bir ışık vardır. Tıpkı geceyi aydınlatan ay gibi..."
🔥
Çınlıyordu kulaklarımda şeytanın son cümleleri. Zihnim kapılmış alaboraya, bedenim zihnimin boyunduruğunda hükmünü bekliyordu. O hüküm verildi ve bedenim atıldı şaşkınlık denizine. Öyle ki, yalanlar boğazıma kadar çıktı ve beni dibe çekerek o denizin serin sularında boğmaya başladı.
Tıpkı karşımdaki adamın kararlı ve dipsiz bir kuyuyu andıran kara irisleri gibi.
Kuzenim... Yıllarca, akraba ilişkilerine vasıf olmayan ben bir ay içinde akrabaların içinde bulmuştum kendimi. Amcam olduğuna yeni alışmışken bir de amcamdan olan bir varis dikilmişti karşıma ve bu kişi senin kuzenin diyorlardı.
Sorun tam olarak bu da değildi, sorun karşımda gördüğüm adamın tutum ve davranışlarıydı. Onun bu lakayıt ve umursamaz tavırları, sinir kat sayımı daha da yükseğe çıkarırken, ortamdan tamamen kendimi soyutlanmış hissediyordum.
"Kızım!" Engin Beyin sesi ile kendime gelirken, yutkundum. Bana delici bakışlar ile bakan adamdan gözlerimi zorlukla çekip omzumun üzerinden amca denen şahısa baktım. Gözlerini kısmış, sırtını sandalyeye yaslamış bana bakıyordu. Gözlerindeki sorgulayıcı ifade ile, "Oturmayacak mısın?" diye sordu ve eli ile önündeki sandalyeyi işaret etti.
"Oturacağım," diyerek mırıldandım ve sandalyeyi sert bir şekilde çekip ortama sesin yayılmasını sağladım. Birkaç baş bize dönsede umursamadım ve hemen çektiğim sandalyeye oturup, dirseklerimi masaya dayadım.
"Efendim," dedi biraz önceki kurduğum kelimeyi duymamış olacak ki... Sahte bir gülümsemeyi yüzüme kondurduğumda, "Şık bir restoran," dedim. Ben para kokuyorum havasında gömleğinin kol manşetlerini havalı bir şekilde düzeltip, istifini bozmadan sandalyesinde rahat oturmaya devam etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Müebbet / Adaletin Keskin Kılıcı
Teen Fiction❤️ Genç Kurgu #1 🔥 Adaletin Keskin Kılıcı Tanrı, geceye hayat verdi ve gökyüzüne mühürledi. Ve bir kadın o gökyüzünün altında sevilmemişliğine ağladı. Ta ki bir adam kollarını açıp sarana kadar... Oysa o gökyüzünden de karanlıktı... Cemal Süreya D...